Logo

2. Hukuk Dairesi2024/4148 E. 2024/7331 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kişisel ilişki davasının kısmen kabulü halinde, davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru mudur?

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, çocuğun ergin olması ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmaması gözetilerek, usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle temyiz başvurusu reddedilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/418 E., 2024/502 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Serik Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/309 E., 2023/646 K.

Taraflar arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Serik Aile Mahkemesinin 2020/603 Esas ve 2020/211 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, aynı ilam ile ortak çocuklar ... ile Ertunç'un velâyetinin anneye verildiğini ve çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki düzenlendiğini, mevcut kişisel ilişki düzenlemesinin çocukların menfaatlerini ihlal ettiğini belirterek iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 324 üncü maddesi gereğince davasının kabulüne, kişisel ilişkinin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; iddiaların gerçek dışı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; çocuklardan ...'un yargılama devam ederken babası ile yaşamaya başladığı ve Şırnak Asliye Hukuk Mahkemesinin 30.03.2023 tarih ve 2022/410 Esas, 2023/381 Karar sayılı kararı ile velâyetinin davalı babaya verilerek, anne ile kişisel ilişki tesis edildiği, çocuk ... ile davalı baba arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılması talebinin reddine; çocuk ... ... yönünden ise alınan sosyal inceleme raporunda, çocuğun davalı baba ile görüşmeyi kesin ve net bir dille istemediğini beyan ettiği ve çocuğun yaşı itibariyle icra marifetiyle baba tarafından rızası dışında teslim alınmasının çocuk üzerinde tekrar tamiri mümkün olmayan hasarlar açabileceği, ayrıca çocuk ile davalı baba arasında yapılan sosyal medya yazışmalarında davalı tarafından çocuğa karşı tehdit içeren söylemler bulunduğu ve bu durumun küçüğü psikolojik olarak etkileyebileceği, tüm bu hususlar dikkate alındığında çocuk ile davalı baba arasındaki şahsi ilişki tesisinin kaldırılmasının çocuğun üstün yararına olacağı gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 324 üncü maddesi gereğince davanın kabulüne, Şırnak Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi Sıfatı ile) Mahkemesinin 2022/410 Esas, 2023/381 Karar sayılı ilamı ile çocuk ...'ın velâyetinin davalı babaya verildiği, verilen kararın 20.06.2023 tarihinde kesinleştiğinin anlaşılmakla bu çocuk yönünden davanın reddine, davacının davasının çocuk ... yönünden kabulü ile çocuk ile davalı baba arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; diğer çocuk yönünden de velâyetin baba verilmesinin gerektiğini belirtmekle birlikte, davanın kısmen kabulüne karar verilmesine karşın davalı yararına vekâlet ücretine hükmedilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek kararın vekâlet ücreti yönünden kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin birinci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesini tekrarlamakla birlikte, davanın kısmen kabulüne karar verilmesine karşın davalı yararına vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının vekâlet ücreti yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kişisel ilişki konulu davada kısmen kabul kararı verilmesi halinde davalı yararına vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 323 üncü ve 324 üncü maddeleri, 6100 sayılı Kanun’un 323 üncü ve 326 ncı maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 3. maddesi, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 9 uncu ve 12 nci maddesi, Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesi 3 üncü, 4 üncü ve 6 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa

uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine ve özellikle 06.09.2006 doğumlu ortak çocuk ...'ın inceleme tarihi itibariyle ergin olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz karar harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.