Logo

2. Hukuk Dairesi2024/452 E. 2024/8267 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, erkeğin boşanmaktan vazgeçtiğini beyan etmesi üzerine evlilik birliğinin devamına imkan verilip verilemeyeceği, boşanmaya karar verilirse kusurun kimde olduğu, nafaka, maddi ve manevi tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu ve ziynet alacağının olup olmadığı hususları.

Gerekçe ve Sonuç: Erkeğin, evlilik birliğinin devam ettiğini iddia etmesine rağmen, ilk derece mahkemesinde tespit edilen ve istinaf incelemesinde de doğrulanan kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin temelden sarsıldığı, diğer taleplerin ise usul ve hukuka uygun olarak değerlendirildiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2318 E., 2023/1840 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Tarsus 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/593 E., 2021/395 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, ziynet alacağı davasının ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı-karşı davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davacı-karşı davalı erkek vekilinin diğer yönlere ilişkin istinaf itirazlarının ise esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı kadın vekili dava, cevaba cevap (karşı davada cevap) dilekçelerinde özetle; tarafların 2018 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocukları olmadığını, erkeğin, kadına ve kadının ailesine hakaret ve tehdit ettiğini, fiziksel şiddet uyguladığını, birlik görevlerini ihmal ettiğini, ortak konuttan kovduğunu, hastalığı ile ilgilenmediğini, beddua ettiğini, aile arasında kalması gerekenleri başkalarına anlattığını, kadının ailesi ve arkadaşları ile görüşmesine izin vermediğini, psikolojik ve ekonomik şiddet uyguladığını, baskıcı olduğunu, kadına düğünde takılan ziynet eşyalarının tamamını sattığını, karşı davada dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, karşı davanın reddine, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası, 1.000,00 TL yoksulluk nafakası, 100.000,00 TL maddî tazminat, 100.000,00 TL manevî tazminat, ziynet eşyalarının kadına aynen iadesini, aynen iadenin mümkün olmaması durumunda ise 129.720,00 TL'nin yasal faizi ile birlikte erkekten alınarak kadına iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap, karşı dava dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, kadının, sık sık ortak konutu terk ettiğini, aile arasında kalması gerekenleri başkaları ile paylaştığını, iftira attığını, kadının ortak konuttan ayrılırken ziynet eşyalarını yanında götürdüğünü, cinsel birliktelikten kaçındığını, erkeğin ailesine kötü davrandığını, birlik görevlerini ihmal ettiğini, ailesinin evlilik birliğine müdahalesine sessiz kaldığını, güven sarsıcı davranışta bulunduğunu, müsrif olduğunu iddia ederek karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, asıl davanın reddine, erkek yararına yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddî tazminat, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; erkeğin, fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, psikolojik şiddet uyguladığı, birden fazla kez kadını ortak konuttan kovduğu, kadının ise ailesinin evlilik birliğine olan müdahalesine sessiz kaldığı, bu hususun tüm dosya kapsamından anlaşıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kadına nazaran ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki boşanma davasının da kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak kadın yararına aylık 200,00 TL tedbir nafakası, 400,00 TL yoksulluk nafakası, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu, erkeğin kusurlu davranışının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak kadın yararına 10.000,00 TL maddî tazminat, 10.000,00 TL manevî tazminat, erkeğin yasal şartları oluşmayan tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine, ziynet alacağı davasının ise kısmen kabulü ile dava konusu ziynet eşyalarının kadına aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması durumunda ise 124.18,51 TL ziynet alacağı bedelinin erkekten alınarak kadına iadesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, erkeğin, kadını sevdiği ve boşanmak istemediği, boşanmaktan vazgeçtiği, taraflar arasında barışma görüşmelerinin devam ettiği, evliliklerine bir şans daha verme kararı aldıkları, ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu belirtilerek; hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; asıl ve karşı dava yönünden yapılan incelemedei davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından sunulan istinaf dilekçesinde erkeğin kadını sevdiği, boşanmaktan vazgeçtiği, taraflar arasında barış görüşmelerinin devam ettiği ve mevcut evliliğe bir şans verilmesinin talep edildiği, asıl dava yönünden İlk Derece Mahkemesi tarafından erkeğin tespit edilen kusur durumunun doğru olduğu, kadının davasının kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya uygun bulunduğu, ancak erkeğin davası yönünden erkek vekili tarafından sunulan istinaf dilekçesine göre, mevcut evliliğe şans verilmesinin istenmesine göre, taraflar arasında erkek yönünden evlilik birliğinin sarsılmadığı, evlilik birliğinin devamının istendiği, erkeğin, kadının kusurlu davranışlarını affettiği, ziynet alacağı davası yönünden yapılan incelemede ise dinlenen tanık beyanları ve toplanan delillere göre kadının ziynet eşyalarının varlığının ve ziynet eşyalarının erkek tarafından bozdurulduğu iddiasını ispatlandığı, ziynet eşyalarına ilişkin olarak verilen kararın ve karar gerekçesinin usul ve yasaya uygun bulunduğu gerekçesiyle davalı-karşı davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm tesisine, karşı davanın fer'îleri ile birlikte reddine, davalı-karşı davacı erkek vekilinin diğer yönlere ilişkin istinaf itirazlarının ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının hatalı olduğu, her ne kadar taraflarca karşılıklı boşanma davası açılmışsa da erkeğin, kadını sevdiği, boşanmaktan vazgeçtiği, taraflar arasında barışma görüşmelerinin devam ettiği, evliliğe bir şans verilmesi gerektiği belirtilerek; her iki boşanma davası ve fer'îleri yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesi şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, karşı davanın ret gerekçesinin doğru olup olmadığı, kadın yararına tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, af olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.