"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/261 E., 2024/473 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Yerköy 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2022/88 E., 2023/619 K.
Taraflar arasındaki evliliğin iptali davasından dolayı kaldırma kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların birbirlerini tanımadan evlendiklerini, evliliklerinden bir çocukları olduğunu, davalının evlendikten sonra anormal hareketler sergilediğini, hiçbir sebep yokken müvekkilini şikayet ettiğini, davalının geçirdiği atak sonucu gördüğü halüsinasyon sebebiyle müvekkilini şikayet ettiğini, müvekkilinin Yerköy Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/308 karar sayılı dosyası ile beraat ettiğini, müvekkil tarafından yapılan araştırma neticesinde davalının iyileşmesi mümkün olmayan sanrısal bozukluk, manik depresif, unipolar depresyon hastalığının mevcut olduğunu, çok ağır ilaçlar kullandığını, söz konusu hastalığın iyileşme ihtimalinin bulunmadığını, davalının bu hastalığından haberi olsa idi müvekkilinin evlenmesinin mümkün olmadığını, davalı tarafın hastalığını gizlemesi nedeniyle esaslı bir hataya düştüğünü belirterek evliliğin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiş, davacı vekili 28.12.2020 tarihli dilekçesi evliliğin iptali talebinin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 145 inci maddesinin üçüncü fıkrasında eşlerden birinde evlenmeye engel olacak derecede akıl hastalığının bulunması sebebine dayandırdıklarını bildirmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını belirterek karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1.İlk Derece Mahkemesinin 07.02.2018 tarihli, 2017/94 Esas, 2018/105 Karar sayılı kararı ile asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından asıl davanın reddi, karşı davanın kabulü yönünden; davalı vekili tarafından kusur belirlemesi ve boşanmanın fer'îleri yönünden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 13.10.2020 tarihli, 2019/541 Esas, 2020/1163 Karar sayılı kararıyla kadına ait tek hekim raporunun kadının ruhsal rahatsızlığının tespiti için yeterli olmadığı, evliliğin iptali davasının sonucunda verilecek kararın boşanma davasını etkileyecek nitelikte olması nedeniyle boşanma davasının tefrik edilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın kaldırılmasına ve dosyasının İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
2.İlk Derece Mahkemesinin 29.06.2021 tarihli, 2020/426 Esas, 2021/185 Karar sayılı kararı ile kadının vesayet altına alınıp alınmayacağı yönünde alınan yeni raporda vasi tayini gerekmediğinin bildirildiği gerekçesiyle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine, kadın tarafından açılan birleşen nafaka artırım davasında ise tedbir nafakasının duruşmada artırılması nedeniyle birleşen davada karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili tarafından asıl davanın reddi, birleşen davanın kabulü yönünden; davalı vekili tarafından ise kusur belirlemesi ve boşanmanın fer'îleri yönünden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 26.01.2022 tarihli 2022/19 Esas, 2022/64 Karar sayılı kararıyla boşanma davasının tefrik edilmesi gerektiği, kadın için alınacak raporun evlenme sırasında sürekli bir nedenle ayırt etme gücünden yoksun bulunduğu veya evlenmeye engel olacak derecede akıl hastalığı bulunup bulunmadığı yönünde bir değerlendirme içermesi gerektiği gerekçesiyle kararın kaldırılmasına ve dosyasının İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
3.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile boşanma davasının tefrik edildiği, evliliğin iptali davasının yapılan yargılamasında ise; kadın için Adli Tıp 4. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 02.11.2023 tarihli raporda kadının evlenme sırasında ve evlenme tarihinde sürekli bir sebeple ayırt etme gücünden yoksun bulunmadığının, evlenmeye engel olacak derecede akıl hastası olmadığının bildirildiği, dinlenen tanıklara kadının hastalığının teşhis,tedavi ve seyrine ilişkin görgüye dayalı bilgileri bulunup bulunmadığının da sorulmuş olduğu ve tanıkların görgüye dayalı bilgilerinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davanın reddi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 4. İhtisas Kurulu'nun 30.10.2023 tarihli raporunda ...'ın evliliğin yapıldığı 13.08.2015 tarihinde fiil ehliyetine haiz olduğunun bildirilmesine göre İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçelerinde özetle; davalının duruşmalara katılmadığını, Mahkemece dinlenmediğini, buna ilişkin talep hakkında karar verilmediğini, davanın kabulü gerektiğini belirterek davanın reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, taraflar arasındaki evliliğin mutlak butlanla iptaline ilişkin olup uyuşmazlık, davanın reddi kararının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 145 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 146 ncı ve 147 nci maddeleri. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.