Logo

2. Hukuk Dairesi2024/4147 E. 2024/6271 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Babalık davasında, soybağının reddi talebinin kabul edilip edilmeyeceği ve davanın hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesi'nin, tarafların DNA testine esas olmak üzere Adli Tıp Kurumu’na gönderilmesi sonucu düzenlenen raporda davacı erkeğin biyolojik babalığının reddedildiği hususu ile davanın hak düşürücü süre içerisinde açıldığı gözetilerek davanın kabulüne ve soybağının reddine ilişkin kararının Bölge Adliye Mahkemesince onanması ve bu kararın Yargıtay'ca da usul ve yasaya uygun bulunarak onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/381 E., 2024/476 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: Denizli 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/221 E., 2023/475 K.

Taraflar arasındaki soybağının reddi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın kayyım tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı kayyım tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde; davacının, davalı ... ile boşanma aşamasında olduğunu, ancak evliyken doğan küçük Kumsal'ın görünüş olarak davacıya hiç benzemediğini ve küçük Kumsal'ın kendisinden olmadığını düşündüğünü iddia ederek soybağının reddine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı anne, davaya cevap vermemiştir.

2.Kayyım cevap dilekçesinde; öncelikle davanın hak düşürücü sürede açılmaması ve küçüğün menfaati gözetilerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların DNA testine esas olmak üzere Adli Tıp Kurumu İzmir Grup Başkanlığına gönderildiği, düzenlenen raporda davacı ... ile küçük ...'ya ait DNA profillerinin yapılan karşılaştırması sonucunda küçük ...'nun babası olduğu iddia edilen ...'nun ...'nun biyolojik babalığının reddedildiğinin bildirildiğine ilişkin maddî delil de dikkate alınarak davacı ...'nun küçük ...'nun biyolojik babası olmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne, soybağının reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde kayyım istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Kayyım, ATK raporuna itirazlarının devam ettiği, davanın hak düşürücü sürede açılmadığından ve küçüğün menfaati gözetilerek reddi gerektiğini, lehine kayımlık ücretine hükmedilmesi gerektiğini İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile kayyımın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde kayyım temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Kayyım, adli yardım taleplerinin mevcut olduğunu, istinaf ilamında küçük aleyhine kurulan yargılama giderlerinin küçüğün menfaati ve gelir durumu da göz önüne alınarak bozulmasını, hak düşürücü sürenin irdelenmesini, ATK raporuna itirazlarını yinelediklerini, küçüğün menfaatinin gözetilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, soybağının reddi istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, hak düşürücü süre içinde dava açılıp açılmadığı, olağan şüphenin, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 289 uncu maddesinde düzenlenen hak düşürücü sürenin başlangıcı olan öğrenme olgusunun gerçekleştiğinin kabulüne yeterli olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 286 ncı, 289 uncu, 291 inci maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri, 31.07.2004 tarihli ve 25539 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Adli Tıp Kurumu Kanunu Uygulama Yönetmeliğinin 13 üncü, 19 uncu maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup kayyım tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.