Logo

2. Hukuk Dairesi2024/1895 E. 2024/2025 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kesinleşmiş boşanma kararından sonra davacı erkeğin davadan feragati üzerine, davalı kadına hükmedilen manevi tazminatın faiz başlangıç tarihi ve vekâlet ücreti takdiri hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Manevi tazminata hükmedilen faizin, boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden itibaren işlemesi gerekirken dava tarihinden itibaren işletilmesinin hatalı olduğu ve ayrıca kesinleşmiş boşanma davasında davacı lehine vekâlet ücreti takdir edilmişken, davacının feragat beyanı sonrası davalı kadın lehine vekâlet ücreti takdir edilemeyeceği gözetilerek hüküm bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2023/39 E., 2023/253 K.

DAVA TARİHİ : 21.09.2012

KARAR : Bozmaya uyulmak suretiyle hüküm tesisine

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılamalar sonunda, Mahkemece kadın yararına yeniden evlendiği tarihe kadar aylık 200,00 TL yoksulluk nafakasına, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile 10.000,00 TL manevî tazminata, davacının manevî tazminat talebinin feragat nedeniyle reddine, davalı yararına vekâlet ücreti takdirine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı erkek (asıl) dava dilekçesinde özetle; kadının kendisiyle ve eviyle ilgilenmediğini, hakaret ve küfür ettiğini ileri sürerek tarafların boşanmalarına, velâyetin babaya tevdiine, 5000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davacı 02.11.2016 tarihli dilekçesinde özetle; aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın cevap dilekçesinde özetle; erkeğin uzun süre bir kadınla yaşadığını, kendisini evden kovduğunu, evin kirasını dahi ödemediğini belirterek velâyetin kendisine tevdiine, oğlu ve kendisi için ayrı ayrı aylık 250,00 TL nafaka ve 30.000.00 TL manevî tazminata karar verilmesini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 16.07.2013 tarihli ve 2012/235 Esas, 2013/293 Karar sayılı kararı ile; erkeğin eşini darp ederek, hakaret edip onu evden kovarak; davalı tarafın ise eşine hakaret edip bazı geceler onu eve almayarak eşit kusurlu oldukları gerekçesiyle tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, velâyetin anneye tevdiine, aylık 250.00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, tarafların manevî tazminat talebi ile davalının nafaka talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili hükmün tamamına yönelik temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 13.03.2014 tarihli ve 2013/22322 E., 2014/5744 K. sayılı kararı ile; toplanan delillerden; kadının eşine hakaret etmesine ve bazı geceler eve geç geldiğinden bahisle evden kovmasına karşılık, erkeğin de eşine hakaret ettiği, şiddet uyguladığı, evden kovduğu ve güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, bu duruma göre erkeğin ağır kusurlu olduğu, boşanmaya ilişkin hükmün kusur belirlemesine ilişkin gerekçesinin düzeltilmek suretiyle onanmasına karar verildikten sonra, kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi, davalı kadının sürekli gelirinin bulunup bulunmadığı ve varsa miktarı araştırılarak yoksulluk nafakası hakkında araştırmanın sonucuna göre karar verilmesi ve davalı kadın yararına uygun miktarda manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Verilen Direnme Kararı

Mahkemenin 09.07.2014 tarihli, 2014//253 E., 2014/302 K. sayılı kararı ile; boşanma, velâyet ve iştirak nafakası hususunda verilen karar kesinleştiğinden karar verilmesine yer olmadığına, tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle önceki kararda direnilmesine, kadının çalıştığı gerekçesiyle nafaka talebinin reddine, tarafların manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

C. Hukuk Genel Kurulunca Verilen İkinci Bozma Kararı

Kararın davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.04.2018 tarihli, 2017/2-1579 E., 2018/673 K. sayılı kararıyla; Özel Dairenin boşanma yönünden kusurun gerekçesinin düzeltilmek suretiyle verilen onama kararına karşı karar düzeltme yoluna gidilmediği, bu suretle kararın kesinleştiği anlaşılmakla mahkemece kesinleşen bu karar hakkında yeniden bir inceleme yapılmasının mümkün olmadığı, bu konuda direnme kararı verilmesinin mümkün bulunmadığı ancak kesinleşen kusur belirlemesine göre kadının manevî tazminat talebinin reddinin hatalı olduğu, 4721 sayılı Kanunun 169 uncu maddesi uyarınca kadın yararına tedbir nafakası verilmesi gerektiği, davalı kadının çalışıp çalışmadığı, çalışıyor ise bunun sürekli mahiyette olup olmadığı, gelirinin düzenli ve yeterli olup olmadığı hususu araştırılarak yoksulluk nafakası istemi hakkında bir karar verilmesi gerekirken direnme kararı verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

D. Üçüncü Bozma Kararı

1. Mahkemece bozmaya uyularak verilen 06.03.2020 tarihli, 2018/297 E., 2020/66 K. sayılı kararı ile; kadın yararına dava tarihinden yeniden evlendiği 16.08.2017 tarihinde kadar aylık 200,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile 10000,00 TL manevî tazminata, davacı yararına vekâlet ücreti takdirine, 208.60 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

