"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1717 E., 2024/161 K.
KARAR : Kabul ile yeniden esas hakkında hüküm verilmesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Batman 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/285 E., 2022/327 K.
Taraflar arasında kişisel ilişki düzenlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar (babanne-dede) vekili dava dilekçesinde özetle; oğullarının boşandığını boşanma kararının da dilekçe ekinde mevcut olduğunu, müvekkillerinin oğullarının boşanma davası devam ederken oğlunun gerekçeli kararda belirtildiği zamanda kişisel ilişki kurulması hususunda davalıdan kimi zaman ortak çocuğun alındığını, müvekkillerinin de torunları ile kişisel ilişki kurulmasını, torunları ile birlikte zaman geçirmek istediklerini, müvekkillerinin oğlunun çalıştığını, 1-2 ayda bir torunu ile kişsel ilişki kurmak için geçmelerine dahi davalı tarafından izin verilmediğini, tüm iletişim kanallarının kapandığını, müvekkillerinin en son temmuz ve ağustos aylarında 3-5 saat torunlarını gördüğünü, davalı tarafından müvekkiller ile torununun görüşmesinin engellenmeye çalışıldığını, müvekkillerinin torunu ile sağlıklı bir ilişki kurulmasını talep ettiğini tüm bu durumlar dikkate alınarak müvekkiller ve ortak çocuğun okul ve sosyal yaşamının gereklerine uygun zaman ve koşullarda kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin de karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı (anne) vekili cevap dilekçesinde özetle; oğlunun 1 yaşında olduğunu, davacılar ile babanın 15 ay boyunca ortak çocuğu sormadığını ihtiyaçlarını gidermediğini, bu duruma rağmen müvekkilinin ortak çocuğu halasına teslim ettiğini, çocuğun aile bireyleri ile bağının koparılmadığını, müvekkilinin ortak çocuğun halası olan Nisa tarafından kötü ibarelerle tanıtılmaya çalışıldığını, ortak çocuğun her dede ile halaya teslim edildiğinde psikolojisinin bozulduğunu, ortak çocuğa annenin kötü bir insan gibi gösterildiğini, bununla birlikte ortak çocuğun geceleri kabus görme, korkma gibi davranışlarının sezildiğini, müvekkilinin 2021 yılının Haziran ayının altısında ortak çocuk ile tatile çıktığını, ortak çocuğun halası çocuğu görmek istediklerini telefon ile arayarak beyan ettiklerini müvekkilinin tatilde olduğunu gerekirse görüntülü arayabileceklerini kendilerine söylediğini bu durumu aile bireyleri olan hala ile dedenin uygun görülmeyip müvekkile hakaretler ettiğini tüm bu duruma rağmen müvekkilinin yine de görüntülü arama yaptığını, müvekkilinin davacıların görüşmesine engel olmadığını ancak davacıların müvekkile yönelik hakaret ve tehditlerde bulunduğunu tüm bu durumlar dikkate alınarak adli yardım taleplerinin kabulü ile haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin de karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların Batman 2. Aile Mahkemesinin 2020/29 E. ve 2021/88 K. sayılı ilamı ile boşandıkları ve ortak çocuğun velâyetinin anneye verildiği, baba ile kişisel görüş tesis edildiği, dosya kapsamında toplanan delillerden her ne kadar dava dilekçesinde davalı annenin çocukla görüşmeyi tamamen esirgediği iddiası ispatlanamamış ise de bu haliyle torun ve dede- babaanne arasındaki bağın kopmaması ve düzenli bir şekilde sağlanması açısından dosya içine alınan sosyal inceleme raporundaki çocuğun davacılar yanında köye gitmek istemediği ve davalı annesi ile arasının iyi olduğu, önemli olanının çocuğun üstün yararı olması nedeniyle bir kısım hafta sonu yatılı olmayacak ve dini bayramların bir günü mesafe dikkate alınarak yatılı olacak şekilde aile bağlarının da kopmaması adına çocuk ile davacılar arasında "her ayın 1. ve 3. Cumartesi günleri saat 09:00-19:00 arası yatılı olmayacak şekilde, dini bayramların 2. günü saat 09:00'dan 3. günü saat 14:00'e kadar kişisel ilişki tesisine" karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı anne vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı anne vekili; hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, davanın kabulü ve kişisel ilişki süreleri yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile babanın şehir dışında çalışıyor ve yaşıyor olmasının 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 325 inci maddesindeki olağanüstü hal kavramı içine girmediği, babanın şehir dışından gelememe sebebine ilişkin bir olağanüstü halin, davacılar tarafından kanıtlanmadığı, davacıların babaya tanınacak kişisel ilişki süresi içinde torunlarını görme ve aile bağlarını koruma ve geliştirme imkanına sahip olacağından davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında hüküm tesisi ile davanın reddine karar verilmiştir
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, davanın reddi yönünden verilen kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kişisel ilişki kurulması davasında, davanın reddine karar verilmesinin çocuğun yüksek yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 325 inci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 3 üncü maddesi, 12 nci maddesi, Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesi'nin 3 üncü maddesi, 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.