"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2019/337 E., 2020/179 K.
DAVA TARİHİ : 28.05.2014
KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davacı erkek vekili
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraflar tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece ziynet alacağı davası ve yoksulluk nafakası yönünden hükmün bozulmasına, sair yönlerden hükmün onanmasına karar verilmiştir.
Davacı erkek vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; kadının eşyaları alarak evine taşıdığını ve tarafların o tarihten bu yana ayrı yaşadıklarını, kötü davranış sergilediğini, tekrar bir araya gelmelerinin mümkün olmadığını belirterek, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde özetle; erkeğin iddialarının doğru olmadığını, erkeğin kendisini köyde bıraktığını ve bir daha hiç arayıp sormadığını, İstanbul'da ikametindeki eşyaları habersizce sattığını, istanbuldaki evi sattığını öğrendiğini, şiddet uyguladığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların tarafların üç, dört ay evli kaldıkları, akabinde davalının akrabaları ile gelerek evdeki eşyaları kamyona yükleyip götürdüğü, evin tamamen boşaltıldığı, tarafların evlendikten sonra İstanbul'da davacıya ait olan evde yaşadıkları ancak davalı Kurucaşile'de iken kendisinden habersiz olarak evin davacı tarafından satıldığı, yapılan sosyal ekonomik durum araştırması raporunda da davacının şu anda kirada oturduğu, davalının abisi ile davacı arasında davacının davalıya kötü davranması ve onu evden kovması nedeniyle tartışma çıktığı, Gaziosmanpaşa (Kapatılan) 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 2008/789 Esas sayılı dosyasında davalının abisi hakkında davacıya karşı basit yaralama suçundan mahkumiyet kararı verildiği, tarafların evlendikten çok kısa bir süre sonra ayrı yaşamaya başladıkları, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak ve birliğin devamına imkan vermeyecek derecede bir geçimsizliğin mevcut olduğu, evliliğin bu duruma gelmesinde tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesi ile; davacının davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına,kadın için aylık 200,00 TL yoksulluk nafakasına karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı erkek tarafından; kusur belirlemesi ve yoksulluk nafakası yönünden, davalı kadın tarafından ise; davanın kabulü, yoksulluk nafakasının miktarı ve vekâlet ücreti yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 28.05.2018 tarihli kararı ile; mahkemece, boşanmaya sebep olan olaylarda her iki tarafın da eşit kusurlu oldukları kabul edilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden; tarafların mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlarının yanında, ayrıca davacı erkeğin davalı kadına fiziksel şiddet uyguladığı, gerçekleşen bu durum karşısında boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davacı erkeğin, davalı kadına nazaran daha ağır kusurlu olduğunun kabulü gerektiği, davalı kadın süresinde sunduğu cevap dilekçesinde nafaka, maddî ve manevî tazminat talebinde bulunduğu, ancak miktar belirtmediği, mahkemece kadın lehine hükmün kesinleşmesinden itibaren aylık 200.00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, tedbir nafakası ve tazminat talepleri hakkında ise olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmadığı, o halde, davalı kadına nafaka, maddî ve manevî tazminat taleplerinin ayrı ayrı miktarlarının açıklattırılarak şartları tartışılıp, kusur durumu da dikkate alınarak sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığından bahisle hükmün bozulmasına sair yönlerden hükmün onanmasına karar verilmiştir.
B. İkinci Bozma Kararı
1.Bozmaya uyan Mahkemece verilen kararda; Yargıtay bozma ilamında da belirtildiği üzere davacının davalıya şiddet uygulamış olması nedeniyle davalıya göre daha fazla kusurlu olduğu dikkate alınarak davalı lehine maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerekmekte olup, her ne kadar davalı lehine 200,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş ise de karar kesinleşinceye kadar geçerli olmak üzere tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiği anlaşılmakla tarafların boşanmaları yönünden verilen karar Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 28.05.2018 tarihli 2016/19330 Esas, 2018/6834 Karar sayılı ilamı ile onandığından ve kesinleştiğinden bu talep hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına, davalı aylık 200,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine ve davalının ziynet eşyalarına ilişkin usulüne uygun açılmış bir davası bulunmadığından reddine dair karara karşı, süresi içinde davacı erkek tarafından, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden; davalı kadın tarafından ise tazminatların ve nafakaların miktarları ile ziynet alacağı talebinin reddi yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairenin 01.02.2022 tarihli kararı ile; davalı kadın tarafından ziynet alacağına yönelik olarak harcı yatırılmak suretiyle usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadığı halde, "Bu talep yönünden davanın açılmamış sayılmasına" karar verilmesi gerekirken "Ziynet alacağı davasının reddine" karar verilmesi doğru olmadığı, boşanan eş yararına yoksulluk nafakasına hükmedebilmek için, nafaka talep eden eşin boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olması gerektiği, Mahkemece davalı kadının ekonomik ve sosyal durumunun yeniden araştırılarak tespit edilmesi ve sonucuna göre yoksulluk nafakası hakkında hüküm tesisi gerekirken, bu hususta eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan sair yönlerden hükmün onanmasına karar verilmiştir.
V. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davacı erkek vekili; kusur belirlemesi, maddî ve manevî tazminat ve tedbir, yoksulluk nafakası, yönünden karar düzeltme talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'ileri istemine ilişkin davada taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakası ile tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 440 ıncı maddesi. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 176 ncı maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Yargıtay kararının düzeltilmesi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Mahkemece verilen karar, Dairemizce yasal ve hukuki dayanakları gösterilmek suretiyle bozulmuş olup, temyiz ilamında bildirilen gerektirici sebeplere göre karar düzeltme istemi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesindeki nedenlerden hiçbirisine dayanmamaktadır. Bu nedenle yerinde olmayan istemin reddi gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Karar düzeltme talebinin REDDİNE,
1086 sayılı Kanun'un 442 nci maddesinin son fıkrası ve 4421 sayılı Kanun'un 2 nci ve 4 üncü maddesinin (b) bendinin (1) inci alt bendi delaletiyle takdiren 660,00 TL para ceza ile 891,50 TL karar düzeltme ret harcının düzeltme isteyenden tahsiline,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
14.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.