"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2709 E., 2023/3406 K.
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Amasya Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/417 E., 2023/469 K.
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm; davacı- karşı davalı kadın vekili tarafından kusur belirlemesi, erkeğin davasının kabulü, nafaka ve tazminatların miktarları yönünden; davalı- karşı davacı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi, kadının davasının ve fer'îlerinin kabulü ile erkeğin fer'î taleplerinin reddi yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı-davalı kadının aşağıdaki (2) inci paragrafın kapsamı dışındaki, davalı-davacı erkeğin aşağıdaki (3) üncü paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, erkek ağır kusurlu kabul edilerek tarafların karşılıklı boşanma davalarının kabulüne karar verilmiş, İlk Derece Mahkemesince verilen bu karar, taraf vekillerince istinaf edilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince yapılan inceleme sonucunda; maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden yeniden hüküm tesisi ile tarafların sair istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiş, bu karar da taraf vekillerince yukarıda belirtilen sebeplerle temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, mahkemece davalı-davacı erkeğe kusur olarak yüklenen "hakaret,küfür, aşağılama, beddua içerikli söz söyleme" vakıasının ispatlanması maksadıyla dosyaya sunulan ses kaydı hukuka aykırı delil niteliğinde olduğundan ve tanıkların bu yöndeki beyanları duyuma dayalı olduğundan bu vakıanın davalı- davacı erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği, yine mahkemece davacı-davalı kadına kusur olarak yüklenen "sinirlendiğinde çocuklara şiddet uyguladığı" vakıası ise erkeğin tanıkları ... ve Mahire'nin bu konudaki ifadeleri göz önüne alındığında kadının çocuğa yönelik fiziksel şiddet eyleminin terbiye sınırları içerisinde kaldığı, bu nedenle bu vakıanın da kadına kusur olarak yüklenemeyeceği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu duruma göre boşanmaya sebep olan olaylarda; eşinin ailesini müşterek konutta istemeyen, eşinin ailesine gitmesine müdahale eden, aile ziyaretlerinde eşini yalnız bırakan, son yaşanan olayda bayram tatili için memleketleri olan ...'a gittiklerinde, eşinin ailesi ile bayramlaşmaya gitmeyen, kardeşinin düğünü için ailesinin evine giden eşine "sen nasıl gelirsen gel, ben Amasya'ya yalnız gidiyorum" diyen, neticede, eşini bırakıp tek başına Amasya'ya giden, çocukları annelerine karşı dolduran, silahı tehdit unsuru olarak kullanarak korkutucu etkisinden faydalanan, müşterek çocuk ...'e vurup küfür eden, kadının kolunu tutarak, "seni yığarım bak" diyerek tehdit eden, agresif yapıda olan davalı-davacı erkek tam kusurlu olup, davacı-davalı kadının ise; kusurlu bir davranışı ispatlanamamıştır. Açıklanan sebeplerle davalı-davacı erkeğin davasının reddi gerekirken kabulü usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
3.Davacı- davalı kadın, 13.05.2022 tarihli dava dilekçesinde, davalı erkekten 100.000,00 TL manevî tazminat istemekle talebini bu miktarla sınırlamıştır. manevî zararın, manevî tazminat adı altında bir miktar paraya hükmedilmesi ile giderilmesi amaçlanmaktadır (TMK m.174/2). Manevî tazminat isteği, niteliği itibarıyla tektir ve bölünemez; bölümler halinde istenemez. Başlangıçta talep edilen manevî tazminat miktarı, ıslahla da olsa artırılamaz. Bu bakımdan davacı-davalı kadının 14.09.2022 tarihli ıslah dilekçesi ile manevî tazminat miktarını artırmış olması geçerli kabul edilemez. Bu duruma göre hakim, başlangıçtaki taleple bağlıdır. Talepten fazlaya hükmolunamaz (HMK m.26). Bu yön gözetilmeden talepten fazla manevî tazminata hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan, Bölge Adliye Mahkemesi kararının erkeğin davasının kabulü ile kadın lehine hükmedilen manevî tazminat miktarı yönünden BOZULMASINA,
2. Taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.