"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 56. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/247 E., 2023/391 K.
KARAR : Kısmen kabul ile yeniden esas hakkında hüküm verilmesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 8. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/63 E., 2021/721 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin kendisini defalarca aldattığını, psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, müvekkilinin erkeği affetmesine rağmen erkeğin evden kopmaya ve sadakatsiz davranmaya devam ettiğini, en son erkeğin iş yerinin karşısındaki bir bayan kuaför çalışanı ile ilişki yaşadığını tespit ettiğini, bu durumun fotoğraf ve video ile belgelendiğini belirterek, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin müvekkiline verilmesine, çocuklar ve müvekkili lehine ayrı ayrı 1.000,00 TL nafakaya, 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminatın erkeğin ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; şiddet ve aldatma iddialarının gerçeği yansıtmadığını, tarafların severek evlendiklerini, erkeğin eşine karşı şiddet, hakaret ve eylemde bulunmadığını, karşı tarafın iddialarının soyut olduğunu, kadının müvekkiline ait 55.000,00 TL parayı ve ziynet eşyalarını alarak evi terk ettiğini, müvekkilinin her zaman eşine ve çocuklarına vakit ayırdığını, eşinin aşırı kıskançlık hareketlerinin olduğunu, aracına takip cihazı yerleştirdiğini, kendini takip ettiğini ve başka erkekler ile görüşmeleri olduğunu, kadının temizlik ve yemek işleriyle ilgilenmediği ve buzdolabında yiyeceklerin küflenmesine neden olduğu nu belirterek, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, çocukların velâyetlerinin müvekkiline verilmesine, çocuklar için ayrı ayrı 1.000,00 TL nafakaya, erkek lehine 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminatın kadından tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi'nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalı-davacı erkeğin sadakat yükümlülüğüne aykırı davranarak başka bir kadınla irtibat kurduğu, kadının dükkâna geldiği sırada fiziksel şiddet uygulayıp kadını dükkândan attığı ve yaralanmasına neden olduğu belirtilerek, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle kadının davasının 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca kabulüne, erkeğin karşı davasının reddine, çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar için ayrı ayrı 600,00 TL tedbir ve iştirak nafakası, kadın için 600,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminatın davalı-davacı erkekten alınarak davacı-davalı kadına ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesi'nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-davalı kadın vekili; hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, nafaka ve tazminat miktarları yönünden kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2.Davalı-davacı erkek vekili:hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakalar, tazminatlar, velâyet belirlemesi ve kendi davasının reddi yönlerinden kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesi'nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkemece erkeğe yüklenen ve gerçekleşen kusrlar yanında, kadının temizlik ve yemek işleriyle ilgilenmediği ve buzdolabında yiyeceklerin küflenmesine neden olduğu vakıasının da kusur olarak yüklenmesi gerektiği, buna göre evlilik birliğini sona erdiren olaylarda erkeğin ağır ve kadının hafif kusurlu olduğu gerekçesi ile davalı-davacı erkeğin davasının 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kabulüne karar verilmiş, tarafların diğer tüm istinaf talepleri esastan reddedilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesi'nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz yoluna başvurmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, velâyet belirlemesi ve kendi tazminat talebinin reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve nafakalar ile miktarları ve velâyet belirlemesi noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası,169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı, 182 nci, 327 nci, 328 inci, 329 uncu, 330 uncu ve 331 inci maddeleri. 6100 sayılı Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 370 inci ve 371 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
19.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.