Logo

2. Hukuk Dairesi2024/1786 E. 2024/8787 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında kusur belirlenmesi, yoksulluk nafakası ve tazminat miktarına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının usule ve yasaya uygun olduğu, tarafların temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenlerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2126 E., 2023/3466 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 5. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/480 E., 2022/289 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın her iki taraf vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- davalı erkek dava dilekçesinde özetle; tarafların Almanya'da tanışıp evlendiklerini, tarafların her ikisinin de çalışarak aile birliğine katkı sağladıklarını, Antalya'dan bir ev aldıklarını, kadını kendisinden daha düşük maaş almasını sürekli olarak gündeme getirerek huzursuzluk ve kavga çıkardığını, erkeğin 2012 yılında Türkiye'den emekli olduğunu, aldığı emekli maaşını sorun çıkarmaması için kadına verdiğini, "Antalya'ya git 1 ay kal, hem eve bakarsın hem dinlenirsin" şeklinde söylemesi üzerine erkeğin Antalya'ya geldiğini, bir süre sonra Almanya'dan telefon geldiğini, çocuğuna saldırı olduğu ve hastanede olduğunu söylediklerinden dolayı Almanya'ya döndüğünü, müşterek eve geldiğinde kapının kilidinin değiştirildiğini gördüğünü, kapıyı açtıracak çilingir bulamadığı için evine giremediğini, caminin misafirhanesinde kaldığını, kadını telefonda defalarca aramasına rağmen ulaşamadığını, başkaları ile haber göndererek erkeğin eve gelmesini istemediğini söylediğini, eve almayınca ve Almanya'da da kalacak başka yeri de olmayınca erkeğin Antalya'ya döndüğünü, ameliyat olduğunu, bir süre hastanede kaldığını, ameliyat olacağını öğrenmesine rağmen yanına gelmediğini, tek başına ameliyat olduğunu, bu sıkıntılı ve zor süreci eş ve aile desteğinden uzak, tek başına atlatmak zorunda kaldığını, bu nedenle erkeğin 2017 yılından bu yana Antalya'da ikamet ettiğini ve 2017 yılından bu yana tarafların ayrı yaşadıklarını belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; evlilik birliği devam ederken erkeğin sık sık kavga çıkardığı, bu bahaneyle Türkiye'ye gittiğini, kadının rızası olmadığını, müşterek kızlarının erkeğin tutarsız davranışları ve psikolojik şiddeti nedeniyle çocukluk süreçlerinden bu yana korktuğunu, sık sık kadına hakaret ederek "Kahpe, orospu çocuğu, avradını s..min çocuğu " şeklinde ağır hakaretlerde bulunduğunu, erkeğin evden bir kaç kez ayrıldıktan sonra yine barışmak istediğini, daha sonra tekrar tutarsız davranışlar sergilediğini, erkeğin bu git gel hallerinin kadını manevî açıdan çok yıprattığını, yokluğunda hiç bir ekonomik katkısının bulunmadığını, kadına "Ben erkeğim çalışmam, çalışırsam çabuk yorulurum, erken ölürüm sen dostunla benim malımı mı yiyeceksin" diyerek evin geçimine destek olmayışını meşrulaştırmaya çalıştığını belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, kadın lehine aylık 1.500,00 TL yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî ve 75.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; erkeğin, evlilik birliği içindeki görevlerini yerine getirmediği, eşini Almanya'da bırakarak Antalya'ya geldiği, ortak çocuklarına ve eşine gerekli ilgi, sevgi ve şevkati göstermediği, ortak çocukların yanında kadını dövdüğü, kadının dini görevlerini yerine getirmesi sırasında küçük düşürücü sözler söylediği ve itelediği, sık sık hakaret edici sözler söylediği ve tavırlarıyla aşağıladığı, kadının ise erkeği Antalya'da ameliyat olduğu zamanlarda yalnız bıraktığı, evlilik görevini yerine getirmediği, boşanmaya sebep olan olaylarda kadının az, erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadının çalışması ve sosyal güvencesi bulunması sebebi ile tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin reddine, yasal koşulları oluştuğundan kadın lehine 15.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı- davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı- davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, tazminatların miktarı ve yoksulluk nafakasının reddi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararında tazminatların miktarları dışında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle kadının tazminatların miktarı dışındaki sair istinaf başvurusu ile erkeğin tüm istinaf başvurusunun esastan reddine, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat ve evlilikte geçen süre dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğu gerekçesiyle ilgili hükümlerin kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle kadın lehine 50.000,00 TL maddî ve 75.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı- davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi ve kadın lehine hükmedilen tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı- davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; yoksulluk nafakasının reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı boşanma davasında kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 174 üncü ve 175 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup her iki taraf vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.