"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2023/275 E., 2024/27 K.
DAVA TARİHİ : 18.02.2020
KARAR : Bozma ilamına uyularak yeniden esas hakkında hüküm kurma
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kişisel ilişki yönünden esastan ret kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının kısmen bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; çocukla baba arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 09.06.2019 tarihinde evlendiğini, bu evlilikten ortak çocukları olduğunu, erkeğin, birlik görevlerini ihmal ettiğini, kadının ailesine değer vermediğini, kadının hastalığı ile ilgilenmediğini, ailesi ile görüşmesine engel olduğunu, sosyal ortamlarda yalnız bıraktığı, ziynet eşyalarının elinden alındığını iddia ederek davanın kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 600,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına 50.000,00 TL maddî tazminat, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II.CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakaların gerçeği yansıtmadığını, erkeğe yüklenecek kusurlu bir davranışın bulunmadığını, kadının ailesinin sürekli olarak evilik birliğine müdahale ettiklerini ve kadının bu duruma sessiz kaldığını, kadının hastalıklarının evlenmeden önce bilinmesine rağmen erkekten gizlendiğini, ortak konutu terk ettiğini iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 2020/36 Esas, 2021/33 Karar sayılı ve 27.01.2021 tarihli kararı ile erkeğin, birlik görevlerini ihmal ettiği, kadının ailesi ile görüşmesini kısıtladığı, hastalığı ile ilgilenmediği, rızası dışında ziynet eşyalarını elinden aldığı, sosyal ortamlarda yalnız bıraktığı, bu durumun tanık beyanları ile ispatlandığı, erkeğin cevap dilekçesinin süresinden sonra sunulduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, evlilik birliğinin sarsıldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası hükmü uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocukla baba arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk yararına karar tarihine kadar aylık 300,00 TL tedbir nafakası, karar tarihi itibariyle aylık 400,00 TL tedbir nafakası ve 400,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına 10.000,00 TL maddî tazminat ve 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili tarafından tazminatların ve nafakaların miktarları yönünden, davalı erkek vekili tarafından hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 2021/1345 Esas, 2021/2550 Karar ve 30.09.2021 tarihli kararı ile tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde, cevap dilekçesinin süresinde sunulduğu, bu itibarla cevap dilekçesinde dayanılan delillerin toplanarak esas hakkında hüküm tesis edilmesi gerekirken cevap dilekçesinin yasal süresinde sunulmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm tesisinin hatalı olduğu belirtilerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına kaldırma sebebine göre taraf vekillerinin diğer istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, usule uygun şekilde yargılama yapılıp sonucu uyarınca karar verilmek üzere dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, birlik görevlerini ihmal ettiği, kadının ailesi ile görüşmesini kısıtladığı, hastalığı ile ilgilenmediği, rızası dışında ziynet eşyalarını elinden aldığı, sosyal ortamlarda yalnız bıraktığı, bu durumun tanık beyanları ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, evlilik birliğinin sarsıldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi hükmü uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin çocuğun yaşı ve uzman raporu doğrultusunda anneye verilmesine, sosyal inceleme raporu içeriği ve ortak çocuğu yaşı dikkate alınarak ortak çocukla baba arasında cumartesi ve pazar günleri saat 13:00 - 18:00 saatleri arasında davacı annenin refakati eşliğinde kişisel tesisine, ortak çocuğun yaşı, ihtiyaçları, tarafların ekonomik ve sosyal durumu dikkate alınarak ortak çocuk yararına 02.02.2022 tarihi itibariyle aylık 500,00 TL tedbir ve kesinleşmeden itibaren aylık 500,00 TL iştirak nafakasına, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kusurlu davranışının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, boşanmakla kadının eşinin maddî desteğini yitireceği, evlilikte geçen süre, paranın alım gücü, hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak kadın yararına 10.000,00 TL maddî tazminat ve 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili boşanma talebinin kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve kişisel ilişki yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 08.09.2022 tarihli, 2022/2266 Esas, 2022/2669 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesinin karar ve gerekçesinin dosya kapsamına uygun