"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1049 E., 2023/1413 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Karabük 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/410 E., 2022/334 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı-davalı kadın vekili tarafından açılan davanın kabulüne,davalı-davacı erkek vekili tarafından açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evlendiklerinde müvekkilinin annesine ait evde yaşadıklarını, 2 yıl önce davalı- karşı davacının ...'de memur olarak göreve başladığını, davalı- karşı davacının ...'de ev tuttuğunu, daha sonra evde böcekler ve fareler var ben annem ile kalacağım diyerek müvekkiline siz gelmeyin dediğini, ayda bir iki kez gelerek müvekkiline 10,00 TL- 20,00 TL gibi paralar vererek eşlik ve babalık görevini yerine getirmediğini, davalı- karşı davacının başka bir kadın ile birçok kişi tarafından görüldüğünü, bu durumu müvekkiline söylediklerini, bunun üzerine müvekkilinin bu durumu davalı- karşı davacıya sorduğunda davalı- karşı davacının müvekkiline hakaret ettiğini belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin müvekkiline verilmesine, ortak çocuklardan ... için aylık 600,00 TL, ... için aylık 350,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili için aylık 1.250 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile, 75.000,00 TL maddî, 75.000,00 TL manevî tazminatın yasal faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle;davacı- karşı davalının iddialarının asılsız olduğunu, müvekkilinin 2015 yılı Eylül ayında göreve başladığını, 2019 yılı Ocak ayına kadar Karabük ilinden ... ilçesine gidiş geliş yaptığını, davacı- karşı davalının ...'ye gitmediğini, ...'de bulunan anne babasının evine taşındığını, müvekkilinin her hafta davacı- karşı davalının ve çocukların ihtiyaçlarını karşıladığını, davacı- karşı davalının evlenmeden önce işitme engelli olduğunu müvekkilinden sakladığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini belirterek asıl davanın reddine, karşı davalarının kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle 4721 sayılı Kanun’un166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, müvekkili lehine 50.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, erkeğin, davacı ve ortak çocuklarla ilgilenmediği, ihtiyaçlarını karşılamadığı, ekonomik durumuna kıyasla davacıya cüzi miktarda harçlık verdiği, davalının tayin olduktan sonra kiraladığı evde davacıyı yanında istemediği, davacının ailesiyle birlikte yaşamaya başladığı, davalının müşterek konutta bulunan bir kısım eşyaları davacıdan habersiz bir şekilde tayin olduğu ilçeye taşıdığı, bir müddet çalışmasından sonra başka ile tayin olduğu, davacının tayin olarak başka ilçeye gitmesinden sonra tarafların tekrar bir araya gelmedikleri, tarafların ayrı oldukları dönemde davalının bir kadınla samimi şekilde görüldüğü evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında erkeğin tam kusurlu olduğu, davacı- karşı davalı kadın vekili tarafından açılan asıl davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle 4721 sayılı Kanun’un 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin davacı- karşı davalı anneye verilmesine, davalı- karşı davacı baba ile kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk ... için takdir edilen aylık 350,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle aylık 500,00 TL'ye yükseltilmesine, karar kesinleşinceye kadar devamına, karar kesinleştikten sonra iştirak nafakası olarak devamına, ortak çocuk ... için takdir edilen aylık 350,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, karar kesinleştikten sonra iştirak nafakası olarak devamına, davacı- karşı davalı kadın için takdir edilen aylık 500,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle aylık 1.000,00 TL'ye yükseltilmesine, karar kesinleşinceye kadar devamına, karar kesinleştikten sonra yoksulluk nafakası olarak devamına, yasal faizi ile birlikte 30.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata, karşı davanın reddine, davalı- karşı davacının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı- karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin doğru olmadığını davacı tarafın davasındaki iddialarını ispatlayamadığını asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulü yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle erkek vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı- karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin doğru olmadığını davacı tarafın davasındaki iddialarını ispatlayamadığını asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulü yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; kadının boşanma davasının kabulü ile erkeğin davasının reddi şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesi, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, tazminatlar, nafakalar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesi, 169 uncu, 174 üncü maddesi, 175 inci, 176 ncı, 182 nci, 330 uncu ve 336 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı- karşı davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.