"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/736 E., 2023/374 K.
DAVA TARİHİ : 15.10.2018
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi esastan ret kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının tazminat ve iştirak nafakasının miktarı yönlerinden bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kadın yararına 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminat ile çocuk yararına 900,00 TL iştirak nafakasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin ailesiyle aynı apartmanda yaşadıklarını, ailesinin müdahalesine izin verdiğini, hakaret ettiğini, fiziki ve ekonomik şiddet uyguladığını, müvekkilini evden kovduğunu belirterek evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, velâyetinin anneye tevdii ile çocuk için dava tarihinden itibaren aylık 900,00 TL tedbir ve iştirak, müvekkili için aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası bağlanması, nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesi talep olunmuştur.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle, davacının iddialarının doğru olmadığını, davacının en ufak anlaşmazlıkları büyütüp hakaretler ettiğini, gereksiz yere evi terk etiğini, davacının ortak konutta son derece özgür olduğunu, istediği yere gidebildiğini, müvekkilinin eşinin eve dönmesi için çok çaba gösterdiğini belriterek
davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 04.02.2020 tarihli ve 2018/920 Esas, 2020/45 Karar sayılı kararıyla; tarafların evlendikten sonra davalı erkeğin ailesiyle aynı binada farklı dairelerde oturdukları, davacı kadının her gün erkeğin ailesinin evine gitmesinin istendiği, bu sebeple tartışmalar yaşandığı, hamilelik döneminde kadının benzer tartışmalar sırasında fiziksel şiddete maruz kalmışsa da tarafların barıştıkları ancak 2017 yılı yazın taraflar arasında yaşanan tartışma sonrası ayrı yaşamaya başladıkları, ayrılık döneminde kadının yüzünde zedelenme olduğunun tanıklarınca ifade edildiği ancak belki düzelir düşüncesiyle şikayet konusu yapılmadığı, erkeğin ortak konutu boşaltarak kiraya verdiği, erkeğin kusurlu olduğu gerekçesiyle tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye tevdiine, aylık 350,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 800,00 TL tedbir, 550,00 TL yoksulluk nafakasına, nafakanın TÜFE oranında artırıma tabi tutulmasına, 15.000,00 TL maddî tazminat ile 12.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 08.03.2022 tarihli ve 2020/532 Esas, 2022/358 Karar sayılı kararıyla; kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 27.09.2022 tarihli kararı ile davacı erkeğin tüm, davalı kadının sair temyiz itirazlarının reddi ile davacı kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile 2016 doğumlu Fevzi Kerem için takdir edilen iştirak nafakasının az olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan temyiz konu diğer bölümlerin ise onanmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kadın yararına 30.000.00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminat ile çocuk yararına 900,00 TL iştirak nafakasınına, nafakanın TÜFE oranında artırılmasına, davacı yararına daha önce vekâlet ücreti takdir edildiğinden yeniden takdir edilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kadın vekili özetle; tazminat ve nafaka miktarlarının yetersiz olduğunu, yeni hükümde de vekâlet ücreti takdiri gerektiğini belirterek tazminat ve iştirak nafakası miktarı ile vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı erkek vekili özetle; kusurlu olmadığını, kadın yararına hükmedilen tazminat ve nafakaların usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, bozma ilamının gereğinin yerine getirilip getirilmediği, tazminatların ve iştirak nafakasının miktarı ile kesinleşen yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenip incelenemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 182 nci, 327 nci, 328 inci ve 330 uncu, 331 inci maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 323 üncü maddesi, 326 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davacıya yükletilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
21.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.