"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2248 E., 2023/2237 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 7. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2023/15 E., 2023/790 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü,karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince Mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü, karşı davanın reddine karar verilmiştir.Kararın kadın vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik tarihinden sonra davalı tarafın davranışlarında kötü yönde değişiklik olması evli kalınan sürede bu sebeple ortak hayatı yıkıcı davranışlarda bulunduklarını, davalı evlilik birliği boyunca "evlilik bana göre değil” diyerek müvekkili çok zor durumda bıraktıklarını, sebepsizce çantasını fırlattığını, denize doğru koşmaya başladığını, davalının hızla koşarak denize atladığını, müvekkil davalının peşinden atlayarak davalıyı boğulmaktan kurtardığını, müvekkil davalının belinden tutup denizden çıkardığı esnada dahi davalı müvekkili eli ile ittirmeye çalışmış ve “bırak beni istemiyorum, yapamıyorum" dediğini, davalının evlilik birliği süresince yapmış olduğu tutarsız, anlamsız ve dengesiz davranışları ile evlilik birliğinin temelden sarsılmasında asli kusurlu olduğunu, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili cevap ve birleşen dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı evlendikten sonra 20 gün davalının ailesi ile birlikte yaşadıklarını, müvekkil evlilik birliğinin bozulmaması için elinden geleni yaptığını, davalıyla anlaşarak sorunlarını çözmeye çalıştığını, müvekkilinin evliliğinin devamı süresince, davalının uyguladığı baskıya, söylediği hakaretlere ve uyguladığı ekonomik ve psikolojik şiddet uygulandığını düğünün hemen akabinde müvekkile takılan ziynet eşyalarını ve paraları davalı annesine verdiğini, ziynet eşyaları müvekkile iade edilmediğini, asıl davanın reddine, birleşen davalarının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, müvekkilde sadece alyans ve tektaş yüzüğü bırakıldığını, düğünde takılanlar ve müvekkile iade edilmeyen, 5 adet bilezik 20 gram 22 ayar, 29 adet çeyrek altın, 1 adet tam altınlı zincirli kolye, 1 adet tam altın, 1 adet altın saat ziynet eşyalarının mümkünse aynen değilse bedellerinin iadesine karar verilmesini, müvekkili lehine aylık 2.500,00 TL nafaka ile 200.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata hükmedilerek tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 20.10.2020 tarih, 2020/77 Esas ve 2020/807 Karar sayılı kararı ile; asıl davanın kabulü, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri boşanma ve fer’îleri yönünden istinaf ettiklerini beyanla, İlk Derece Mahkemesinin yanılgılı değerlendirmede bulunduğunu, İlk Derece Mahkemesinin kararının talepleri doğrultusunda kaldırılması talebiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
2.Bölge Adiye Mahkemesinin 28/12/2022 tarih ve 2022/2442 Esas 2022/2481 Karar sayılı kararı ile; İlk Derece Mahkemesince yapılacak iş, kadının heyet raporu için tam teşekküllü bir hastaneye sevk edilerek rahatsızlıklarının olup olmadığının araştırılması, kadının açmış olduğu ziynet eşya alacağı davasının hangi sebeplerle kabul edildiğine ilişkin İlk Derece Mahkemesince değerlendirilme yapılmadığı, kadının boşanma yönünden karar harcı yatırdığı fakat ziynet talebi ile ilgili esastan hüküm kurulmasına rağmen kadının bu talebi yönünden nispi harcın yatırılmadığının anlaşıldığı, kadının ziynet eşyaları yönünden aynen iade talebi (gerçek değerinin istemi) de olduğu da göz önüne alınarak nispi harcı harcı tamamlatılmadan hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu, gerekçeli kararda hüküm altına alınan eşyanın cins, nitelik, miktar ve değerlerinin ayrı ayrı gösterilmesi ve taraflara yüklenen borç ile tanınan hakkın infazda güçlük çıkarmayacak biçimde belirtilmesinin gerektiği. yukarıda belirtilen eksikliklerin kamu düzeninden olduğu ve re'sen nazara alınması gerektiği anlaşılmakla tarafların istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının bütünüyle kaldırılmasına, yukarıdaki açıklamalar ışığında usulüne uygun olarak yargılama yapılıp, sonucu uyarınca yeniden hüküm kurulması zorunlu hale gelen dava ve tüm diğer talepler yönünden bir karar verilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, tarafların sair istinaf taleplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, kadının intihara kalkıştığı,kadının tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davacı-davalı erkek vekili tarafından açılan asıl davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, erkek lehine 20.000 TL maddî 20.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, birleşen davanın reddine, kadın lehine aylık 1.200,00 TL tedbir nafakasına, yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı-davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı- davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel Mahkeme kararını kusur, kabul edilen asıl boşanma davası, aleyhine hükmedilen tazminatlar, reddedilen birleşen boşanma davası, reddedilen tazminat talepleri ile yoksulluk nafakası talebi, lehine hükmedilen tedbir nafakası miktarı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya kapsamı ve toplanan delillerden; davacı - birleşen dosyada davalı erkek, ailesinin köyde kadın hakkında "deli" diyerek dedikodu çıkarmasına sessiz kaldığı, kadını baba evine gönderip arayıp sormadığı, davalı - birleşen dosyada davacı kadının ise intihara kalkıştığının anlaşıldığı, tarafların eşit kusurlu olduğu, kadın yararına Türk Medeni Kanunu’nun 176/1 inci maddesi nazara alınarak, yoksulluk nafakası yönünden bir defaya mahsus olmak üzere "toptan ödeme" yönünde karar verilmesi gerekirken yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu, belirtilerek, kadın yararına tek seferde toplu olarak ödenmek üzere 40.000,00 TL yoksulluk nafakasına karar vermek gerektiği, taraflar eşit kusurlu olduğundan erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, sair istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1-Davalı- davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur tespitinin doğru olmadığını müvekkilinin tam kusurlu tarafın kendisi olduğu şeklindeki Mahkeme kabulünün doğru olmadığını belirterek kararı; asıl davanın kabulü,kusur,tazminatların reddi, nafakaların miktarı yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
2-Davacı- davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle;kusur tespitinin doğru olmadığını belirterek kararı; karşı davanın kabulü,kusur,tazminatların reddi ve nafakalar yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; tarafların boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur tespiti, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, tazminatlar, nafakalar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesi,174üncü maddesi,175 inci ve 176 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
19.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.