"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2461 E., 2023/3456 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü, yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Manavgat 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/212 E., 2022/386 K.
Taraflar arasındaki boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının kabulüne, kadının davasının reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı erkek vekili, dava dilekçesinde özetle; davalının 2017 yılı Kasım ayında hiçbir sebep yokken ortak konutu terk ederek ailesinin yanına gittiğini, evlilik devamınında fayda kalmadığını, davalının evlilik birliği içerisinde üzerine düşen görev ve sorumluluklarını yerine getirmediğini belirterek, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı kadın vekili, cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacının evlilik süresince müvekkiline karşı ilgisiz davrandığını, evden kovduğunu, davacının bu süreçte başka kadınlarla görüşmeye devam ettiğini, kendi üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmediğini, bekar yaşama alışkanlığını evlilik sürecinde devam ettirdiğini, defalarca hakarete uğradığını, psikolojik şiddete maruz kaldığını, davacının işi bahane ederek eve geç saatlerde geldiğini, hastaneye götürmediğini, doktorun bu rahatsızlıkların eşinden kaynaklandığını, eşinin de tedavi görmesi gerektiğini söylediğini, ancak davacının tedavi olmayı kabul etmediğini, tek başına tatil planı yaptığını, görüştüğü kadınlarla başka bir evde buluştuğunu, karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, aylık 1.500,00-TL tedbir/yoksulluk nafakası ile 30.000,00-TL maddî, 30.000,00-TL manevî tazminata hükmedilmesine, ziynet eşyalarının bedeli olarak şimdilik 40.000,00-TL'nin davacıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile toplanan delillerden davalı/davacı kadının iddialarını ispatlayamadığı, zira davalı tanıklarının ifadelerinde geçen bir kısım beyanların duyuma dayalı olduğu, bazı olayların sebep ve saikinin belirsiz, soyut olduğu, davacı tanığı ...'in beyanında davalının "olmuyor, yürümüyor evliliğimiz" diyerek eşyalarıyla birlikte ortak konuttan ayrıldığını ifade ettiği, diğer tanıkların da taraflar arasında geçimsizliğe ilişkin görgüye dayalı bilgilerinin bulunmadığı, buna göre davalı/davacı kadının haklı neden olmaksızın ortak konutu terkettiği, böylece birlik görevlerinden kaçındığı, davacı erkeğin ise herhangi bir kusurunun ispatlanamadığı gerekçesiyle erkeğin asıl davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince
boşanmalarına, kadının karşı davasının reddine davalı-karşı davacı kadının maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası talebinin reddine, davalı-karşı davacı kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-karşı davacı kadın vekili; erkeğin kabul edilen boşanma davasına, kadının reddedilen boşanma davası ve fer'ilerine, kusur tespitine yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesininyukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; yapılan inceleme ve toplanan delillerden; dinlenen tanık ifadelerinden bir kısmının Türk Medeni kanununun 166/1. maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan, sebep ve saiki açıklanmayan soyut nitelikte ve inandırıcı olmaktan uzak kendi kanaatlerini belirten izahlardan ibaret olduğu, bir kısmının ise duyuma dayalı olarak aktarılması nedeniyle bu beyanlara dayanarak taraflara kusur yüklenemeyeceği, kadının evden ayrılmasının tek başına boşanmayı haklı kılmadığı gibi erkeğin terk nedenine dayalı boşanma davasının da bulunmadığı gerçekleşen bu durumda, taraflar evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet veren olaylarda kusursuz oldukları o halde; davacı-karşı davalı erkek tarafından açılan asıl boşanma davasının da reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü yönünde hüküm kurulması doğru olmadığı gerekçesi ile davalı-karşı davacı kadın vekilinin; erkeğin kabul edilen asıl boşanma davasına yönelik istinaf talebinin kabulü ile ilgili bentlerin kaldırılmasına davacı-karşı davalı erkeğin asıl boşanma davasının reddine, sair istinaf istemlerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı erkek vekili; asıl davanın reddi ve kusur belirlemesinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı-karşı davacı kadın vekili; karşı davanın reddi, kusur belirlemesi, maddî-manevî tazminat ve nafaka taleplerinin reddinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'îleri istemine ilişkin davalarda taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davalarının reddi kararının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi,
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.