Logo

2. Hukuk Dairesi2024/3889 E. 2024/7920 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Aile konutu niteliğindeki taşınmaz üzerine eşin rızası olmadan konulan ipoteğin kaldırılması talebinin kabul edilip edilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı eşin, taşınmaz üzerine ipotek tesis edilmesi konusunda davacı eşin açık rızasının bulunduğuna dair Adli Tıp Kurumu raporu ile ispatlanmış olması gözetilerek, ilk derece mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/28 E., 2024/329 K.

KARAR : Başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Erzincan 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/355 E., 2022/978 K.

Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalılardan ...'ın eşi olduğunu, müvekkilim ile davalı dava konusu Erzincan ili ... Mahallesi 193 ada 5 parsel B blok 2.kat bağımsız bölüm numarası 3 olan taşınmazda birlikte yaşamakta olduklarını, davalı eşin ortak konutu müvekkilin bilgisi olmadan 3. kişi aracılığıyla bir başka 3. kişinin diğer davalı ...'ndan kullandığı kredinin teminatı olarak davalı banka lehine ipotek tesisi edildiğini, borcun ödenmemesi nedehiyle alacaklı banka tarafından Erzincan 1.İcra Dairesinin 2019/2717 Esas sayılı dosyası ile ipoteğin para çevrilmesi yoluyla icra takibi neticesinde kıymet takdiri için dava konusu taşımmaza icra memuru ve beraberindekilerin gelmesi sonucu yapılan hukuka aykırı işlemlerden müvekkilin bilgisi olduğu, müvekkilin ortak konutun kendi bilgisi dışında muvafakati alınmadan davalı banka tarafından birkaç defa muhataplara kredi verip kapatması ve en son verilen kredinin ödenmemesi neticesinde yasal işlem başlatılması yasaya aykırı olmakla birlikte hukuken kabulü mümkün olmadığını iddia ederek ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı banka vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan dava hukuki dayanaktan yoksun ve kötü niyetli olarak açılmış bir dava olduğunu, davacının bilgisi olmadığı iddiasının dürüstlük kuralına aykırı olduğu gibi hayatın olağan akışına da aykırı olduğunu, davacının ipoteğe rızasının olmadığı yönündeki iddiasını kanıtlamakla yükümlü olduğunu, ipoteğin tesis edildiği tarihte, taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi bulunmadığı için bankanın söz konusu konutun aile konutu olduğunu bilmesinin beklenemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile aile konutu niteliğinde olduğu ileri sürülen taşınmazın kayıt maliki olan davalı eş tarafından davacı eşin bilgisi ve rızası alınmadan diğer davalı bankaya tapuda ipotek verildiği, verilen rıza belgesinin altındaki imzanın davacıya ait olmadığı iddiasına dayalı ipoteğin kaldırılmasının talep edildiği, taşınmaza ilişkin tapu kaydı incelendiğinde aile konutu şerhinin 22.04.2019 tarihinde yani davalı bankanın 19.12.2019 tarihli yazısı ve ekinde bulunan "gayrimenkul malikinin eşinden alınacak muvafakatname örneği" nin düzenlenme tarihinde sonra konulduğu, muvafakatname örneği incelendiğinde 03.08.2016 düzenlenme tarihli olduğu ve davacı ... imzasının bulunduğu, söz konusu muvafakatnamedeki imzanın davacının eli ürünü olup olmadığı husunda düzenlenen Adli Tıp Kurumu Başkanlığı'nın 22.09.2022 tarihli raporu uyarınca muvafakatnamede bulunan davacı ... adına atılı imzanın davacının eli ürünü olduğunun bildirildiği, taşınmaz üzerine konulan ipotek konusunda davacının açık rızasının bulunduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmün tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile hükmün usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükmün tamamı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davanın kabulü koşullarının oluşup oluşnmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.