Logo

2. Hukuk Dairesi2024/1701 E. 2024/8547 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında açılan boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğunun tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin, davacı kadına fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddet uyguladığına dair deliller ve erkeğin cinsel birliktelik konusunda zora başvurduğu iddiası gözetilerek, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğuna ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 56. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/136 E., 2023/287 K.

KARAR : Kısmen kabul ile yeniden esas hakkında hüküm verilmesi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/529 E., 2021/578 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine. karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin emekli asker olup sinirli, tartışmaya yatkın bir yapısı olduğunu, emekliliğinden sonra şiddetinin arttığını, kadının emekli olmasından sonra kredi kartını alarak tüm maddî yükümlülükleri kadına yüklediğini, sosyalleşmesini engelleyip küçültücü davranışlarda bulunduğunu, tehditkâr konuşmalar yaptığını, boşanmak isteyen kadını evdeki silahla tehdit ettiğini, öfke kontrol problemi yaşadığını, çocuklara dahi şiddet uyguladığını, üç yıldır cinsel birliktelik yaşanmadığını, 2019 yılı Ramazan bayramında kadının reddetmesi üzerine fiziksel şiddet uyguladığını ileri sürerek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Kadın vekili 13.08.2020 tarihli ıslah dilekçesiyle ayrıca, aylık 10.000,00 TL tedbir nafakasının ilerleyen yıllarda yoksulluk nafakası olarak devam etmesi ve TÜFE-ÜFE oranında artırılması, 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminatın erkeğin davacıya ödemesi yönünde karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkeğe dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup davalı tarafından yasal süresinde cevap dilekçesi verilmemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesi'nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin kadına fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddet uyguladığı, tarafların ayrı odalarda yatmalarının erkekten kaynaklandığı ve erkeğin kadınla cinsel birliktelik konusunda zora başvurduğu belirtilerek boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle tarafların Türk Medeni Kanunu’nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadının gelir sahibi olması sebebiyle tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, kadın lehine 25.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesi'nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu belirterek, kusur tespiti, aleyhine hükmedilen tazminatlar, yargılama giderleri ve alacak talebi konusunda hüküm verilmemiş olması yönünden kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesi'nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadınla cinsel birliktelik konusunda zora başvurduğu iddiası kusur değerlendirmesinden çıkartılmış, ancak mevcut diğer kusurlar sebebiyle davalı erkeğin tam kusurlu olduğu belirtilerek, davalı erkeğin süresinde usulüne uygun olarak ileri sürülmeyen tazminat talepleri konusunda karar verilmesine yer olmadığına, boşanmanın fer’î niteliğinde olmayan alacak talebine ilişkin usulüne uygun olarak harç yatırılarak açılmış bir dava bulunmadığından karar verilmesine yerolmadığına, sair itirazların esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesi'nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu belirterek, kusur tespiti yönünden temyiz talebinde bulunmuştur.

C. Gerekçe

1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında açılan karşılıklı boşanma davasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 4 üncü, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 ve 371 inci maddeleri;

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.