Logo

2. Hukuk Dairesi2024/1821 E. 2024/8794 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur belirlemesi, tazminatlar ve yoksulluk nafakası konularında anlaşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Kadının evi terk etmesinin erkeğin kusurlu davranışları karşısında haklı bir sebep olarak değerlendirilmesi ve kadının ekonomik durumunun tam olarak tespit edilmemesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin kusur belirlemesi, tazminatlar ve yoksulluk nafakası hususlarında verdiği karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2659 E., 2023/3539 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Denizli 5. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/123 E., 2022/406 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın kadın vekili tarafındn istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün gerekçesinin düzeltilmesine, erkeğin maddî tazminat talebinin reddine, sair istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- karşı davalı erkek dava ve cevap dilekçelerinde özetle; tarafların evliliklerinin başında kadının huzursuzluk çıkarmaya başladığını, evlenirken birlikte Denizli'de yaşamayı kabul etmiş olmasına rağmen evlendikten sonra Denizli'deki kurulu düzeni, hayatını bırakıp Isparta'ya kendi ailesinin yanına taşınmalarını istediğini, sosyal medyada zaman geçirdiğini, birlik görevlerini ihmal ettiğini, henüz evliliklerinin beşinci ayındayken haber vermeden evi terk etiğini, daha sonra tarafların ortak hesabındaki altınları aldığını belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, erkek lehine 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata, kadın tarafından el konulan ziynetlerin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin tutum ve davranışları nedeniyle tarafların bir araya gelemediklerini, erkeğin, pandemi döneminde kadını sürekli akraba ziyaretlerine götürmek istediğini, kadının ailesinin ziyaret için Denizli'ye geldiklerinde buzdolabını boş gördüklerini, bu duruma şaşırdıklarını ve mutfak alışverişi yaptıklarını, erkeği ekonomik şiddet uyguladığını, kışın en soğuk zamanlarında dahi kombinin derecesini en düşük hale getirdiğini, kadının temel ihtiyaçları almadığını belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüyle evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, kadın lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kadının, müşterek evin temizlik vb. yapmayarak, üç harfliler basıyor diyerek evlilik birliğinin sorumluluklarını yerine getirmediği, eşinin haberi olmadan müşterek evden ayrıldığı, erkeğin ise evin doğal gazının yeterli ısı olacak şekilde açılmasını engellediği, evin gıda ihtiyaçlarını yeteri kadar karşılamadığı, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin az, kadının ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, erkek lehine 3.000,00 TL maddî tazminata, erkeğin manevî tazminat talebinin, kadının yoksulluk ve tazminat taleplerinin reddine, ziynetlerin aynen iadesine ilişkin harçlandırılarak usule uygun açılmış bir dava bulunmadığından ziynetler konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- karşı davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı- karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; her iki dava ve fer'ileri yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının, evlilik birliğindeki sorumluluklarını yeterince yerine getirmediği ve eşinden habersiz şekilde müşterek konuttan ayrıldığı vakıalarının sabit olduğu, erkek tarafından istinaf yoluna başvurulmadığından aleyhine yapılan tespitlerin kesinleştiği gibi sunulan delillerle kadının sair iddialarının da ispatlanamadığı, gerçekleşen kusurlara göre tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle gerekçenin açıklanan şekilde düzeltilmesine, kadının sosyal güvenceli şekilde sürekli ve düzenli gelirinin bulunduğu ve kadın yönünden yasal koşulların oluşmadığı gerekçesiyle kadının yoksulluk nafakası isteğinin reddine karar verilmesinde herhangi bir yanlışlık bulunmadığı, taraflar eşit kusurlu olduğundan ilgili hüküm kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle erkeğin maddî tazminat talebinin reddine, kadının sair istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı- karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi ve erkeğin maddî tazminat talebinin reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı- karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kadının tazminat taleplerinin ve yoksulluk nafakasının reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kusur belirlemesi, tazminatlar ve yoksulluk nafakası noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı- karşı davalı erkek vekilinin tüm, davalı- karşı davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Somut uyuşmazlıkta, "eşinden habersiz şekilde müşterek konuttan ayrıldığı" vakıası kadına kusur olarak yüklenmiş ise de; bu vakıa terke dayalı boşanma davası sırasında ileri sürülebilecek bir husus olup, ortada terke dayalı açılan bir boşanma davası bulunmadığı gibi erkeğin istinaf edilmeyerek kesinleşen kusurlu davranışları karşısında kadının evi terketmesinin geçimsizlik nedeni olarak dikkate alınamayacağı anlaşılmakla Mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen diğer kusurlara göre, boşanmaya sebep olan olaylarda kadının az, erkeğin ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu tarafların eşit kusurlu olduklarının kabulü hatalı olup kararın bu gerekçeyle bozulması gerekmiştir.

3.Boşanma sonucu maddî ve manevî tazminata hükmedilebilmesi için tazminat yükümlüsünün kusurlu, tazminat talep eden eşin ise kusursuz veya diğerine göre daha az kusurlu olması gerekir. Yukarıda (2) numaralı paragrafta açıklandığı üzere, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davalı- karşı davacı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. O halde, Mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK md. 4, TBK md. 50 ve 51) dikkate alınarak, davalı- karşı davacı kadının tazminat taleplerinin değerlendirilmesi gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

4. Boşanan eş yararına yoksulluk nafakasına hükmedebilmek için, nafaka talep eden eşin boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olması gerekir. Yapılan yargılama sonucunda kadının sürekli ve düzenli gelirinin bulunduğu gerekçesiyle yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir. Dosya arasında bulunan sosyal ve ekonomik durum araştırma raporunda kadının ev hanımı olduğu, gelirinin olmadığının belirtildiği, kadının temyiz dilekçesindeki çalışmadığı beyanı dikkate alınarak Mahkemece dosya arasına alınan SGK hizmet dökümü evraklarıyla yetinilmeyip kadının sosyal ve ekonomik durumu yeniden araştırılarak çalışıp çalışmadığı, çalışması karşılığında elde ettiği gelirin düzenli ve sürekli olup olmadığı, kendisini yoksulluktan kurtaracak düzeyde bulunup bulunmadığı tespit edilerek gerçekleşecek sonuca göre kadının yoksulluk nafakası talebi hakkında karar verilmesi gerekirken, bu konuda eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönlerinden davalı- karşı davacı kadın yararına BOZULMASINA,

2.Davacı- karşı davalı erkek vekilinin tüm, davalı- karşı davacı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde istek halinde temyiz eden Fatma'ya iadesine,

Aşağıda yazılı temyiz karar harcının temyiz eden Özcan'a yükletilmesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.