"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1715 E., 2023/1445 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Trabzon 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/204 E., 2023/385 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, ziynet alacağı davasının ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı-karşı davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davacı-karşı davalı kadın vekilinin tüm, davalı-karşı davacı erkek vekilinin ise diğer yönlere ilişkin istinaf itirazlarının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Dosya içeriğine göre, kabul ve reddedilen ziynet alacağı miktarlarının Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 238.735.73 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; taraf vekillerinin bu yöne ilişkin temyiz dilekçelerinin miktardan reddine karar vermek gerekmiştir.
Taraf vekillerinin diğer yönlerden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2017 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocukları olduğunu, erkeğin, birlik görevlerini ihmal ettiğini, fiziksel, duygusal ve ekonomik şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, kadına ait ziynet eşyalarını düğünden sonra aldığını, kasaya koyduğunu ve sonrasında kendi ihtiyaçları için harcadığını, kadına iade etmediğini iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 700,00 TL tedbir nafakası, 700,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL maddî tazminat, 20.000,00 TL manevî tazminat, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL ziynet alacağı bedelinin yasal faizi ile birlikte erkekten alınarak kadına verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından sunulan ıslah dilekçesinde özetle; dava konusu ziynet eşyalarının 46.350,00 TL olarak belirlenen bedelinin yasal faizi ile birlikte erkekten alınarak kadına verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap, karşı dilekçesinde özetle; davanın yetkili mahkemede açılmadığını, işbu dava ile ilgili yargılama yapmakla yetkili mahkemenin Trabzon Aile Mahkemesi olduğunu ve yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, kadının, birlik görevlerini ihmal ettiğini, hakaret ettiğini, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, tarafların kaçarak evlendiğini ve düğünlerinin yapılmadığını kadına ziynet eşyası takılmadığını iddia ederek karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, asıl davanın reddine, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, erkek yararına 50.000,00 TL maddî tazminat, 100.000,00 TL manevî tazminat, ziynet alacağı davasının ise reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1.Asıl dava, Çorlu Aile Mahkemesine hitaben açılmış ve Çorlu Aile Mahkemesine tevzi edilmiş, Çorlu 3. Aile Mahkemesinin 2020/366 Esas, 2021/89 Karar sayılı kararıyla davanın yetkisiz mahkemede açılmış olası nedeniyle dava şartı bulunmadığınından davanın usulden reddine karar verilmiş ve dosya Trabzon 2. Aile Mahkemesine gönderilmiştir.
2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; erkeğin, kadına ve kadının ailesine hakaretler ettiği, birlik görevlerini ihmal ettiği, fiziksel ve ekonomik şiddet uyguladığı, kendisini aldattığı ile ilgili ithamlarda bulunduğu, yattığını ayırdığı, kadının ise hakaret ettiği, birlik görevlerini ihmal ettiği, her ne kadar erkek tarafından kadının sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği vakıasına dayanılmışsa da bu vakıanın ispatı amacıyla sunulan videonun 2015 yılına ait olduğu, tarafların videonun çekildiği tarihte evli olmadığı ve kadına bu vakıanın kusur olarak yüklenemeyeceği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kadına nazaran ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanın da kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, alınan sosyal inceleme raporu içeriği dikkate alınarak ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuklarla baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 700,00 TL iştirak nafakası, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kadına nazaran ağır kusurlu olduğu, kusurlu davranışının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak kadın yararına 40.000,00 TL maddî tazminat, 20.000,00 TL manevî tazminat, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır kusurlu olması sebebiyle tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine, ziynet alacağı yönünden yapılan incelemede ise tarafların nikahına katılan tanıkların kadına 1 adet bilezik takıldığını beyan ettiği, kadının tanıklarının tarafların nikahına katılmamaları sebebiyle takılan ziynet eşyalarına dair bilgilerinin olmadığı gerekçesiyle ziynet alacağı davasının kısmen kabulü ile 1 adet 22 ayar 10 gram bilezik bedeli olan 4.653,00 TL ziynet eşyası bedelinin erkekten alınarak kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin ise reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, erkeğin davasının reddine karar verilmesi gerektiği, nafaka ve tazminat miktarlarının az olduğu ve ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu belirtilerek; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, ziynet alacağı davasının reddedilen kısmı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğu, kadının davasının reddine karar verilmesi gerektiği, velâyet düzenlemesinin hatalı olduğu, iştirak nafakası miktarının çok olduğu ve erkeğin geliri bulunmaması sebebiyle erkek yararına tazminata ve yoksulluk nafakası takdir edilmesi gerektiği, kadın yararına tazminata hükmedilmesi ve ziynet alacağı davasının kabul edilmesinin hatalı olduğu belirtilerek; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, velâyet, ziynet alacağı davasının kabul edilen kısmı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan kusur belirlemesinde, kusur belirlemesine bağlı olarak her iki boşanma davasının kabulünde, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda az kusurlu olan ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın yararına tazminata hükmedilmesinde, kusur durumu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, evlilikte geçen süre, günün ekonomik şartlarına göre tazminat miktarlarında, velâyet düzenlemesinde herhangi bir isabetsizliğin bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesi tarafından ziynet alacağı davasının reddedilen kısmı yönünden erkek yararına vekâlet ücreti takdir edilmemesinin ise hatalı olduğu gerekçesiyle davalı-karşı davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, ziynet alacağı davasının reddedilen kısmı yönünden erkek yararına 17.900,00 TL vekâlet ücreti takdirine, davacı-karşı davalı kadın vekilinin tüm, davalı-karşı davacı erkek vekilinin ise diğer yönlere ilişkin istinaf itirazlarının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, iştirak nafakası miktarı, tazminat miktarları, ziynet alacağı davasının reddedilen kısmı ve ziynet alacağı davasında erkek yararına vekâlet ücreti takdiri yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
2.Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, ziynet alacağı davasının kabul edilen kısmı yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesi şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, gerçekleşmiş ise miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, erkek yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, ortak çocuklar yararına takdir edilen iştirak nafakası miktarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanunu'nun 189 uncu maddesi, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 182 nci maddesi, 327 inci maddesi, 328 inci maddesi, 330 uncu maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle erkeğe İlk Derece Mahkemesince yüklenen "kadına kendisini aldattığı ile ilgili ithamlarda bulunduğu ve yatağını ayırdığı" vakıalarının ispatlanamadığı ve erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği ancak boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin yine de ağır kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Taraf vekillerinin ziynet alacağı davasına yönelik temyizi, temyiz kesinlik sınırının altında kaldığından temyiz dilekçelerinin REDDİNE,
2.Taraf vekillerinin diğer hususlara yönelik temyizlerinin incelenmesine gelince;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının Meryem'e yükletilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden Mehmet'e yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.