Logo

2. Hukuk Dairesi2024/3253 E. 2024/4769 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Anlaşmalı boşanma protokolünde yer alan taşınmazın devri konusunda davacı kadının feragatinin irade fesadına dayanıp dayanmadığı ve davalının bu feragatten sonraki davranışlarının hukuki sonuçları.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin tehdit ve hile yoluyla davacı kadının iradesini sakatlayarak feragat beyanını aldığı, bu durumun boşanma protokolündeki taahhüdü ortadan kaldırmadığı ve davacının tapu iptal ve tescil davası açma hakkının bulunduğu gözetilerek yerel mahkemenin davayı kabulüne ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/670 E., 2024/9 K.

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki anlaşmalı boşanma protokolünden kaynaklı tapu iptali tescil davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı erkek ile İstanbul Anadolu 6 Aile Mahkemesinin 213/781 E 2013/708 K sayılı ilamı ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası hükmü uyarınca boşandıklarını, boşanma kararının 22.11.2013 tarihinde kesinleştiği, boşanma hükmünde, davalı erkeğe ait Muğla İli, ... İlçesi, ... Köyü, ... mevkii, 143, D:1 Parsel No:6'da kayıtlı taşınmazın davacı kadın adına tescil edileceğine karar verildiğini, davalı erkeğin tescil işlemini gerçekleştirmediğini iddia ederek, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 716 ncı maddesi kapsamında dava açılmak zorunda kalındığını belirterek davanın kabulü ile; taşınmazın davalı erkek adına kayıtlı tapu kaydının iptali ile taşınmazın davacı adına tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 28.05.2015 tarihli ve 2014/173 Esas, 2015/418 Karar sayılı kararı ile; davacı kadının, 28.05.2015 tarihli celsede davalı ile dava konusu taşınmaz hususunda anlaştıklarını, bu nedenle davasından feragat ettiği gerekçesiyle; davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı kadın tarafından, davanın reddi yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemiz 13.06.2022 tarihli ve 2022/5167 Esas, 2022/5641 Karar sayılı kararı ile; "...6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 311 inci maddesi gereğince feragatin irade fesadı ile alınıp alınmadığı hususunun tereddüte yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi ve varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi için hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir." gerekçesiyle; hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar

Mahkemenin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla bozma kararına uyulmasına karar verilerek; davalı erkeğin davacı kadını zaman zaman anlaşmaya zorlamak için çocukları kendisine göstermeyeceği, kadına ait özel fotoğrafları arkadaşlarına göstermekle tehdit ederek davacı kadını bu davadan feragat etmeye zorladığı ve boşanma yargılaması sırasında vekili olan Avukat ...'ı arayarak "avukat hanım tedbiri kaldırın, ben taşınmazı davacıya devredeceğim" diyerek iradesini ortaya koyduğu, bu haliyle tehdit ve hile yoluyla davacı kadının iradesini fesada uğratarak davadan feragat etmesini sağladığı, feragatten sonra da uzun süre yine hileli hareketine devam ederek eşini oyalayıp taşınmazı devir etmeye yanaşmadığı, hileli hareketlerin süreklilik arz etmesinden ötürü hak düşürücü sürenin dolduğundan da bahsedilemeyeceğinden, davacının irade sakatlığı altında sunmuş olduğu feragat beyanının iptaline karar verilmiş, taraflar arasında imza altına alınan protokol doğrultusunda verilen hükmün 2 nolu bendi ile ... adına kayıtlı Muğla ili, ... ilçesi, ... köyü, ... Mevkii, 143 Ada, 1 Parsel, 6 Nolu bağımsız bölümde kayıtlı taşınmazın davacıya bırakılmasına, davalının bu taşınmaz yönüyle hak ve talep iddiasında bulunmamasına, bu iddiasından ileriye dönük olarak feragat etmiş sayılmasına karar verildiği görülmüş, davacı kadına boşanırken davalı eski eşin vermeyi kabul ve taahhüt ettiği dava konusu taşınmazı vermekten kaçınmasını haklı gösteren hiçbir yasal sebep olmadığı, davacı tarafın sunmuş olduğu feragat beyanının iptal edildiği, tarafların anlaşma protokolü doğrultusunda vermiş oldukları vaatlerle bağlı oldukları, davacının bu davayı 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 716 ncı maddesinin birinci fıkrasına göre talep edebileceği gerekçesi ile; davacı kadının 28.05.2015 tarihli celsede ileri sürülen feragat beyanının iptali ile dava konusu Muğla ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, ... Mevkiinde Kain, 143 Ada, 1 Parsel 6 nolu bağımsız bölümdeki davalının hissesinin iptali ile davacı adına kayıt ve tesciline, karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; yetkili İlk Derece Mahkemesi tarafından karar verilmediğini, davanın 1 yıllık hak düşürücü süreden sonra açıldığını, davanın 5.000,00 TL üzerinden açıldığını ve nisbi harcın tamamlatılmadığını, davacı ile taşınmazın devri değil , taşınmaz üzerinden elde edilen gelirleri alması konusunda anlaştıklarını ve müvekkilinin bu yükümlülüğü yerine getirdiğini belirterek; davanın usulü ve esas yönünden reddine karar verilmesi yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, Yetkili mahkeme, dürüstlük kuralı, hakkın kötüye kullanılması, anlaşmalı boşanma davasının malların tasfiyesini kapsayıp kapsamadığı, iradenin sakatlanıp sakatlanmadığı ve hak düşürücü süre noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası. 33 üncü maddesi, 115 inci maddesinin birinci fıkrası, 142 nci maddesinin birinci fıkrası, 188 inci maddesi, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 2 nci, 19 uncu maddenin birinci fıkrası, 716 ıncı maddesi, 492 sayılı Harçlar Kanunu 30 uncu ve 32 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, Mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,25.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.