"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/76 E., 2024/289 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 24. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/439 E., 2022/618 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı kadın tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı kadının birlik görevlerini yerine getirmediği, devamlı telefonu ile vakit geçirdiği, eşine hakaret ettiği, davacı erkeğe ise atfı kabil bir kusurun ispat edilemediği, gerçekleşen bu duruma göre evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı kadının tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince boşanmalarına, davacı erkek yararına yasal faizi ile birlikte 9.889,09 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı kadın, davanın reddi gerektiğini, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı erkeğin 09.02.2021 tarihinde mahkemeye başvurarak eşinin ortak konuta dönmesi için ihtar talebinde bulunduğu ve bu ihtar talebinde davalının 05.10.2020 tarihinde ortak konutu terk ettiğini belirttiği, söz konusu ihtarın 17.02.2021 tarihinde kadına tebliğ edildiği, kadının ihtara cevap vermediği, 21.06.2021 tarihinde davacının öncelikle 4721 sayılı Kanun'un 164 üncü maddesi, bunun mümkün olmaması halinde ise 166 ncı maddesi gereğince boşanmaya karar verilmesi istemli dava açtığı, davacının 16.05.2022 tarihli ıslah dilekçesi ile boşanma davasını “evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı” olarak ıslah ettiği, davacı erkeğin 09.02.2021 tarihinde mahkemeye başvurarak eşinin ortak konuta dönmesi için ihtar talebinde bulunduğu, ihtar isteğinin, "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" sebebine dayanan boşanma davasında, önceki olayların affedildiğini en azından hoşgörüyle karşılandığını gösterdiği, affedilen veya hoşgörüyle karşılanan olaylardan dolayı da eşin kusurlu kabul edilemeyeceği, davacı erkeğin de kusuru kanıtlanamadığına göre, her iki tarafın kusursuz olduğunun tespiti ile açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, İlk Derece Mahkemesince, Yüksek Yargıtay’ın bu husustaki süreklilik kazanmış içtihatları bir kenara bırakılarak, yasa hükümlerinin yorumunda bariz bir şekilde yanılgıya düşülerek davacının davasının kabulü ile boşanmaya karar verilmesinin doğru bulunmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı erkek vekili; davanın kabulü gerektiği, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, boşanma davası olup, uyuşmazlık davacı erkeğin gönderdiği eve dön ihtarının kadının kusurlu davranışlarını affedip affetmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ncı maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.