Logo

2. Hukuk Dairesi2024/2001 E. 2024/9950 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası taleplerinin reddine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kadının boşanma nedeniyle yoksulluğa düşeceğinin ve sürekli bir gelirinin bulunmadığının tespit edilmesi, ayrıca yoksul olan taraftan iştirak nafakası talep edilemeyeceği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının yoksulluk ve iştirak nafakası yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/11 E., 2023/2166 K.

DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Malatya 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/605 E., 2022/819 K.

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm; davacı- davalı kadın vekili tarafından reddedilen yoksulluk nafakası talebi, velâyet düzenlemesi, aleyhine hükmedilen iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre ilk derece mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda bölge adliye mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi hâlinde bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.

İlk Derece Mahkemesince, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine ilişkin karar, taraflarca istinaf edilmeyerek kesinleşmiştir. Bu nedenle davacı- davalı kadın vekilinin, istinaf edilmeyerek kesinleşen bu yöne ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davacı- davalı kadın vekilinin reddedilen yön dışındaki temyiz itirazları yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor düzenlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü;

1.Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. Toplanan delillerle, boşanmaya sebep olan olaylarda kadının daha ağır kusurlu olmadığı, tarafların belirlenen ekonomik ve sosyal durumlarına göre kadının sürekli ve düzenli gelirinin bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği sabittir. O halde, kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken bu isteğin reddi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.

2.Boşanma veya ayrılık durumunda çocuk kendine tevdi edilmemiş taraf, gücüne göre onun bakım ve eğitim giderlerine katılmakla yükümlüdür. Ne var ki, kendisi yoksul olan taraf iştirak nafakası ile sorumlu tutulamaz. Toplanan delillerden davacı davalı kadının sürekli ve düzenli gelirinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. O halde kadının velâyeti babaya verilen ortak çocuklar yararına iştirak nafakası ödemekle yükümlü tutulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.

KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacı- davalı kadın vekilinin velâyet düzenlemesine ilişkin temyiz dilekçesinin REDDİNE,

2.Davacı- davalı kadın vekilinin diğer hususlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda (2) ve (3) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davacı davalı kadın yararına yoksulluk nafakası ile iştirak nafakası yönünden BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.