Logo

2. Hukuk Dairesi2024/3893 E. 2024/6223 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Annenin velayetinde bulunan çocuğun, annenin yeni eşinin soyadını alıp alamayacağı.

Gerekçe ve Sonuç: Annenin, velayeti altında bulunan çocuğa kendi kızlık soyadını verebilme hakkı varken, yeni eşinin soyadını verme hakkının bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1805 E., 2024/337 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: Fethiye 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/660 E., 2023/257 K.

Taraflar arasındaki çocuğun annenin soyadını kullanmasına izin davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde özetle; Nüfus kaydında çocuk ...'ün soyadının "..." olduğunu ancak ...'ün babası olan davalı ile 2008 yılında ayrıldıklarını, yeni eşinden doğan oğlu ... ile kardeş olmalarına karşın soyadının değişik olmasından rahatsızlık duyarak psikolojisinin olumsuz etkilendiğini çocuk ...'ün baba soyadı olan "...'un" nüfus kaydının soyadı hanesinden kaldırılmasına karar verilmesini, davacının mevcut soyadı olan "..." soyadını almasına karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; ...'ün kendisinden uzakta ve babasını hiç görmeden büyüdüğünü beyan ederek davanın kabulünü talep etmiştir.

2.Davalı ... İlçe Nüfus Müdürlüğü ise cevap dilekçesi vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.Fethiye Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 29/03/2021 tarih ve 2021/166 Esas, 2021/194 Karar sayılı kararı ile davanın ergin kişinin haklı sebeple soyadının değiştirilmesi niteliğinde değil, evlilik birliği içerisinde doğan çocuğun, doğumla kazandığı "aile soyadının" değiştirilmesi talebine ilişkin olduğu, davanın çözüm yerinin aile mahkemesi kurulmuş olan yerlerde aile mahkemeleri, kurulmamış olan yerlerde ise; davaya aile mahkemesi sıfatıyla bakacak olan asliye hukuk mahkemelerinin olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir. Bu karar istinaf edilmeyerek kesinleşmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ...'ün soyadının kardeşinin soyadından farklı olması nedeniyle rahatsız olduğu anlaşılmış ise de; incelenen nüfus kayıt örneğinden ...'ün soyadı olarak değiştirilmesi talep edilen ... soyadının davacı kadının evlenmeden önceki soyadı olmadığı, yeni eşinin soyadı olduğu anlaşılmakla annenin kızlık soyadını çocuğuna verme hakkı olduğu dikkate alınarak davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı istinaf dilekçesinde özetle; karar gerekçesinin Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay içtihatlarına aykırı olduğunu, Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına göre velâyeti altındaki çocuğa kendi soyadını verebileceği gibi bu hususta kızlık soyadının verilmesi hususunda bir ayrım yapılmadığını, yeni eşinden doğan oğlu ... ile kardeş olmalarına karşın soyadının değişik olmasından rahatsızlık duyan ...'ün psikolojisinin olumsuz etkilendiğini , İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk derece mahkeme kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği,(Yargıtay 2.Hukuk Dairesi'nin 2023/2272-5000 E-K. sayılı 01.11.2023 tarihli kararı) bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesini tekrarla, karar gerekçesinin Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay içtihatlarına aykırı olduğunu, Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına göre velâyeti altındaki çocuğa kendi soyadını verebileceği gibi bu hususta kızlık soyadının verilmesi hususunda bir ayrım yapılmadığını, yeni eşinden doğan oğlu ... ile kardeş olmalarına karşın soyadının değişik olmasından rahatsızlık duyan ...'ün psikolojisinin olumsuz etkilendiğini, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; annenin velâyeti altında bulunan ortak çocuğun, annenin sonradan evlendiği kocasının soyadını kullanmasına izin verilmesi talebinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 10 uncu maddesi, 20 nci maddesi, 41 inci maddesi ile 90 ıncı maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi, 11 Nolu Protokol ile Değişik İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmeye Ek 7 Nolu Protokol 5 inci maddesi, Anayasa Mahkemesi'nin 8.12.2011 tarihli ve 2010/119 Esas, 2011/165 Karar sayılı iptal kararı.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.