"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2618 E., 2023/2863 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Çorum 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/584 E., 2023/503 K.
Taraflar arasındaki katkı payı alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyize konu edilen kararda dava değerinin duruşma sınırının altında olduğu anlaşılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca duruşma isteğinin reddine, temyiz dilekçesinin kabulü ile incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin yıllarca yurtdışında çalıştığını, davalı adına evlilik birliği içinde 960 ada 8 parsel sayılı taşınmaz, 1468 ada 4 parsel sayılı taşınmaz, 395 ada 2 parsel sayılı taşınmaz, 1607 ada 4 parsel sayılı taşınmaz, 13966 parsel (yeni 2308 ada 9 parsel) sayılı taşınmaz ile 16222 ada 3 parsel 18 nolu bağımsız bölümün satın alındığını, davalının 13966 parsel (yeni 2308 ada 9 parsel) sayılı taşınmazı sattığını, müvekkiline ödeme yapmadığını, müvekkilinin geliri, ziynet eşyaları ve bireysel emeklilik sigorta gelirleri ile taşınmazların edinilmesine katkısının olduğunu belirterek bilirkişi incelemesi neticesinde belirlenecek olan toplam alacağın tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda artırmak üzere şimdilik 3.000,00 TL'nin tahsilini talep ve dava etmiştir.
2. Davacı kadın vekili 12.07.2019 tarihli dilekçesinde ve 05.12.2019 tarihli (28) nolu celsedeki beyanında; taleplerinin sadece 2308 ada 9 parsel 1-2 ve 3 nolu bağımsız bölümlere yönelik olduğunu açıklamıştır.
3. Davacı kadın vekili 17.07.2023 tarihli dilekçelerinde; bilirkişi raporu doğrultusunda talep miktarını yükselterek 346.000,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; yurtdışındaki boşanma davasında mal paylaşımının yapıldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1. İlk Derece Mahkemesinin 17.05.2022 tarih ve 2012/420 Esas, 2022/246 Karar sayılı kararı ile; talep hakkında yabancı mahkeme ilamı ile karar verildiği ve kesinleştiği, işbu kararın ve tanınıp tenfiz edilmesine ilişkin kararın da kesinleştiği gerekçesiyle davanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının (i) bendi uyarınca dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir. İşbu kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 21.10.2022 tarih ve 2022/2187 Esas, 2022/3223 Karar sayılı kararı ile, yabancı mahkeme kararının 01.01.2002 tarihinden sonra edinilen edinilmiş malların tasfiyesine yönelik olduğu, yabancı mahkeme kararının ihtilaflı hususların tespitine yönelik "01.01.2002 tarihi ile boşanma davasının tebliği olan 17.06.2008 tarihleri arasındaki süre için söz konusu olduğu " ibaresiyle de sabit olduğu, 01.01.2002 tarihinden önce edinilen malların tasfiye dışı tutulduğu; yabancı mahkeme kararında 2308 ada 9 parsel 1- 2 ve 3 nolu bağımsız bölümler yönünden davacı kadının bir katkısının olup olmadığı yönünde herhangi bir araştırma yapılmadığı, bu durumda yabancı mahkeme kararının 01.01.2002 tarihinden önce edinilen mallar yönünden herhangi bir hüküm ifade etmeyeceği; 2308 ada 9 parsel 1- 2 ve 3 nolu bağımsız bölümler yönünden katkı payı alacağı istemine ilişkin olarak araştırma yapılarak tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilip göstermiş olduğu deliller toplanıp gerçekleşecek sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek davacı kadın vekilinin başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, diğer istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verlmiştir.
2. İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; yabancı mahkeme kararının 01.01.2002 sonrası edinilen mallara yönelik olduğu, davalı tarafın cevap ve delil dilekçesinde taşınmazın edinimi sürecinde davalının çalışma belgelerine dayanılmadığı gibi, davalının yurtdışında çalışmaları bulunduğunun ileri sürülmediği, davalı tarafın davayı inkar etme niyeti doğrultusunda dahi çalışma belgelerine yönelik delillere dayandığının kabul etmenin mümkün olmadığı, davalı tarafça ileri sürülmeyen bir vakıaya ilişkin olarak delillerin toplanmasının taraflarca getirilme ilkesine ve ayrıca somutlaştırma yükü ve delillerin gösterilmesi ilkesine açıkça aykırılık teşkil ettiği; davacı tarafın sunduğu ve dayandığı belgeler ve tanık anlatımlarıyla davacının taşınmazlar üzerindeki katkı payı alacağı bulunduğunu ispat ettiği, dosyaya sunulan çalışma belgeleri doğrultusunda bilirkişi tarafından hesaplanan şekliyle davacının 346.000,00 TL katkı payı alacağı bulunduğu gerekçesiyle, davanın kabulüyle, 346.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; müvekkilinin çalışma belgelerinin hükme esas alınmamasının hatalı olduğunu, katkı payı alacağı davalarında çalışma belgelerinin resen toplanması gerektiğini, davacının dava dilekçesinde müvekkilinin çalıştığını kabul ettiğini, müvekkilinin davacının iddia ettiği vakıaların doğru olmadığına ilişkin deliller sunabileceğini, delil olarak dayanılan yabancı mahkeme kararında tarafların malvarlıkları ve çalışma belgelerinin olduğunu, kararın hatalı olduğunu, davacının belirsiz alacak davasında ıslahla faiz isteyemeyeceğini, yabancı mahkeme kararında malların tasfiye edildiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; toplanan deliller ve tanık beyanlarından davacı kadının çalışarak taşınmazların tamamı üzerinde tam katkı sağladığını ispatladığı, dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği gerekçesiyle, başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; müvekkilinin çalışma belgelerinin hükme esas alınmamasının hatalı olduğunu, katkı payı alacağı davalarında çalışma belgelerinin resen toplanması gerektiğini, davacının dava dilekçesinde müvekkilinin çalıştığını kabul ettiğini, müvekkilinin davacının iddia ettiği vakıaların doğru olmadığına ilişkin deliller sunabileceğini, delil olarak dayanılan yabancı mahkeme kararında tarafların malvarlıkları ve çalışma belgelerinin olduğunu, kararın hatalı olduğunu, davacının belirsiz alacak davasında ıslahla faiz isteyemeyeceğini, yabancı mahkeme kararında malların tasfiye edildiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kesin hüküm bulunup bulunmadığı, ispat yükü, katkının ispatı, delillerin bildirilmesi ve sunulması, delillerin değerlendirilmesi noktasında toplanmaktadır. Dava, katkı payı alacağı istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 26 ncı maddesi, 33 üncü maddesi, 114 üncü maddesi, 115 inci maddesi, 129 uncu maddesi, 137 nci maddesi, 139 uncu maddesi, 140 ıncı maddesi, 145 inci maddesi, 146 ncı maddesi, 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 220 nci maddesi; 4722 sayılı Türk Medenî Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 10 uncu maddesi; 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin 152 nci maddesi, 153 üncü maddesi, 170 inci maddesi, 186 ncı maddesinin birinci fıkrası, 189 uncu maddesi, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 146 ncı maddesi, 544 üncü maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 646 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.