"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1678 E., 2024/919 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ: İzmir 22. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/85 E., 2023/144 K.
Taraflar arasındaki kişisel ilişki yeniden düzenlenmesi ve iştirak nafakasının artırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların anlaşmalı boşanmaları sonucu velâyeti anneye verilen ortak çocuk Can ile baba arasında kişisel ilişki tesis edildiğini, ancak babanın bu kişisel ilişkiye uymadığını, çocuğu yanına aldığı zamanlarda ilgilenmediğini ve düzenli baba-oğul ilişkisi kurmada ihmalkar davrandığını, tanımadığı insanların yanına bıraktığını ve hastalandığında doktora götürmeyip ihmal ettiğini, maddî ihtiyaçları ile de ilgilenmediğini, Mahkemece belirlenen aylık 300,00 TL nafakayı dahi ödemediğini, çocuğun da baba yanında yatılı kalmak istemediğini belirterek kişisel ilişkinin yatılı olmayacak şekilde yeniden düzenlenmesine, nafakanın aylık 3.000,00 TL'ye çıkarılmasına ve bu miktara gelecek yıllarda ÜFE oranında artış uygulanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; iddiaların gerçek dışı olduğunu, babanın çocuk ile yeterince ilgilendiğini, davanın müvekkili çocuk ile görüştürülmediği için yaptığı icra takibi sebebiyle intikam almak için açıldığını, anlaşmalı boşanmadaki nafakanın usulen yazıldığını, uygulanmayacağı yönünde tarafların anlaştıklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 2007 doğumlu çocuğun boşanma tarihi itibarıyla 4 yaşında olduğu ancak Mahkemenin karar tarihi itibarıyla lise çağına gelmiş olduğu, üçlü bilirkişi heyetinden alınan sosyal inceleme raporu ve 13.12.2022 tarihli celsede ortak çocuğun kişisel ilişki hususundaki görüşü ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinden baba ile çocuk arasında kurulan yatılı kişisel ilişkinin çocuğun üstün yararına hizmet etmediği ve bizzat Mahkeme huzurunda beyanı alınan çocuğun babasının evinde yatılı kaldığında rahat edemediğini, ayrı bir odası ve yatağının bulunmadığını, babasının isteklerini önemsemediğini beyan ettiği, baba ve çocuk arasında kurulan yatılı kişisel ilişkinin kaldırılarak gün içinde belli aralıklarla kişisel ilişki kurulmasının çocuğun gelişimine daha uygun olduğu kanaatine varılmakla yatılı kişisel ilişkinin kaldırılmasına ve gün içinde kişisel ilişki kurulmasına, önceki kişisel ilişki kararının kaldırılmasına, bunun yerine her ayın 1 inci ve 3 üncü hafta sonu Pazar günü saat 09:00 ile aynı gün akşam 17:00 arası, dini bayramların 2 nci günü saat 09:00 ile 17:00 arası kişisel ilişki tesisine, iştirak nafakasının artırımı isteğinin kısmen kabulü ile iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 300,00 TL'den aylık 2.500,00 TL'ye çıkarılmasına, nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın sadece çocuğun görüşlerine dayandırıldığını, nafaka miktarının fazla olduğunu, müvekkilinin boşanma sırasında ticaretle uğraştığını ancak artık sadece emekli maaşı bulunduğunu ileri sürerek; hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; idrak çağında olduğu anlaşılan ortak çocuğun aşamalardaki ve duruşmadaki ısrarlı beyan ve tercihi, çocuk baba ile görüşmek istemediğinden babaya teslim edilemediğine yönelik 17.09.2022 tarihli İzmir Adli Destek ve Mağdur Hizmetler Müdürlüğünün tutanağı birlikte değerlendirildiğinde Mahkemece yeterli gerekçe ile belirtilen şekilde kişisel ilişki gün ve saatlerinin yeniden düzenlenmesinde isabetsizlik bulunmadığı, aksine uygulamanın baba-çocuk ilişkisini daha fazla zedeleyebileceği, bu husustaki davalı istinaf başvurusunun yerinde olmadığı, daha önce belirlenen iştirak nafakası miktarının yetersiz kaldığı artırılması gerektiği, belirlenen miktarın açıklanan kriterlere uygun olduğu, ancak gerek ekonomik göstergelerdeki değişim, gerek ekonomik göstergeler arasındaki aşırı fark birlikte değerlendirildiğinde gelecek yıllardaki artış oranının ÜFE şeklinde değil, TÜFE'yi geçmeyecek şekilde üfe oranında artırılmasının hakkaniyete daha uygun olacağı gibi ilk artışın hangi tarihten itibaren yapılacağı hususunun da belirtilmemesinin uygun olmadığı, belirtilen hususun yeniden yargılamayı gerektirmediği gerekçesiyle davalının bu yöne ilişkin istinaf talebinin kabulüne, ilgili kısmın kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmak suretiyle belirlenen nafakanın ilk artış kararının kesinleşmesini takip eden yıl yapılmak üzere her yıl TÜFE oranını geçmemek suretiyle ÜFE oranında kendiliğinden artırılmasına, davalının diğer istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla kişisel ilişki yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ortak çocuk ile baba arasında yeniden düzenlenen kişisel ilişkinin dosya kapsamına ve çocuğun üstün menfaatine uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 325 inci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 324 ncü maddesi, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 3. maddesi, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 9 uncu ve 12 nci maddesi, Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesi 3 üncü, 4 üncü ve 6 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.