"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2126 E., 2023/1475 K.
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma - Ziynet Alacağı
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 7. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/606 E., 2022/470 K.
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek vekili tarafından; kusur belirlemesi, kadın yararına maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakasına hükmedilmesi yönünden yönelik olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı-karşı davalı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir .
2.Taraflarca karşılıklı açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonucunda; İlk Derece Mahkemesince taraflar eşit kusurlu kabul edilerek asıl ve karşı davanın kabulüne, ziynet eşyası alacağına karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesi hükmünü her iki taraf istinaf etmiş, Bölge Adliye Mahkemesince; İlk Derece Mahkemesince yüklenen kusurların gerçekleştiği ancak bu kusurlu davranışlar nedeniyle erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl ve karşı davanın kabulüne, kadın yararına maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakasına, tarafların sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı erkek tarafından temyiz edilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden davacı-davalı erkek tanıklarından Aygül'ün beyanına göre; kadının; dinlenen tanığa, erkeği aldattığını, eve başka erkek aldığını ve onunla ilişkide bulunduğunu söylediği anlaşıldığından kadına yüklenen güven sarsıcı davranış eyleminin sadakatsizlik boyutunda olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece belirlenen ve gerçekleşen diğer kusurlu davranışlar ile birlikte değerlendirildiğinde tarafların eşit kusurlu olduklarının kabulü gerekir. Hal böyle iken Bölge Adliye Mahkemesince tarafların eşit kusurlu oldukları gözetilmeden hatalı değerlendirme ile erkeğin ağır kusurlu olduğuna karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
3.Yukarıdaki paragrafta belirtildiği üzere taraflar eşit kusurludur. Eşit kusurlu eş yararına tazminata hükmedilemez (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu md.175). Kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilme koşulları oluşmamıştır. Hal böyle iken Bölge Adliye Mahkemesince hatalı kusur derecelendirmesi yapılarak kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar yönünden BOZULMASINA,
2.Davacı-karşı davalı erkeğin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.