olduğu, usul ve esas yönünden kararda bir isabetsizlik bulunmadığı, davalı erkek vekilinin itirazlarının yerinde olmadığı belirtilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı erkek vekili tarafından boşanma talebinin kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve kişisel ilişki yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 16.01.2023 tarihli kararı ile velâyeti anneye verilen ortak çocuk 2020 doğumlu ... ile baba arasında kişisel ilişki süresi, kişisel ilişkinin anne refakatinde kurulması, babalık duygularını tatmine elverişli olmadığı gibi, çocuğun da baba sevgi ve şefkatini tatmasına da yeterli olmadığı, bu sebeple çocuk ile baba arasında çocuğun üstün yararı da gözetilerek daha uzun süreli kişisel ilişki düzenlenmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığından bahisle hükmün bozulmasına, sair yönlerden hükmün onanmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; velâyeti anneye verilen tarafların ortak çocuğu ... ile davalı baba arasında, her ayın, birinci ve üçüncü haftasına denk gelen Cumartesi günü sabah saat 09.00’dan Pazar günü akşam saat 17.00’ye kadar, dini bayramların birinci günü sabah saat 09.00’dan ikinci günü öğlen saat 12.00’ye kadar, sömestri tatillerinin ikinci haftası Cumartesi sabah saat 09.00'dan takip eden Cuma günü akşam saat 17.00'ye kadar ve her yıl 1 Temmuz günü sabah saat 09.00’dan 31 Temmuz günü akşam saat 17.00'ye kadar davacı baba tarafından davalı annenin yanından çocukların bizzat alınıp süre sonunda bizzat davacı baba tarafından davalı anneye çocuğun teslim edilmesi sureti ile kişisel münasebet tesisine, dini bayramların birinci günü sabah saat 09.00’dan ikinci günü öğlen saat 12.00’ye kadar ve her yıl 1 Temmuz günü sabah saat 09.00’dan 31 Temmuz günü akşam saat 17.00'ye kadar davacı baba tarafından davalı annenin yanından çocukların bizzat alınıp süre sonunda bizzat davacı baba tarafından davalı anneye çocukların teslim edilmesi sureti ile kişisel ilişki tesisine, ortak çocuğun yaşı da göz önüne alınarak Cumartesi ve Pazar günleri saat 13:00- 18:00 saatleri arasında davacı annenin refakati eşliğinde tesisine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili; ortak çocuk ile baba arasında kurulan kişisel ilişkinin yatılı olarak düzenlenmesinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ortak çocukla baba arasında kurulan kişisel ilişkinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 323 üncü maddesi. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 3 üncü, 9 uncu ve 12 nci maddesi. Çocuk Haklarının Kullanılmasına dair Avrupa Sözleşmesi 3 üncü 4 üncü ve 6 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
Kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun yüksek yararı, yaşı ve anne ve babalık duygusunun tatmini ve infaz edilebilir nitelikte olması hususları birlikte değerlendirilerek çocuğun kişisel gelişimine en uygun düzenleme tercih edilmelidir. Çocuk ile ana ve babası, düzenli kişisel ilişki elde etme ve bu ilişkiyi sürdürme hakkına sahiptir. Ana ve babası ayrı olan çocuğun ebeveynleriyle düzenli kişisel ilişki kurması ve bu ilişkiyi sürdürmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de haktır. Kişisel ilişki sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya kaldırılabilir. Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde çocuğun bedeni ve fikri gelişimi yanında ana ve/veya babalık duygularını tatmin de önemlidir. Çocuk ile babası arasında yeterli kişisel ilişki kurulamadığı taktirde güven duygusunun oluşamayacağı açıktır. Yapılan incelemede, İlk Derece Mahkemesince ortak çocukla baba arasında tesis edilen kişisel ilişki yönünden hükümde çelişki oluşturulduğu anlaşılmıştır. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı kadın vekilinin kişisel ilişkiye yönelik temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (2) numaralı bendinin hükümden tamamen çıkarılmasına yerine "velâyeti anneye verilen tarafların ortak çocuğu ALİ KEMAL KUŞ ile davalı baba arasında; her ayın, birinci ve üçüncü haftasına denk gelen Cumartesi günü sabah saat 09.00’dan Pazar günü akşam saat 17.00’ye kadar, dini bayramların birinci günü sabah saat 09.00’dan ikinci günü öğlen saat 12.00’ye kadar, sömestri tatillerinin ikinci haftası Cumartesi sabah saat 09.00'dan takip eden Cuma günü akşam saat 17.00'ye kadar ve her yıl 1 Temmuz günü sabah saat 09.00’dan 31 Temmuz günü akşam saat 17.00'ye kadar davalı baba tarafından davacı annenin yanından çocuğun bizzat alınıp süre sonunda bizzat davalı baba tarafından davacı anneye çocuğun teslim edilmesi sureti ile kişisel ilişki tesisine " cümlesinin yazılması suretiyle temyize konu kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,11.06.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.