2.Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 26.04.2021 tarihli, 2021/2468 E., 2021/3449 K. Sayılı kararı ile, "...mahkemece verilen ilk karardaki boşanma hükmü Dairemizce onanıp kesinleşmiş, bozma sonrası verilen hüküm ise taraflarca temyiz edilmiştir. Davacı erkek süresinde verdiği temyiz dilekçesi ile davadan feragat etmiş, davalı kadın ise vekâlet ücreti yönünden temyiz talebinde bulunmuştur. Boşanma hükmü onanarak kesinleştiğinden davacı erkeğin feragat beyanı boşanma hükmü yönünden hukuken geçerli sonuç doğurmaz. Ancak davadan feragat, davanın ferilerini de kapsar. Bu nedenle boşanmanın ferilerine ilişkin feragat konusunda ek karar verilmek üzere" dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

E. Dördüncü Bozma Kararı

1.Mahkemece 16.07.2021 tarihli ek karar ile, kadın yararına dava tarihinden yeniden evlendiği 16.08.2017 tarihinde kadar aylık 200,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile 10000,00 TL manevî tazminata, davacı tarafın manevî tazminat isteminin vaki feragat nedeniyle reddine karar verilmiş, ek karar davacı erkek vekilince temyiz edilmiştir.

2.Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 14.11.2022 tarihli, 2022/9417 E., 2022/9196 K. sayılı kararı ile, "Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 372/1. maddesine göre, Yargıtayın bozma ve onama kararları mahkeme yazı işleri müdürü tarafından derhal taraflara tebliğ edilir. Mahkemece öncelikle Yargıtay ilamının taraflara tebliğ edilmemesi hatalıdır. Ayrıca dava HMK 118 ve devamı maddeleri uyarınca yazılı yargılama usulüne tabi olup, Yargıtayın gönderme kararı üzerine duruşma açılmalı ve taraflar duruşmaya davet edilmelidir. Mahkemece Yargıtay ilamı taraflara tebliğ edilmeden, duruşma açılmadan doğrudan dosya üzerinden ek karar ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir" gerekçesiyle bozma kararı verilmiştir.

F. Mahkemece Bozmaya Uyularak verilen Son Karar

Mahkemenin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla ile, davacı kadın yararına dava tarihinden yeniden evlendiği 16.08.2017 tarihinde kadar aylık 200,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile 10.000,00 TL manevî tazminata, davacı tarafın manevî tazminat isteminin vaki feragat nedeniyle reddine, bozma öncesi davacı yönünden yargılama giderine hükmedildiğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, davalı yararına 9.200,00 TL vekâlet ücreti takdirine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; bozma sonra yapılan yargılama gideri ve güncellenen vekâlet ücretinin karara yansıtılmadığını, yargılama giderlerinin icra ve infaz edilebilir nitelikte olmadığını belirterek kusur, kadın yararına hükmedilen manevî tazminat, vekâlet ücreti ve yargılama gideri yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, erkek tarafından açılan boşanma davasında kesinleşen boşanma kararı sonrasında davacının davadan feragat ettiği anlaşılmakla bozma sonrası verilen son kararda davalı kadın yararına manevî tazminat takdir edilip edilmeyeceği, yargılama gideri ve vekâlet ücreti takdirinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanunun 4 üncü, 166 ncı ve 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun ( 6100 sayılı kanun) 307 inci, 308 inci, 310 uncu maddeleri, geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; davacı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Boşanmanın eki niteliğindeki maddî ve manevî tazminat boşanma hükmünün kesinleşmesi ile muaccel hale gelir. Somut olayda, davalı kadın yararına hükmedilen manevî tazminata boşanma hükmünün kesinleşmesi tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

3.Davacı erkek tarafından açılan boşanma davasında verilen boşanma kararı Dairemizin 13.03.2014 tarih ve 2013/22322 E., 2014/5744 K. sayılı kararı ile onanarak kesinleşmiştir. Davacı erkek, 16.03.2020 tarihli dilekçe ile davasından feragat ettiğini beyan etmiş, bunun üzerine Dairemizin 26.04.2021 tarihli kararıyla, "davacı erkeğin feragat beyanının kesinleşen boşanma hükmü yönünden hukuken sonuç doğurmayacağı, ancak feragatin davanın ferilerini de kapsayacağı, boşanmanın ferilerine ilişkin feragat hakkında ek karar verilmek üzere" dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Mahkemece Dairemizin gönderme kararına uygun olarak yeniden karar verilmiş ise de davalı kadın lehine vekâlet ücreti takdir edilmiştir. Boşanma davalarında davanın kabul veya ret durumuna göre vekâlet ücretine hükmedilir. Yukarıda açıklandığı üzere Mahkemenin ilk kararı ile davanın kabul edilerek davacı erkek lehine vekâlet ücreti takdir edildiği ve davanın kabulü, boşanma kararının dayanağı olan kusur durumu ve erkek lehine takdir edilen vekâlet ücreti yönünden kararın kesinleştiği, kesinleşme sonrası feri talepleri yönünden yeniden hüküm kurulması halinde ayrıca vekâlet ücreti hakkı doğmayacağı gözetilmeksizin, bozma sonrası verilen kararda davalı kadın lehine vekâlet ücreti takdiri doğru görülmemiş ve hükmün bu yönden de bozulmasına karar verilmiştir.

VII. KARAR:

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Mahkeme kararının manevî tazminata uygulanan faizin başlangıç tarihi ve vekâlet ücreti yönünden BOZULMASINA,

2.Davacı erkek vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile kararın bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ONANMASINA,

İstek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

21.03.2024 tarihinde oybirliği ile karar verildi.