"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2192 E., 2023/2192 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü, yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Nevşehir Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/862 E., 2023/435 K.
Taraflar arasındaki boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının davasının kabulüne, erkeğin davasının reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı- davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının uyuşturucu kullandığını davacıya kötü davranmaya hatta o davacının Nevşehir'de hapis hayatı yaşadığını, küçük çocuğa hamile kaldığını, ortak çocuğun Williams sendromlu olarak dünyaya geldiğini, ortak çocuk ...'in hastalığına herhangi bir tedavi bulunamayınca davacı ortak çocuğu Hollanda'ya götürmeyi teklif ettiğini davalı bu durumu kabul ettiği ancak daha sonra Hollanda'dan kaçtığı için davalı geri Hollanda'ya dönemediğini, davacı da ortak çocukları da alarak Hollanda'ya gittiğini, gerek birlikte yaşadığı, dönem içerisinde gerekse evli olduğu dönem içerisinde her zaman davalının tehdidine maruz kaldığını, davacının can güvenliğinin bile olmadığını düşündüğünü, daha önce defalarca canı ile tehdit edildiğini, bu nedenlerle tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına ortak çocukların velâyetinin davacıya verilmesine, ortak çocuklar için ayrı ayrı 1.000,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasının, davacı için 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasının 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davacı- davalı kadın vekili birleşen davaya cevap dilekçesinde özetle; erkeğin ortak çocukları bir defa aramadığını, maddî olarak hiç bir şekilde destek olmadığını, davalının maddî- manevî tek başına mücadele verdiğini, evde uyuşturucu madde kullandığını, her gün uyuşturucunun etkisi altında eve geldiğini, sadakat yükümlülüğünü ihlal ederek şuanda tarafların ortak konutunda başka bir kadınla birlikte yaşadığını, tarafların boşanmalarına ortak çocukların velâyetinin davalıya verilmesine, her yıl ÜFE-TÜFE oranında artış yapılarak ilerde iştirak nafakasına dönüştürülmek üzere ortak çocuklar için her ay ayrı ayrı 3.000,00 TL tedbir nafakasına, her yıl ÜFE-TÜFE oranında artış yapılarak ileride yoksulluk nafakasına dönüştürülmek üzere davalıya her ay 5.000,00 TL tedbir nafakasına, davalı için 1.250.000,00 maddî ve 1.250.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı- davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; tarafların 2009 tarihinde evlendiklerini, ortak iki çocuklarının bulunduğunu, davalının davacıyı tuzağa düşürürcesine Hollanda'ya gittiğini, davalının Hollanda'ya gittikten sonra davacı için istek de bulunmadığını, davacının davalının tüm birikimlerini ve arabasının satış parasını almak suretiyle ülkeyi terk ettiğini, davacının eş ve baba olarak üzerine düşen tüm sorumluluklarını yerine getirdiğini, davalının ev işleri ve davacı ile ilgilenmediğini, davalının Hollanda da akıl hastanesinde tedavi gördüğünü, akıl ve ruh sağlığının yerinde olmadığını, davalının davacıya toplum içinde bir çok defa ağır hakarette bulunduğunu, davacının evine ve ailesine bağlı, ailesinin mutluluğunu düşünen bir baba olduğunu, belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin davacı babaya verilmesine, 1.000.000,00 TL maddî ve 1.000.000,00 TL manevî tazminatın yasal faizi ile birlikte hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davalı- davacı vekili asıl davaya cevap dilekçesinde özetle; uyuşturucu kullandığını en başından beri davacı eşin bildiğini, davacıyı bu şekilde kabul ettiğini ve evlendiğini, davacının iddia ettiğini gibi bir darp olayının yaşanmadığını, beyanlarının gerçek dışı olduğunu, tarafların tekrar Hollanda'ya gitmek için birlikte karar aldıklarının doğru olduğunu lakin davacının davalıya istek yapmayarak adeta kaçmak için davalıyı tuzağa düşürürcesine Hollanda'ya gittiğini eşini istemediğini söyleyip birlikte yaşamaktan kaçınan davacı kadın evlilik birliğinin temelinden sarsılması olayında tamamen kusurlu olduğunu, davacı eş gece saat 02.00 civarında uyuduğunu gündüz ise 11.00 civarında kalktığını dolayısıyla ev işlerini ve çocukların bakımı aksattığını büyük çocuğun kendisinin kalkıp okula gittiğini, davacının ruh ve sinir hastalıkları hastanesinde tedavi gördüğünü psikolojisinin bozuk olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine, boşanmaya karar verilmesi halinde davacı lehine 200.000,00 TL maddî ve 200.000,00 TL manevî tazminatın davalıya verilmesine, ortak çocukların velayetinin davalıya verilmesine, çocuklar için ayrı ayrı 1.000,00 TL'den toplam 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasının davacıdan alınarak davalıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı-davacı erkeğin davacı-davalı kadına fiziksel şiddet uyguladığı, uyuşturucu kullandığı, erkek tarafından kadına isnat edilen kusurlu davranışlar hakkında görgüye dayalı, somut, objektif tanık beyanı veya başkaca somut delil bulunmadığından davacı kadına kusur yüklenmediği gerekçesi ile asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddi ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince
boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, şahsi ilişki tesisine bu aşamada yer olmadığına, ortak çocuklar lehine aylık ayrı ayrı 500,00'er TL tedbir, 750,00'şer TL iştirak nafakasına hükmedilmesine, kadın lehine aylık 500,00 TL tedbir, 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesine, kadın lehine 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı- davacı erkek vekili; kusur tespiti, kabul edilen asıl dava, kadın lehine hükmedilen nafaka ve tazminatlar, velâyet, kişisel ilişki ile reddedilen birleşen davası yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; her ne kadar yerel Mahkemece kadının asıl davasının kabulüne, erkeğin birleşen davasının reddine karar verilmiş ise de, davacı kadının eşi ile yurt dışına gitme konusunda anlaşıp eşine aracını sattırıp 7.000 - 8.000 Euro parayı alıp yurt dışına gittiği, gittiğinde ise istek yapmadığı, eşini bu şekilde kandırdığı, her iki tarafın da kusurlu hareketleri sebebiyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, dolayısıyla erkeğin de birleşen davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken davanın reddi kararı hatalı olduğu Mahkemece erkeğe yüklenen kusurlarda doğru olup, Mahkemece erkeğe yüklenen kusurlar ile Bölge Adliye Mahkemesince kadına yüklenen kusurlar dikkate alındığında erkek ağır, kadın hafif kusurlu olduğu gerekçesi ile ilgili bendin kaldırılmasına erkeğin açtığı boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince
boşanmalarına, erkek vekilinin "kusur tespiti ile reddedilen birleşen davası" dışında kalan tüm istinaf başvuru taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı- davacı erkek vekili; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, maddî- manevî tazminat ile yoksulluk, tedbir ve iştirak nafakası, tazmınat taleplerinin reddi, velâyetin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'îleri istemine ilişkin davalarda taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının boşanma davasının kabulü kararının yerinde olup olmadığı, kadın yararına nafaka ile tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı, velâyeti düzenlemesi noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 nci, 324 üncü, 327 nci, 328 inci, 329 uncu, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının Mikail'e yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.