Logo

2. Hukuk Dairesi2024/460 E. 2024/8273 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kusur oranının belirlenmesi, maddi ve manevi tazminat taleplerinin değerlendirilmesi, nafaka miktarlarının belirlenmesi ve kişisel ilişki düzenlemesinin uygunluğuna ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kadına nazaran ağır kusurlu olduğunun tespit edilmesi, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile hakkaniyet ilkesi gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi'nin maddi ve manevi tazminat ile nafaka hükümlerine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2084 E., 2023/2101 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 7. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/417 E., 2023/561 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı-karşı davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davacı-karşı davalı kadın vekilinin diğer yönlere ilişkin istinaf itirazlarının ise esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre ilk derece mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda bölge adliye mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi hâlinde bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.

İlk Derece Mahkemesince, kadının davasının kabulü, kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğine ilişkin olarak verilen hüküm davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmeyerek kesinleşmiştir. Bu nedenle davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından, istinaf edilmeyerek kesinleşen bu yöne ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davacı-karşı davalı kadın vekilinin tüm, davalı-karşı davacı erkek vekilinin ise reddedilen yön dışındaki yönlerden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçelerinde özetle; tarafların 2010 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocukları olduğunu, erkeğin, birlik görevlerini ihmal ettiğini, alkol kullandığını, kadının ailesi ve arkadaşları ile görüşmesine izin vermediğini, fiziksel, cinsel, duygusal şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, cinsel birliktelikten kaçındığını, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 2.000,00 TL tedbir nafakası, 2.000,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir nafakası, 2.000,00 TL yoksulluk nafakası, 150.000,00 TL maddî tazminat, 250.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap, karşı dava dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, kadının, birlik görevlerini ihmal ettiğini, kıskanç olduğunu, erkeği ortak konuttan kovduğunu, hakaret ettiğini, cinsel birliktelikten kaçındığını, agresif olduğunu, erkeği başkaları ile kıyasladığını iddia ederek karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, asıl davanın reddine, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 1.500,00 TL tedbir nafakası, 1.500,00 TL iştirak nafakası, erkek yararına 100.000,00 TL maddî tazminat, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; erkeğin, fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, duygusal şiddet uyguladığı, alkolik olduğu, birlik görevlerini ihmal ettiği, kadının ise sürekli olarak annesinin evine gittiği, hakaret ettiği, kıskanç olduğu, erkeği ortak konuttan kovduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanın da kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine ve ortak çocuklarla baba arasında her ayın birince ve üçüncü cumartesi sabah saat 10.00'dan ertesi gün akşam 17.00'ye kadar, Dini Bayramların ikinci günü sabah saat 09.00'dan ertesi gün akşam 17.00'ye kadar, 1 Temmuz sabah saat 09.00'dan 31 Temmuz günü akşam saat 17.00'ye kadar kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 350,00 TL tedbir nafakası, 1.000,00 TL iştirak nafakası, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir nafakası, 1.500,00 TL yoksulluk nafakası, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olmaları sebebiyle tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu ve erkeğin davasının reddine karar verilmesi gerektiği, kadının tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiği, nafaka miktarlarının az olduğu ve kişisel ilişkinin hatalı düzenlendiği belirtilerek; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, nafakaların miktarları ve kişisel ilişki yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Her ne kadar İlk Derece Mahkemesi tarafından tarafların eşit kusurlu olduğu belirtilmişse de İlk Derece Mahkemesi tarafından kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlara göre boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kadına nazaran ağır kusurlu olduğu, karar gerekçesinin düzeltilmesi gerektiği, her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesine isabetsizlik bulunmadığı, kadın ve ortak çocuklar yararına tedbir nafakası takdirinde ve takdir edilen tedbir nafakası miktarlarında tarafların ekonomik ve sosyal durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında isabetli olduğu, ortak çocuklar yararına hükmedilen iştirak nafakası ile kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası miktarlarının ise tarafların ekonomik ve sosyal durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak az olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kadına nazaran ağır kusurlu olduğu, kusurlu davranışlarının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi şartlarının gerçekleştiği, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, mevcut ve beklenen menfaat, paranın alım gücü ve hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, ortak çocuklarla baba arasında kurulan kişisel ilişki de dosya kapsamına aykırı bir durum bulunmadığı gerekçesiyle davacı-karşı davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm tesisine, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır, kadının ise az kusurlu olduğunun tespitine, ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 2.000,00 TL iştirak nafakası, nafakanın her yıl TÜİK tarafından açıklanan TÜFE oranında arttırılmasına, kadın yararına aylık 2.000,00 TL yoksulluk nafakası, nafakanın her yıl TÜİK tarafından açıklanan TÜFE oranında arttırılmasına, 100.000,00 TL maddî tazminat, 100.000,00 TL manevî tazminat, davacı-karşı davalı kadın vekilinin diğer yönlere ilişkin istinaf itirazlarının ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat miktarları, kişisel ilişki yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

2.Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesine özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğuna karar verilmesinin isabetsiz olduğu, kadının davasının reddine karar verilmesi gerektiği, kadın yararına tazminata hükmedilmesi şartlarının gerçekleşmediği, nafakaya hükmedilmesinin hatalı olduğu ve nafaka miktarlarının da çok olduğu belirtilerek; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesi şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği ve kadın yararına hükmedilen tazminatlar ile yoksulluk nafakası miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, kişisel ilişki düzenlemesinin ortak çocukların üstün yararına ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı, ortak çocuklar yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanunu'nun 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi 182 nci maddesi, 323 üncü maddesi, 324 üncü maddesi, 327 inci maddesi, 328 inci maddesi, 330 uncu maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri; Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 3 üncü maddesi, 12 nci maddesi, Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesi'nin 3 üncü maddesi, 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davalı-karşı davacı erkek vekilinin kadının davasının kabulü, kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğine yönelik temyiz dilekçesinin istinaf edilmeyen yön temyiz edilemeyeceğinden REDDİNE,

2.Taraf vekillerinin diğer hususlara yönelik temyizinin incelenmesine gelince;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz karar harcının temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.