Logo

2. Hukuk Dairesi2024/1567 E. 2024/4575 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İştirak nafakasından kaynaklanan menfi tespit davasında, davacının talebinin dışında bir miktar için borçlu olmadığının tespitine karar verilip verilemeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Hakim, tarafların talep sonucu ile bağlı olup ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceğinden, davacının 4.500 TL için açtığı menfi tespit davasında mahkemenin 12.823,20 TL için borçlu olmadığına karar vermesi usul ve yasaya aykırı görülerek, hüküm davalı yararına bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/755 E., 2022/782 K.

KARAR : Bozmaya uyularak hüküm tesisi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının velayeti kendisinde bulunan ortak çocukları ... için hükmedilmiş iştirak nafakasının tahsili amacıyla aleyhine Ereğli 1. İcra Müdürlüğünün 2013/3574 esas sayılı dosyası ile takip başlattığını, Nevşehir Kozaklı PTT şubesine ait dosyaya sunulan 18 adet PTT havalesi ile iki adet senetten de anlaşılacağı üzere takibe konulmuş nafakanın bir kısmının ödenmiş olduğunu, ortak çocuk ...'in 2013 yılı Temmuz ayı ile 10 Kasım 2013 tarihleri arasında yanında kaldığını, bu süreçte çocuğu okula kayıt ettirerek öğrenimi için ihtiyaçlarının karşılandığını, boşanma sonrası davalıya 17 çeyrek altın ve Çorum İhlas ... A.Ş'de davalı adına açtığı 2.000 USD miktarlı hesabın da ortak çocuğun nafaka giderleri için davalıya verdiğini, takibe konu alacak miktarından fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 4.500,00 TL 'lik kısmı ile bu miktara işletilen faiz ve yargılama giderinden dolayı borçlu olmadığının tespiti ile davalı aleyhine %20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının ödeme beyan ve def'inin doğru olmadığını, davacının iddialarının haksız olup, ödemelerin yazılı belge ve senet ile ispatının gerektiğini, nafakaya karşılık ödemeyi gösteren belgelerin ibraz edilmediğinden davanın reddine karar verilmesini, davacının haksız ve kötü niyetli açtığı dava nedeniyle %20 inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 17.12.2015 tarihli 2013/734 esas, 2015/707 karar sayılı kararı ile, davacının nafaka borcundan dolayı ödemeler yapmış olmasına rağmen bu nafaka ödemeleri dikkate alınmadan icra takibine girişildiği iddiasında bulunarak bu doğrultuda belgeler ve PTT den havale edilmiş dekontlar sunduğu, davacı tarafa davalının imzasını taşıyan senet asıllarınının dosyaya sunulmadığı, davacı tarafça belge asıllarının bulunmadığını beyan edildiği, fotokopi belgeler üzerinden de inceleme yapılamayacağından bu belgelerin ödeme belgeleri olarak kabulünün mümkün olmadığı, davacının PTT den ödeme yaptığına ilişkin iddiasının ise; takip öncesine ait yapılan ödemelerde hükmolunan aylık nafaka miktarı ve bu miktarın katları şeklinde ödemeler görünüyor ise, ödeme belgelerinde nafaka borcuna ilişkin olarak yapıldığına dair atıf olmasa dahi bu ödemelerin de nafaka borcundan mahsubunun hakkaniyet kurallarına uygun düşeceği, PTT yoluyla aylık hükmedilen nafakalar şeklinde gönderilen ödemelerin nafaka borcuna mahsuben yapıldığına kanaat getirildiği, hesap uzmanından rapor alındığı ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verildiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile davacı ...'ın Ereğli 1.İcra Müdürlüğü'nün 2013/3574 Esas sayılı takip dosyasından gönderilen 19.03.2014 tarihli icra emrindeki asıl alacak yönünden 3.450,00 TL, işlemiş faiz yönünden 1.022,15 TL'lik kısım yönünden borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine, kabul edilen asıl alacak miktarı olan 3.450,00 TL'nin %20'si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, reddedilen 1.050,00 TL'nin %20'si oranında icra inkar tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin 17.12.2015 tarihli kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin, 19.02.2018 tarihli kararı ile; davalının temyiz itirazlarının yerinde olmadığı, buna karşın davacının 11.08.2015 havale tarihli dilekçesinde, Çorum İhlas ... Şubesi'nde davalı adına açılan 2.000 USD bedelli hesabın neden ve nasıl açıldığı, hesaptaki paranın boşanmadan sonra müşterek çocuğun nafakası ve bakımı için davalıya bırakıldığı, ayrıca boşanmadan sonra davalıya verilen 17 çeyrek altın ve davalının imzasını içeren 2 adet fotokopisi bulunan senede yönelik davalıya yemin teklifini yinelediğinden, mahkemece davacının yemin teklif talebine göre davalıya usulüne uygun olarak yemin yaptırılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken; mahkemece davacının yemin teklifi dikkate alınmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmadığı, bunun yanında Mahkemece, icra takibinin durdurulması ya da icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmediği, mücerret menfi tespit davasının ise alacaklının alacağını almasını geciktirdiğinden söz edilemeyeceğinden, İcra İflas Kanunu'nun 72/4. maddesinde açıklanan yasal koşullar oluşmamasına rağmen davacı lehine %20 tazminata hükmedilmiş olması doğru olmadığı gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalıya bozma ilamı doğrultusunda yemin teklifi için mahalline talimat yazıldığı, talimat mahkemesince şerhli davetiye çıkartılarak duruşma gününün bildirildiği, davalının ise duruşmaya katılmadığı, böylelikle bu vakıaları ikrar ettiği, bilirkişi tarafından yapılan hesaplamada davacı ...'ın Ereğli 1. İcra müdürlüğünün 2013/3574 esas sayılı takip dosyasından gönderilen 19.03.2014 tarihli icra emrindeki 12.823,20 Tl'lik kısım yönünden borçlu olmadığı yönünde rapor tanzim edildiği, icra takibinin durdurulması yada icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmediğinden yasal koşullar oluşmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verildiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile 12.823,20 TL'lik kısım yönünden borçlu olmadığına, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın reddedilen kısmı yönünden Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın kabul edilen kısmı ve vekâlet ücreti yönünden Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, iştirak nafakasından kaynaklı menfi tespit isteminden ibarettir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı maddesi, 33 üncü maddesi, 190 ıncı maddesi, 323 üncü maddesi, 326 ncı maddesi, geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, İcra İflas Kanunu 72 . Maddesi 6100 sayılı Kanun'un 26 ıncı maddesi, 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, Mahkemece bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olduğu ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki paragraf dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. 6100 sayılı Kanun'un 26 ıncı maddesi uyarınca, hakim, tarafların talep sonucu ile bağlı olup, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Davacı tarafça, aleyhinde yapılan icra takibinin 4.500,00 TL'lik kısmı yönünden borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi talep edildiği halde, Mahkemece talebin dışına çıkılarak "icra emrindeki 12.823,20 Tl'lik kısım yönünden borçlu olmadığı" yönünde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, hükmün bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin bozma kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,

2. Temyiz olunan kararın, borçlu olmadığının tespitine karar verilen miktar yönünden davalı yararına BOZULMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden ...'ye yükletilmesine,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ...'ya iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,12.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.