Logo

2. Hukuk Dairesi2024/453 E. 2024/7615 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmanın kabulü, kusur belirleme, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarının yerindeliği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları gözetilerek usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2142 E., 2023/1761 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İskenderun 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/153 E., 2021/287 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 04.07.2009 tarihinde evlendikleri, davacı kadının öğretmen olduğu, asgari ücret aldığı, kiralık bir evde oturduğu, aylık 500,00 TL kira ödediği, üzerine kayıtlı 2 adet aracının olduğu, davalı erkeğin elektrik elektronikçi olduğu, çalışmadığı, üzerine kayıtlı 3 adet aracının olduğu, başkaca malvarlığının bulunmadığı, yargılama sırasında davacı kadının işten ayrıldığı, davalı erkeğin ise sosyal inceleme raporunda hurda ve geri dönüşüm yapan iş yerinin olduğunu ve aylık ortalama 3.000,00 TL civarında gelirinin bulunduğunu ifade ettiği, davacı kadın vekili tarafından karşı eşin "sadakatsiz davranışlarda bulunma, fiziksel şiddet uygulama, davacı ve ailesini silahla tehdit etme, maddî anlamda sorumsuzca davranarak aşırı derecede borçlanma" vakıalarına dayanan kusurlu davranışlarının ileri sürülerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanmalarına, velâyetin davacı anneye verilmesine, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 750,00'şer TL tedbir ve iştirak nafakası ile 100.000,00 TL maddî 100.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacı kadına verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek süresinde cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, boşanmaya neden olan olaylarda "sadakatsiz davranışlarda bulunan, birlik yükümlülüklerini yerine getirmeyen, davacı kadına küfür ve hakaret eden, davacı kadını ve ailesini tehdit eden" davalı erkeğin tam kusurlu, davacı kadının ise kusursuz olduğunun tespiti yapılmak suretiyle; Davacının davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak küçük çocukların velâyetlerinin davacı anneye bırakılmasına, baba ile şahsi ilişki tesisine, ortak çocuklar yararına mahkemenin 27.11.2020 tarihli celsesinde hükmedilen ayrı ayrı aylık 400,00'er TL tedbir nafakasının 18.05.2021 tarihi itibariyle ayrı ayrı aylık 100,00 TL indirilerek aylık 300,00'er TL olarak belirlenmesine, karar kesinleşinceye kadar tedbir nafakası olarak, davalıdan alınarak ortak çocukların bakım ve giderlerine harcanmak üzere velâyeten davacıya ödenmesine, karar kesinleştikten sonra iştirak nafakası olarak devamına, davacı kadın yararına, 01.10.2020 tarihinden, boşanma hükmünün kesinleşeceği tarihe kadar aylık 400,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, karar kesinleştikten sonra yoksulluk nafakası olarak devamına, davacı kadının maddî tazminat istemine ilişkin talebinin kısmen kabulü ile 20.000,00 TL maddî tazminatın boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davacı kadının manevî tazminat istemine ilişkin talebinin kısmen kabulü ile 15.000,00 TL manevî tazminatın boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davacı kadının fazlaya dair taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı olduğunu, davanın kabulü, kusur belirlemesi, kadın yararına yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat takdiri ve miktarı ve velâyet" yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ilk derece mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davalı erkeğin vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı olduğunu, davanın kabulü, kusur belirlemesi, kadın yararına yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat takdiri ve miktarı ve velâyet"yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; erkeğin boşanma davasının kabulü, şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği nafakalar, tazminatlar, velâyet noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 182 nci, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.