"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:Aile Mahkemesi
SAYISI : 2024/143 E., 2024/202 K.
KARAR : Kısmen kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının esastan ret kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek dava dilekçesinde özetle; tarafların 1995 yılında evlendiğini, bu evlilikten ortak çocuklarının olduğunu, kadının, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, ekonomik şiddet uyguladığını, agresif olduğunu ve ortak konuttan bulunan eşyalara zarar verdiğini, birlik görevlerini ihmal ettiğini iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir nafakası, 500,00 TL iştirak nafakası, erkek yararına yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL maddî tazminat, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadına, dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı kadın tarafından yasal süresinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 16.09.2021 tarihli ve 2018/235 Esas, 2021/507 Karar sayılı kararıyla; kadının, sinirli olduğu ve ortak konutta bulunan eşyalara zarar verdiği, erkekten gizli kredi çektiği, güven sarsıcı davranışlar içerisine girip başka erkeklerle görüşüp mesajlaştığı, sadakat yükümlülüğüne aykırı davranıp kürtaj olduğu, bu hususun tüm dosya kapsamından ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, ortak çocuk ...'ın velâyete dair alınan beyanı, sosyal inceleme raporu içeriği dikkate alındığında velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk ... ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk ...'ın ihtiyaçları dikkate alınarak ortak çocuk ... yararına aylık 425,00 TL tedbir nafakası, 425,00 TL iştirak nafakası, kadının kusurlu eylemleri sebebiyle erkeğin kişilik haklarının ihlal edildiği, boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatleri, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak erkek yararına yasal faizi ile birlikte 3.000,00 TL maddî tazminat, 3.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı kadın vekili; kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar ve iştirak nafakasının miktarı yönünden, davacı erkek vekili tazminat miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 08.02.2023 tarihli ve 2021/1918 Esas, 2023/169 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan kusur belirlemesinde usul ve kanuna aykırı herhangi bir durum bulunmadığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu olan kadının, kusurlu davranışlarının erkeğin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, evlilikte geçen süre, hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak erkek yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi ve hükmedilen tazminat miktarlarında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, ortak çocuğun yaşı, ihtiyaçları, paranın satın alma gücü, hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı belirtilerek; taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı kadın vekili kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar ve iştirak nafakasının miktarı yönünden, davacı erkek tarafından tazminat miktarları yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 14.12.2023 tarihli 2023/3025 Esas 2023/6252 Karar sayılı kararı ile; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, kişilik haklarına yapılan saldırının ağırlığına, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davacı erkek yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminatların az olduğu gerekçesi İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı erkek yararına hükmedilen maddî tazminat ve manevî tazminat miktarları yönünden ortadan kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının davacı erkek yararına hükmedilen maddî tazminat ve manevî tazminat miktarları yönünden erkek yararına bozulmasına, davalı kadın vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin onanmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı erkek yararına, davalının boşanmaya sebep olan eylemleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu`nun (6098 sayılı Kanun) 50,51,52 ve 58 inci maddeleri göz önünde bulundurularak 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminat takdirine, karar kesinleştiği tarih itibariyle yasal faiz uygulanmasına, kesinleşen hususlarda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın vekili; kusur belirlemesi ve aleyhine hükmedilen tazminatlar yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
. Uyuşmazlık, davacı erkek yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatın miktarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu`nun (4721 sayılı Kanun) 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6098 sayılı Kanun`un 50 ve 51 inci maddeleri .
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı kadın vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
26.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.