Logo

2. Hukuk Dairesi2024/266 E. 2024/7506 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur, velayet, maddi ve manevi tazminat miktarı ile nafaka konularında anlaşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ve kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatler gözetilerek, İlk Derece Mahkemesi'nin kadın yararına hükmettiği maddi ve manevi tazminat miktarının az olduğu gerekçesiyle, Yargıtay kararı bu hususta bozulmuş, diğer konularda ise onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1684 E., 2023/1815 K.

KARAR : Başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 29. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/105 E., 2022/387 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı-davacı erkeğin kadına fiziksel, psikolojik, ekonomik, sosyal, cinsel şiddet uyguladığını, erkeğin arkadaşlık sitesine üye olduğunu, kadının bilmediği bir hattı olduğunu, arabasında kullanılmış prezervatif bulduğunu, iş yerinde bir kadınla ilişkisi olduğunu, kadına hakaret ettiğini, ailesine hakaret ettiğini, gelmelerini istemediğini, yatağını ayırdığını, ters ilişkiye zorladığını, giderlere katılmadığını belirterek tarafların zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocuklarının velâyetinin anneye verilmesine, aylık 2.000,00 TL tedbir-iştirak nafakasının, kadın için aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasının, 300.000,00 TL maddî, 300.000,00 TL manevî tazminatın davalı- davacı erkekten alınarak davacı-davalı kadına verilmesine, iştirak nafakasının ÜFE oranında arttırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; kadının kıskanç olduğunu, iftira attığını, sürekli telefonunu karıştırdığını, takip ettiğini, görüntülü aradığını, arkadaşlarının önünde küçük düşürdüğünü, en ufak şeyde tartışma çıkardığını, kendisini atmakla tehdit ettiğini, habersiz spiral taktırdığını, hamile kalıp düşük yaptığı şeklinde yalan söylediğini, her şeyi ailesine anlattığını, ailesi için kredi çektiğini, beddua ettiğini, büyü ve muska yaptırdığını, eski nişanlısı ile kıyasladığını, tehdit ettiğini, kardeşinin erkeğin kolunu ısırdığını, ailesini aşağıladığını, yalan söylediğini, çocuğa iyi bakmadığını çocuğu ailesine karşı doldurduğunu, çocuğa şiddet uyguladığını belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocuklarının velâyetinin babaya verilmesine, çocuk için aylık 1.000,00 TL tedbir-iştirak nafakasının, 100.000,00 TL manevî tazminatın davacı-davalı kadından alınarak davalı-davacı erkeğe verilmesini, nafakanın ÜFE oranında arttırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı-davalı kadının eşi ...’in aynı iş yerinde güvenlik görevlisi olarak çalıştığı ... isimli ortak arkadaşı ile ilişkide bulunduğunu iddia ettiği ve çalıştıkları işyerinin güvenlik kamera kayıtları dosyaya sunulduğu, sunulmuş olan kamera kaydının bilirkişiye çözümünün yaptırıldığı ve sunulan kamera kaydının işyerine ait güvelik kamerası olduğundan hukuka aykırı delil olarak kabul edilmediği, kamera kaydı izlendiğinde dosyamız davalısı ... ile dava dışı ... ‘in iki defa personelin kullandığı soyunma odasına girdikleri, güvenlik odası aydınlatma ışıklarının açık ancak tarafların bulundukları soyunma odasının ışığının kapalı olduğu ve tarafların 16 dakika bu odada kaldıkları, odadan çıktıktan sonra bir görüntüde erkek şahsın masadaki peçeteyi alıp tekrar içeri girdiği, elindeki peçete ile dışarı çıkıp peçeteyi yere attığı, yine davalı-davacı erkeğin telefon görüşme dökümlerinin dosyaya alındığı ve davalı-davacı erkeğin dava dışı ... ile sürekli ve uzun süreli telefon görüşmelerinin olduğu, asıl ve birleşen evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile açılan boşanma davalarında, kadının eşine hakaret edip beddua ettiği, büyü ve muska işi ile uğraştığı, erkeğin ise zina eyleminde bulunup eşine karşı sadakatsiz davranışlar içine girdiği ,hakaret ettiği, birlik grevlerini ihmal ettiğinin anlaşıldığı, bu haliyle evlilik birliğinin sarsıldığı davacı-davalı erkeğin ağır kadının az kusurlu olduğu gerekçeleri ile kadının zinaya dayalı davasının kabulü ile; tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu`nun (4721 sayılı Kanun) 161 inci maddesi uyarınca boşanmalarına, kadının ve erkeğin 4721 sayılı Kanun`un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasına dayalı davalarını kabulü ile; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocuk Çınar 'in alınan sosyal inceleme raporları ve duruşmadaki uzman eşliğindeki beyanı ve yaşı nazara alınarak çocuğun üstün yararı gereğince ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, daha önce ortak çocuk lehine verilen 500,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibari ile 750,00 TL'ye çıkartılarak karar kesinleştikten sonra iştirak nafakası olarak devamına, bu nafakaya kararın kesinleşmesini izleyen tarihten itibaren her yıl ÜFE oranında artış yapılmasına, 60.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminatın davalı- davacı erkekten alınarak davacı-davalı kadına verilmesine, erkeğin manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davalı-davacı erkek vekili; zina nedeni ile açılan davanın kabulü, kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile açtığı davanın kabulü, kusur belirlemesi, velâyet, aleyhine hükmedilen tazminatlar, manevî tazminat talebinin reddi, nafakalar yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davacı-davalı kadın vekili katılma yoluyla; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi ve tazminat miktarları yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince; davaların esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanununa uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan tarafların istinaf taleplerinin ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davalı-davacı erkek vekili; zina nedeni ile açılan davanın kabulü, kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile açtığı davanın kabulü, kusur belirlemesi, velâyet, aleyhine hükmedilen tazminatlar, manevî tazminat talebinin reddi, nafakalar yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davacı-davalı kadın vekili; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi ve tazminat miktarları yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davalarında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davalarının kabulünün doğru olup olmadığı, kadının zina sebebine dayalı boşanma davasının kabulünün doğru olup olmadığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı, miktarlarının uygun olup olmadığı, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin doğru olup olmadığı ve nafakalar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun`un 161 inci maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü, 182 nci, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri. 6098 sayılı Türk borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı-davacı erkek vekilinin tüm, davacı-davalı kadın vekilinin aşağıdaki paragraf kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran davacı-davalı kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci madde hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarı yönlerinden ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.İlk Derece Mahkemesi kararının kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarı yönünden BOZULMASINA,

3. Davalı-davacı erkek vekilinin tüm, davacı-davalı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden Mehmet'e yükletilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıran Nazlı'ya iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.