"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1772E., 2023/2044K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 19.Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/461-E.-2023/1126K.
Taraflar arasındaki çocukla kişisel ilişki kurulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının oğlu ile davalının İstanbul Anadolu 11.Aile Mahkemesinin 2018/891 Esas, 2021/233 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, çocuklar ... ve ...'in velâyetinin anneye verildiğini, baba ile kişisel ilişki kurulduğunu ancak dava dışı babanın 2008 yılından bu yana İsviçre'de çalıştığını ve yaşadığını, tam zamanlı olarak çalışması ve pandemi dönemi nedeniyle ülkeye dönemediği zamanlarda çocukların babaanneleri ile hiç bir şekilde görüşemediğini, davacının mağduriyet yaşadığını, 78 yaşında olup sağlık sebepleri ile torunlarını ikamet adresinden bizzat almaya gelmesinin mümkün olmadığını belirterek, baba ile tesis edilen ancak babanın Türkiye'ye gelerek çocukları ile görüşemediği sürelerde, çocuklar ile babaanneleri arasında sürekli, düzenli, ayda (1) defadan az olmamak, dini bayramlar, ara tatiller, yaz tatillerinde yatılı olacak şekilde kişisel ilişki tesisine,çocukların teslim yerinin müvekkilinin ikametinde olacak şekilde düzenlenmesine aksi takdirde çocukların davacının yetki vereceği bir kişi tarafından teslim alınması ve bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; iddiaların gerçeği yansıtmadığını, davalı ile davacının oğlu Rıfat Korkut'un İstanbul Anadolu 11.Aile Mahkemesinin 2018/891 Esas, 2021/233 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, çocuklar ... ve ...'in velâyetinin anneye verildiğini, mahkemece kişisel ilişki tesis edildiğini ancak babanın çocukların psikolojisini göz ardı ederek almaya gelmediğini, davacının da oğlunun keyfi tutumu nedeni ile torunlarıyla görüşme imkanından mahrum kaldığını, çocukların baba ile kişisel ilişki kurmaya gittiklerinde de duygusal istismara maruz bırakıldıklarını, psikolojilerinin bozulduğunu, bir seferinde ...'in kolunun yandığını, fikri ve bedeni gelişimleri üzerinde inanılmaz olumsuz etki meydana getireceğinin aşikar olduğunu, her iki çocuğun da okul çağında olduğunu, davacının çocukların annesine karşı dava açtığını ...'e söylediğini, kişisel ilişki kurmasının ilk şartının bu ilişkinin çocukların menfaatine hizmet etmesi olduğunu, ilişkinin ikinci şartının ise olağanüstü halin varlığı yani üçüncü kişiyle çocuk arasında bulunan yakınlık ve sosyal ilişkinin ortadan kalkmış olması veya herhangi bir sebepten çocukla ilişkilerini sürdürememeleri hali ile olduğunu, davacı babaanne ile çocuklar arasında kişisel ilişki kurulması talebinin çocukların menfaatine hizmet etmediğini ve olağanüstü halin varlığının da söz konusu olmadığını ileri sürerek kişisel ilişki tesisi talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; uzman raporu ile; baba ile çocuklar arasında her ayın birinci ve üçüncü hafta sonu Cumartesi günü saat 10.00 dan Pazar günü saat 18.00 e kadar, kurulan kişisel ilişki günlerinde babanın gelemediği bir(1) hafta sonunu ...'ın kişisel ilişki kurmasının mümkün olabileceği" şeklinde 1 gece yatılı kişisel ilişki kurulması şeklinde görüş bildirilmiş ise de ; çocuk ...'in aşamalarda değişen beyanları,özellikle çocukların yaşları dikkate alındığında uzman raporunda belirtilen zaman aralığının fazla olduğu,çocukların ilk önceliklerinin anne ve babaları olacağının açık olduğu, ancak babanın yurt dışında yaşaması kendisine tanınan kişisel ilişki günlerini eksiksiz kullanamıyor oluşu, davacının çocuklarla kişisel ilişki kurmasının, çocukların babaanne ile kurmuş oldukları diyalog ve ilişkinin gelişmesi , ilişkinin tamamen kopmaması amacı ile, babaanne ile Mahkememizce belirlenen sürelerde babaanne ile kişisel ilişkinin çocukların gelişimlerinde katkı sağlayacağı, üstün menfaatlerine olacağı kanaatine varılmakla, tüm dosya kapsamı, tanık beyanları, toplanan deliller, kişisel ilişki kurulmasını isteyen davacının 03.12.2012 doğumlu ... ve 24.01.2017 doğumlu ... 'ın babaannesi olması, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun ( 4721 sayılı Kanun'un) 325 inci maddesi ve uzman raporunun içeriği de gözetilerek davanın kısmen kabulü ile ortak çocuklar ile davacı babaanne arasında her ayın 1. Cumartesi günü saat 10.00 'dan akşam 18.00 a kadar, dini bayramların 2. günü saat 10.00 dan akşam saat 18.00 a kadar yatısız olacak şekilde kişisel ilişki tesisine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın taleplerini karşılamadığı gibi, verilen kararın gerekçesinin kendi içerisinde çelişmekte olduğunu, ...'