Logo

2. Hukuk Dairesi2024/472 E. 2024/7620 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında boşanma davası, velayet, tedbir nafakası ve kusur belirlemesine ilişkin uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki tüm deliller ve tarafların savunmaları değerlendirilerek, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu kanaatine varılarak, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1703 E., 2023/1988 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Tarsus 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/572 E., 2021/334 K.

Taraflar arasındaki bağımsız tedbir nafakası ile birleşen boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen boşanma davasının kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,

Dosya içeriğine göre reddedilen ve temyize konu bağımsız tedbir nafaka davasında hükmedilen nafakanın bir yıllık tutarı Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca kesinlik sınırının altında kaldığı anlaşılmakla; taraf vekillerinin bağımsız tedbir nafakası davasına yönelik temyiz dilekçelerinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Taraf vekillerinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının, kendisine ve çocuklarına karşı son 2 yıldan bu yana tavır ve davranışlarında değiştiğini, ilgisiz, alakasız olduğunu, sürekli tartışma çıkarttıklarını, kendisini ve çocuklarını istemediğini, 4 ay önce ortada hiçbir sebep yokken kendisini ve çocuklarını evden kovduğunu, kendisinin annesine sığındığını, davalının, kendisini anlaşmalı boşanma amaçlı aradığını, aramalarında ölümle tehdit ederek kendisinden hiçbir şey talep etmemesini söylediğini, kedisinin mağdur olduğunu, hiçbir gelirinin ve geçim kaynağının olmadığını, iki çocuğuyla birlikte annesinin evinde kaldığını, çocukların bakım ve ihtiyaçlarının arttığını belirterek kedisi için aylık 1.000,00 TL tedbir, ortak çocuklar için ayrı ayrı aylık 750,00'şer TL iştirak nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; tarafların mutlu ve huzurlu başlayan evliliklerinin daha evliliğin ilk birkaç yılından sonra davalının tutum ve davranışlarının tamamen değiştiğini ve bu nedenle evlilik birlikteliğinin tüm huzurunun bozulmaya başladığını, özellikle davalının evine ve eşine karşı ilgisiz kalması, müvekkilinin ailesini istememesi, sürekli sudan bahanelerle gerek müvekkiline ve gerekse müvekkilinin aile üyeleriyle kavga etmesi, müvekkiline ve müvekkilinin aile üyelerine ağza alınmayacak hakaret ve küfürlerde bulunması gibi nedenlerle mevcut evlililiğin huzurunun yok olduğunu, davalının, müvekkiline hiçbir haber vermeksizin komşusuna, ailesine, akrabalarına gezmeye gittiğini, müvekkilinin, davalıya bu durumdan rahatsız olduğunu, bilgisi olmaksızın hareket etmesinin yanlış olduğunu dile getirdiğinde müvekkiline sen bana karışamazsın diye cevap verdiğini, müvekkilinin evlilik birlikteliğinde sürekli eşinin ilgisizliği, hakaretleri ve hoşnutsuzluğuyla karşı karşıya kaldığını, taraflar son bir yıldan beri Mersin'de yaşarken de davalının evine, eşine, çocuklarına karşı ilgisizliğinin son bulduğunu, sürekli bir hoşnutsuzluk ve agresif davranışlarının, müvekkiline hakaretlerinin aynen devam ettiğini, davalının son olarak yine Mersin'de yaşarken de davalının evine, eşine, çocuklarına karşı ilgisizliğinin son bulmadığını, sürekli bir hoşnutsuzluk ve agresif davranışları, müvekkiline hakaretlerinin aynen devam ettiğini, davalının sürekli ortak çocukları darp ettiğini, davalının en son yine Mersin'deki ortak konutu terk ederek ailesinin yanına gittiğini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını belirterek tarafların boşanmalarına, ortak çocuklardan ...'un velâyetinin babaya, ...'un velâyetinin davalı anneye bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının açmış olduğu müstakil tedbir nafaka davasında erkeğin, Mersinde bulunan müşterek evi taraflar arasında ortak alınmış bir karar olmaksızın Tarsus'a taşımak istemesi ve kadına bunu zorlaması nedeniyle, kadının müşterek evden ayrılmak zorunda kalması ile ayrılık döneminde kadına maddî destekte bulunmamasından dolayı kadının ayrı yaşamakta haklı olduğu, kabul edilerek tedbir nafaka davasının kısmen kabulü ile dava tarihinden itibaren aylık 600,00 TL tedbir nafakasının erkekten tahsiline, yine kadının ortak çocuklar için talep ettiği tedbir nafakalarının reddine, erkeğin birleşen boşanma davasında da kadının tarafların oturdukları müşterek evin bağımsız nitelik olmasına rağmen erkeğin akrabaları aynı apartmanda olduğu için bu durumdan rahatsızlığını evlilik hayatı boyunca dile getirmek, sürekli huzursuzluk ve tartışma ortamı çıkarmak, erkeğin akrabalarına bayram ziyareti için gittiklerinde de huzursuzluk çıkararak birlik görevlerine aykırı davranmak vakıalarından dolayı kadın kusurlu kabul edilerek, erkeğin yukarıda açıklanan kusur ile birlikte taraflar eşit kusurlu kabul edilerek asıl dava yönünden; davanın kısmen kabulü ile, dava tarihi olan 29.08.2018 tarihinden itibaren davacı-birleşen davalı yararına aylık 600,00 TL tedbir nafakasının 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 197 nci maddesi gereğince davalı- davacıdan alınarak davacı- davalıya verilmesine, ortak çocuklar ... ve Nisanur yararına talep edilen tedbir nafakalarının reddine, birleşen dava yönünden davanın kabulü ile, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca boşanmalarına,ortak çocukların velâyetlerinin babaya verilmesine, çocuklar ile anne arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı- davalı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; tedbir nafaka miktarının az olduğu, kusur belirlemesi, erkeğin boşanma davasının kabulü ve çocukların velâyetlerinin babaya verilmesi yönlerinden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı- davacı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kadının tedbir nafakasının kısmen kabulü, miktarı ve kusur belirlemesi yönlerinden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile taraf vekillerinin boşanma davasına yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi uyarınca esastan ve bağımsız tedbir nafaka davasına yönelik istinaf başvurularının 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca usulden reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı- davalı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; tedbir nafaka miktarının az olduğu, kusur belirlemesi, erkeğin boşanma davasının kabulü ve çocukların velâyetlerinin babaya verilmesi yönünden temyiz dilekçesi sunmuştur.

2.Davalı- davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kadının tedbir nafakasının kısmen kabulü, miktarı ve kusur belirlemesi yönünden temyiz dilekçesi sunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, boşanma hükmü, kusur belirlemesi, velâyet ve nafaka noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 389 uncu ve devamı maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesi birinci ve ikinci fıkrası. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Taraf vekillerinin bağımsız tedbir nafakası davasına yönelik temyiz dilekçelerinin miktardan REDDİNE,

2.Taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.