"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1808 E., 2023/3030 K.
DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesinden Kaynaklanan Alacak
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2017/854 E., 2023/218 K.
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 225 inci maddesine göre; mal rejimi, eşlerden birinin ölümüyle, başka bir mal rejiminin kabulüyle, Mahkemece boşanmaya, evliliğin iptaline veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesiyle sona erer. Yargıtayın ve Dairemizin devam eden uygulamalarına göre, mal rejiminin tasfiyesi ile alacak hakkında bir karar verilmesi için eşler aralarındaki mal rejiminin sona ermesi gerekir. Başka bir anlatımla, şahsi hak niteliğindeki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkının dava konusu yapılabilmesi için muaccel (istenebilir) hale gelmesi gerekir, bu da mal rejiminin sona ermesi ile gerçekleşir.
2. Mal rejiminin sona ermesi, mal rejiminin tasfiyesiyle katkı payı, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı davalarının görülebilirlik ön koşuludur. Mal rejimini sona erdiren boşanma davasının derdest olduğunun anlaşılması durumunda usul ekonomisi gereğince (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) md. 30) bekletici mesele yapılmalıdır (6100 sayılı Kanun md. 165/1).
3. Ayrıca, Mahkemece, dava şartı noksanlığı davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez (6100 sayılı Kanun md. 115/3).
4. Öncelikle, Mahkemece, dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.
5. Diğer yandan, somut olayda, taraflar arasında Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihinden önce 28.04.2023 tarihinde yurdışında açılan boşanma davasının olduğu, ancak nüfus kaydına göre boşanma kararının henüz kesinleşmediği, yurtdışı boşanma dava dosyasının tanınmasına yönelik bir dava bulunduğuna yönelik dava dosyası kapsamında bir bilgi de olmadığı anlaşılmaktadır. O halde, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihinden önce açılmış taraflar arasında görülen bir boşanma davası olduğunun, yurtdışı boşanma dava dosyasının tanınmasına yönelik bir dava bulunduğuna yönelik dava dosyası kapsamında bir bilgi olmadığının anlaşılmasına göre, usul ekonomisi gereğince Mahkemece, yurtdışında açılan boşanma davasının sonucu beklenerek davacı tarafa yurtdışı boşanma davasında verilen kararın tanınmasına yönelik dava açılması için kesin süre ve imkan verilerek sonucunun bekletici mesele yapılması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi de hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.
KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre davacı erkek vekilinin vekâlet ücretine yönelik diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
Temyiz peşin harcının istek halinde yatırana iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.