"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 56. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/78 E., 2023/189 K.
DAVA TARİHİ : 09.01.2020
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/20 E., 2021/437 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 06.06.2010 tarihinden beri evli olduklarını, bu evliliklerinden 2010 doğumlu ... ve 2014 doğumlu ... adında iki ortak çocuklarının bulunduğunu, davalının evliliği birinci yılından sonra sorumsuz davranışlar sergilediğini, ev ile ilgilenmediğini, faturaları ödemediğini, elektriklerin kesildiğini, davalının 2014 yılında iflas ettiğini ve 3. kişilere karşı borçlarından kurtulmak için müvekkili adına başka bir şirket kurduğunu, şirket adına yapılan borçlanmalarda davalının borçları ödemediğini, müvekkilini alacaklılar ile muhatap ettiğini, davalı eşin karşı karşıya kaldığı maddî sorunları bertaraf etmek adına hiçbir çaba harcamadığını, ortak çocukların doğumundan sonra çocuklar ile ilgilenmek ve onların bakımını sağlamak amacı ile çalışmadığını ancak davalının işlerinin bozulması nedeni ile aile birliğinin giderlerini karşılamak adına 2016 yılında çalışmaya başladığını, davalının müvekkiline karşı anlamsız bir hırs içine girerek sürekli tahrik eylem ve söylemleri ile psikolojik şiddet uyguladığını, davalı babanın çocukları arasında ayrımcılık yaptığını, davalının hal ve davranışları nedeni ile müvekkilinin eşinden soğuduğunu, 2018 yılında başlayan anlamsız ve suçlayıcı kıskançlıkların müvekkiline yönelik hakaret boyutuna ulaştığını, 2019 yılının başından itibaren ise davalının, eşi , evi ve çocukları ile ilgili tüm sorumluluklarını tamamen görmezden geldiğini, çocukların yanında tartışmaların arttığını, huzursuzlukların çekilmez boyuta ulaştığını, bunun üzerine müvekkilinin çocuklarını da alarak ailesinin yanına gittiğini, evlilik birliğinin davalının kusurlu davranışları nedeni ile temelinden sarsıldığını bu nedenle tarafların boşanmalarına, ev eşyalarının tümünün müvekkiline verilmesine, müvekkili için aylık 3.000,00 TL yoksulluk nafakası ile ortak çocuklardan her biri için 2.500,00'er TL'den aylık 5.000,00 TL iştirak nafakasına ve 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan tahsiline ayrıca ortak çocukların velâyetlerinin müvekkiline tevdiine karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddialarının tamamen asılsız olduğunu, müvekkilinin ailesinin geçimi ile ilgilendiğini, hiçbir zaman onları mağdur etmediğini, eşine karşı hiçbir zaman uygunsuz bir davranış içine girmediğini, normal karı koca ilişkisi çerçevesinde davrandığını, evlilik birliğinde kusurlu tarafın davacı olduğunu, davalı eşine sürekli hakaret ettiğini, evdeki eşyaları fırlattığını, evden kovduğunu, müvekkilinin üst katta oturan ailesinin yanında 7 ay boyunca kaldığını, bu süre zarfında ortak yaşadıkları eve çocuklarını görmesi için dahi sokmadığını, çocuklarını adeta kaçırırcasına evi terk ettiğini, asıl kusurlu kişinin davacı olduğunu, bu nedenle davacının davasının reddine, boşanmaya karar verilmesi halinde ortak çocukların velâyetinin müvekkiline tevdiine, ortak çocukların her biri için 1.500,00'er TL'den aylık 3.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakası hükmedilmesine ayrıca davacı tarafın kusurlu olması nedeni ile 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminatın davacıdan alınarak davalıya ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliği içerisindeyken davalının faturaları ödemediği, evin ve çocukların giderlerine katılmayarak evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmediği, davalının borçlandığı kişilere borcunu ödemediğinden alacaklıların davacıyı rahatsız ettiği bu şekilde davalının kusurlu hareketleri evlilik birliğinin sarsıldığı gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukları 19.09.2011 doğumlu ... ile 20.04.2014 doğumlu ...'in velâyetlerinin davacı anneye verilmesine, velâyetleri davacı anneye verilen çocuklar ile davalı baba arasında yatılı kişisel ilişki kurulmasına, velâyetleri davacı anneye verilen ortak çocuklar için 09.01.2020 tarihli tensip kararı ile ayrı ayrı aylık 1.500,00'er TL olmak üzere toplam aylık 3.000,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, karar kesinleştikten sonra iştirak nafakası olarak davalı babadan alınarak ortak çocuklara harcanmak üzere davacı anneye verilmesine, davacının yoksulluk nafakası ve manevî tazminat talebinin reddine, davalının maddî ve manevî tazminat talebinin reddine, 15.000,00 TL maddî tazminatın boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili, kusur tespiti, iştirak nafakası ve maddî tazminatın miktarı, yoksulluk nafakası ve manevî tazminat talebinin reddi, ev eşyalarına yönelik talebi hakkında olumlu-olumsuz bir karar verilmemiş olmasına yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı erkek vekili, kusur tespiti, davanın kabulü, velâyet, aleyhine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası ile maddî tazminat ve reddedilen maddî ve manevî tazminat talebi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, dosya kapsamı ve toplanan delillere göre davalı erkeğin faturaları ödemediği, evin ve çocukların giderlerine katılmayarak evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmediği ispat edilmişse de, davalının borçlandığı kişilere borcunu ödemediğinden alacaklıların davacıyı rahatsız ettiği kusuru dosya kapsamında kanıtlanmadığı, bu hususta beyanda bulunan davacı tanığı ...'ın beyanları davacıdan aktarıma dayalı olup hükme esas alınması doğru olmadığı, kadının diğer iddiaları da tanık anlatımları ve dosya kapsamına göre ispatlanamadığı, öte yandan boşanmaya neden olan olaylarda davacı kadına yüklenebilecek bir kusur ispatlanamadığı, İlk Derece Mahkemesinin kusur tespiti gerçekleşen kusurlu davranışlar yönünden farklılık arz etmekle birlikte erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tam kusurlu olduğuna ilişkin tespiti maddî gerçeğe uygun olduğu, davacı kadının ev eşyalarına ilişkin istinaf talebinin ise kabulü ile; davacı kadının ev eşyalarına yönelik talebine ilişkin olarak Harçlar Kanunu'nun 30 uncu ile 32 nci maddeleri gereğince harç ikmali ile yargılama yapılmak üzere dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, davacı kadının maddî tazminat miktarına yönelik istinaf talebinin kabulü ile, 60.000,00 TL maddî tazminatın kararın kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı erkekten tahsili ile davacı kadına ödenmesine, sair taleplerin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; asıl kusurlu olanın davacı taraf olduğu, davanın kabulü, velâyet, aleyhine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası ile maddî tazminat ve reddedilen maddî ve manevî tazminat talebi yönlerinden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davanın kabulü, velâyet, nafakalar ve tazminatların hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanunu’nun 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı, 327 nci ve 336 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.