Logo

2. Hukuk Dairesi2024/489 E. 2024/7693 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebebiyet veren olaylardaki kusur belirlemesi, maddi ve manevi tazminat ile nafaka hükümlerinin yerinde olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davalı erkek vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1399 E., 2023/1815 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gebze 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/63 E., 2022/361 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin kadına karşı sürekli tehdit, hakaret, fiziksel ve psikolojik saldırılar uyguladığını, erkeğin evliliklerinde ilk 5 yıl hariç düzenli bir işte çalışmadığını, ekonomik olarak hiçbir sorumluluk almadığını, müşterek hanenin ihtiyaçlarının kadının ailesi tarafından karşılandığını, erkeğin kahvehane alışkanlığının olduğunu, uzun yıllar ailesini ihmal ederek hafta sonu saat 13:00'da gidip gece 23:00 24:00'a kadar eve gelmediğini, erkeğin, kadına ve çocuklara karşı ilgi göstermediğini, kadının ailesini ziyarete gitmesine izin vermediği, yol parası dahi vermediğini, erkeğin kira ödememesi sebebi ile tarafların oturdukları evden çıkarıldıklarını, kadının ziynetlerinin satılması ile sonrasında ev alındığını, erkeğin kadına "senin yüzünden ev aldık, krediyi sen öde, benim özgürlüğünü mü kısıtlama" şeklinde konuşarak sürekli kahvehaneye gittiğini, kadına küfür ve hakaret ettiğini, erkeğin ailesinin kış aylarında taraflar ile yaşadığını, erkeğin ailesinin, erkeği başka bir kadın ile Bayburt'ta konuşurken gördüklerini söylediğini, köydeki tanıdıklarının da erkeğin bir kadın ile görüştüğünü söylediğini, kadının bu durumu erkeğe sorduğunda erkeğin önce inkar ettiğini ancak sonrasında kadının boğazını çamaşır ipi ile sıktığını, bu olay sonrası kadının ortak çocuklar ile babasının evine döndüğünü, kadının sonrasında aile büyüklerinin araya girmesi ve çocukların isteği ile aile birliğine döndüğünü, erkeğin davranışlarında hiçbir düzelme olmadığını, erkeğin eski davranışlarının tekrarı ile kadının bir daha geri dönmemek üzere müşterek konuttan ayrıldığını ve bir daha müşterek konuta dönmediğini, evlilik birliğini temelinden sarsılması ile tarafların boşanmalarına kadın lehine 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilemisine, reşit olmayan ortak çocuğun velâyetinin kadına verilmesine, ortak çocuklar ve kadın için ayrı ayrı olmak üzere aylık 500,00'er TL, aylık toplamda 1.500,00 TL nafaka ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçesi vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalı erkeğin düzenli iş ve gelirinin olmadığı, kadına hakaret ve tehditte bulunduğu, fiziksel şiddet uyguladığı, çamaşır ipi ile boğmaya kalkıştığı, erkeğin eşi ve çocukları ile ilgilenmediği, kadını kök ailesi ile görüştürmediği, başka bir kadınla görüştüğünün sübut bulduğu kabul edilerek evlilik birliğinin sona ermesine neden olan olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğunun, davacı kadına ise atfedilebilecek bir kusur olmadığı anlaşılmakla kadın lehine boşanmanın fer'îlerine hükmedilebilmesinin yasal koşullarının bulunduğu gerekçesi ile, davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk ...'in velâyet hakkının davacı anneye verilmesine, ortak çocuk için aylık 350,00 TL tedbir, 500,00 TL iştirak nafakasına, kadın lehine 350,00 TL tedbir, 500,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesine, kadın lehine 30.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının iddialarının doğru olmadığını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, tanıkların beyanlarını kabul etmediklerini, kadının 2020 yılında baba evine gidip birkaç ay sonra tarafların barışarak kadının müşterek konuta dönmesi nedeniyle af söz konusu olduğunu, boşanmanın kabulü kararının, velâyetin, hükmedilen maddî ve manevî tazminat ve nafakanın hukuka aykırı olduğunu, vekâlet ücretinin reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile boşanma davasının kabulü, velâyet, vekâlet ücreti, davacı yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat ve nafaka yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, 22.07.2004 doğumlu olup 22.07.2022 tarihi itibarıyla ergin olduğu anlaşılan ortak çocuk ... için takdir edilen nafakanın 22.07.2022 tarihi itibarıyla kendiliğinden kalktığı, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki sebepleri tekrar etmekle birlikte, boşanma davasının kabulü, velâyet, davacı yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat ve nafaka yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadının boşanma davasının kabulü kararının yerinde olup olmadığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylardaki kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı, erkeğe yüklenen kusurlu davranışın gerçekleşip gerçekleşmediği, kadına kusur olarak yüklenebilecek bir vakıa olup olmadığı, kusur belirlemesine bağlı olarak kadının maddî ve manevî tazminata hak kazanıp kazanmayacağı, boşanmakla kadının yoksulluğa düşüp düşmeyeceği, kadın lehine fer'îlere hükmedilebilmesi koşulları varsa hükmedilen miktarların fazla olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü, 175 inci ve 330 uncu maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.