Logo

2. Hukuk Dairesi2024/4806 E. 2024/6395 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, bozma kararına uyularak verilen hükümde, tazminat miktarının azlığı ve bozmanın amacına uygunluk iddiası.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararında ve gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin mümkün olmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı gözetilerek temyiz isteminin reddine ve İlk Derece Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

SAYISI : 2023/588 E., 2023/933 K.

KARAR : Bozmaya uyularak hüküm tesisi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; erkeğin ağır kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle kadın lehine maddî ve manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı- davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı- davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2012 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocuklarının olmadığını, erkeğin, cinsel, psikolojik, ekonomik ve fiziksel şiddet uyguladığını, borçlandığını, hakkında icra takibi başlatıldığını, birlik görevlerini ihmâl ettiğini, hakaret ettiğini, alkol kullandığını iddia ederek davanın kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına, kadın yararına dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte erkekten tahsil edilmek üzere 300.000,00 TL maddî tazminat, 300.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı-davalı kadın vekili birleşen davaya karşı sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davalı-davacı erkek vekili tarafından birleşen dava dilekçesinde dayanılan vakaların gerçeği yansıtmadığını, erkeğin, cinsel, psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, borçlandığını, hakkında icra takibi başlatıldığını, birlik görevlerini ihmâl ettiğini, hakaret ettiğini, alkol kullandığını iddia ederek davalı-davacı erkek tarafından açılan davanın, asıl dava dosyası ile birleştirilmesi ve yapılacak yargılama neticesinde reddine karar verilmesi talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı- davacı erkeğe, dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen erkek tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.

2.Davalı- davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; asıl dava dilekçesinde dayanılan vakaların gerçeği yansıtmadığını, kadının, erkeğin ailesine ve arkadaşlarına soğuk davrandığını, ailesi ile görüşmesini istemediğini, arkadaşlarını ortak konuta kabul etmediğini, birlik görevlerini ihmâl ettiğini, duygusal ve ekenomik şiddet uyguladığını, aşağıladığını iddia ederek birleşen davanın kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına, erkek yararına 50.000,00 TL maddî tazminat, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, kadına ilgisiz davrandığı, geçerli bir sebep olmadan sıkça ortak konuttan ayrıldığı, maddî bakımdan yeterince inisiyatif almadığı, kadının ise agresif davranışlar sergileyerek eşine müdahalelerde bulunduğu, eşini ve ailesini küçümsediği, her ne kadar kadın vekili dava dilekçesinde, erkeğin kadına cinsel şiddet uyguladığı belirtmişse de kadın hakkında alınan rapor içeriğinde, kadının geçirmiş olduğu ameliyatın erkek tarafından uygulanan cinsel şiddet kaynaklı olduğu yönünde bir bulguya rastlanmadığı, diğer delillerle de ispatlanamadığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesi gereği boşanmalarına, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu dikkate alınarak tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince yapılan kusur belirlemesinin hatalı olduğu, hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, erkeğin, kadına cinsel şiddet uyguladığı, buna dair tedavi evraklarının bulunduğu, bu vakanın erkeğe kusur olarak yüklenmemesinin hatalı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu belirtilerek; kusur belirlemesi ve reddedilen tazminat talepleri yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

2.Davalı-davacı erkek vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince yapılan kusur belirlemesinin hatalı olduğu, hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğu, eksik inceleme ile karar verildiği belirtilerek; kusur belirlemesi ve reddedilen tazminat talepleri yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin karar ve gerekçesinin usul ve yasaya uygun olduğu, davacı-davalı kadın vekili tarafından delil olarak 2013 yılı Nisan ayında cinsel şiddet nedeniyle geçirilen ameliyat ile ilgili kayıtlara dayanıldığı, İlk Derece Mahkemesince, özel hastanenin başka bir hastaneye devri ve tıbbi kayıtların iyi tutulmaması nedeniyle Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları dikkate alınarak kadının, hastaneye sevki ile geçirdiği ameliyat ile ilgili inceleme ve rapor tanzimi konusunda talepte bulunulduğu, kadının, Lütfi Kırdar Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk edildiği, düzenlenen raporda, diz dirsek pozisyonunda saat altı hizasında anal fissüre bağlı bekçi nodül bulunduğu, kolonoskopide özellik saptanmadığının belirtildiği, davacı-davalı kadın vekili, 2013 yılında kadının, cinsel şiddet nedeniyle ameliyat olduğu ileri sürülmüş ve bu konunun araştırılması istenmişse de bu olaydan sonra evlilik birliğinin dört yıl devam ettiği, kadının erkeği affettiği, en azından hoş görü ile karşıladığı, bu olaydan sonra erkeğin tekrardan cinsel şiddet uyguladığının ise ispatlanamadığı, yapılan kusur belirlemesinin ve tarafların eşit kusurlu olmaları sebebiyle tarafların tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin doğru olduğu, taraf vekillerinin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı gerekçesiyle istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-davalı kadın vekili tarafından, kusur belirlemesi ve reddedilen tazminat talepleri yönündenı; davalı-davacı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi ve reddedilen tazminat talepleri yönlerinden temyiz isteminde bulunulmuştur.

2.Dairenin 14.11.2022 tarihli ve 2022/7251 Esas, 2022/9202 Karar sayılı kararıyla; boşanmaya sebep olan olaylarda mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlara göre erkeğin ağır, kadının az kusurlu olmasına karşın, tarafların eşit kusurlu kabul edilerek kadının maddî ve manevî tazminat talebinin reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu hükümlerin onanmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle; 30.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine, erkek eşin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı -davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı- davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesini tekrar ederek kusur belirlemesi, maddî ve manevî tazminatların miktarı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, bozma kararına uyulmasına karar veren İlk Derece Mahkemesinin bozmanın amacına uygun karar verip vermediği ve kadın lehine hükmedilen tazminatların miktarının az olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 174 üncü maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı- davalı kadın vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

25.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.