ın, boşanma yargılaması sırasında ve sonrasında; yalnızca çocuklarını görebilmek ve onlarla vakit geçirebilmek adına İsviçre'den Türkiye'ye geldiğini ve haftasonunu çocukları ile birlikte geçirdiğini, İsviçre ülkesinde uygulanan seyahat kısıtlaması sebebiyle Türkiye'nin karantina uygulanması zorunlu ülkeler listesine eklendiğini, yaklaşık 2 (iki) ay süre ile Türkiye'ye gelmesinin imkansız hale geldiğini, bu süreçte çocukların babaanneleri ile görüşemediğini, davalının bu teklife olumsuz yanıt verdiğini, sosyal inceleme raporu ile küçüğün duruşmadaki beyanları arasında çelişkiler olup bu durumun değerlendirilmeden hüküm tesis edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, çocuğun dinlenilmesi hakkının sınırının da yine çocuğun üstün yararı olduğunu, hatalı gerekçelerle sosyal inceleme raporunda bildirilen görüşün aksine karar verildiğini, çocukların Kadıköy, davacının ise Büyükçekmece ilçesinde ikamet ettiklerini, halihazırda verilen kısıtlı süre ile kişisel ilişki tesisinin amaca hizmet etmeyeceğini ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ortak çocukların babasının, kişisel ilişki kurabileceği zamanlarda tamamen keyfi ve çocukların psikolojilerini göz ardı ederek çocukları almaya gelmediği ve davacının da kendi oğlunun keyfi tutumu nedeni ile torunlarıyla görüşme imkanından mahrum kaldığı hususları da göz ardı edilerek verilmiş hatalı bir karar olduğunu, davacı taleplerinin tümden reddi gerekirken davanın kısmen kabul edilmiş olmasının kabulünün mümkün olmadığını, ortak çocukların davacı babaanne ile sadece babalarının bulunduğu ortam ve zamanlarda görüşmek istemekte olduklarını, babaanne çocuklar ile babanın kişisel ilişki kurmayı "tercih" ettiği zamanlarda zaten görüştüğünü ve zaman geçirdiğini, çocukların okullarında hafta sonları da ders ve programlarının devam etmekte olduğunu, babaanne ile çocuklar arasında kişisel ilişki kurulmasının çocukların menfaatine aykırı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kişisel ilişki süresi yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, davanın kabulü yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı babaanne tarafından torunla kişisel ilişki kurulması davası neticesinde mahkemece kurulan kişisel ilişkinin çocuğun üstün menfaatine uygun olup olmadığı, kurulan kişisel ilişki düzenlemesinin kapsam ve süre itibariyle çocukların üstün yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 325 inci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 3 üncü maddesi, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 9 uncu ve 12 nci maddesi, Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesi 3 üncü, 4 üncü ve 6 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Dava, babaanne ve torunları arasında kişisel ilişki kurulması isteğine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince davacı babaanne ve torunları ... ve ... arasında; her ayın 1. Cumartesi günü saat 10.00 'dan akşam 18.00 a kadar, dini bayramların 2. günü saat 10.00 dan akşam saat 18.00 a kadar yatısız olacak şekilde kişisel ilişki tesisine karar verilmiş, karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
3.Davaya konu çocuk ... 03.12.2012 doğumlu ve ... 24.01.2017 doğumlu olup, anne ve babası boşanmış; boşanma kararı ile çocukların velâyetinin davalı annesine bırakılmış, velâyetin kullanılması kendisine bırakılmayan baba ile çocuklar arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiş ve karar kesinleşmiştir.
4.4721 sayılı Kanun'un 325 inci maddesinde "Olağanüstü haller mevcutsa, çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde çocuk ile kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkı diğer kişilere, özellikle hısımlarına da tanınabilir" denilmektedir.
5.Boşanma kararı ile kendisine kişisel ilişki hakkı tanınmış olan baba İsviçre'de yaşamaktadır. Davacı ile davalı anne ve çocukları İstanbul'da yaşamaktadır. Babanın yurt dışında çalışıyor ve yaşıyor olması 4721 sayılı Kanun'un 325 inci maddesinin birinci maddesindeki olağanüstü hal kavramı içine girmez. Ortada davacıya kişisel ilişki hakkı tanınmasını gerekli ve haklı kılan olağanüstü bir durum bulunmamaktadır. Boşanma kararı ile baba ve çocuklar arasında kurulan kişisel ilişki yeterli olup davacının torunlarıyla görüşmesine babanın engel çıkardığı ileri sürülmemiştir. Davacı, babaya tanınan kişisel ilişki süresi içinde torunlarını görme ve aile bağlarını koruma ve geliştirme imkanına sahiptir. O halde davanın reddi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davacı vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE,
2.Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacıya yükletilmesine,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıran davalıya iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine gönderilmesine,
11.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.