Logo

2. Hukuk Dairesi2024/1703 E. 2024/9135 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında ziynet alacağı, maddi-manevi tazminat ve yoksulluk nafakası miktarlarına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Ziynet alacağına ilişkin temyiz talebinin miktar yönünden kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle reddine, maddi-manevi tazminat ve yoksulluk nafakası miktarlarının ise hakkaniyet ilkesi ve ilgili kanun maddeleri gözetilerek yetersiz bulunması nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 56. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/244 E., 2023/401 K.

DAVA TÜRÜ : Boşanma, ziynet alacağı

İLK DERECE MAHKEMESİ : Büyükçekmece 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/60 E., 2021/2051 K.

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın vekili tarafından kişisel ilişki, yoksulluk ve iştirak nafakası miktarı ile tazminat miktarları ve ziynet alacağı davasının reddedilen kısmı yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

1.Davacı kadın vekilinin ziynet alacağına ilişkin temyiz dilekçesinin incelenmesinde;

Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Davacı kadının ziynet alacağı talebinin reddedilen kısmı yönünden temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

2.Davacı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

a.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

4.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacı kadın vekilinin ziynet alacağı davasının reddedilen kısmı yönünden temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

Sair temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

2.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen tazminatlar ile yoksulluk nafakasının miktarı yönlerinden ORTADAN KALDIRILMASINA,

3.İlk Derece Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen tazminatlar ile yoksulluk nafakasının miktarı yönlerinden kadın lehine BOZULMASINA,

4.Davacı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde yatırana geri verilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.