Logo

2. Hukuk Dairesi2024/579 E. 2024/8208 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusur oranının belirlenmesi, hükmedilen nafaka ve tazminat miktarlarının hakkaniyete uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1280 E., 2023/1829 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulüyle kısmen esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çankırı 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/436 E., 2023/611 K.

Taraflar arasındaki asıl ve birleşen boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine, birleşen davanın ise reddine karar verilmiştir. Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvuruları incelenmeksizin kararının kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulüyle kararın kaldırılarak yeniden kısmen esas hakkında hüküm kurulmasına, tarafların sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili asıl dava dilekçesinde özetle; erkeğin sürekli hakaret ettiğini, kadını aldattığını, birçok kez de eşi tarafından şiddete maruz kaldığını, eve geç geldiğini ve başka kadınlarla da görüşmeye devam ettiğini ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuklar ile anneleri arasında kişisel ilişki kurulmasına, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesine, nafakanın dava sonunda yoksulluk nafakası olarak devamına, yine kadın yararına 200.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata yasal faiziyle birlikte hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; kadının evi sebepsiz yere terk ettiğini ileri sürerek 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, asıl davanın reddine, erkek yararına 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, ortak çocukların velâyetinin babaya bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 15.04.2021 tarih ve 2019/270 Esas, 2021/437 Karar sayılı kararı ile; erkeğin kadına hakaret ettiği, ilgisiz davrandığı, değersiz hissettirdiği, kadının ise ortak çocuklarla ilgilenmediği, böylece evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl davanın kabulüyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, erkeğin davasının reddine, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, anne ile çocuklar arasında kişisel ilişki kurulmasına, kadın yararına aylık 450,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 17.000,00 TL maddî, 17.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili tarafından tazminat ve nafakaların miktarı yönünden, davalı-davacı erkek vekili tarafından ise her iki dava yönünden istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 28.12.2022 tarih ve 2021/1214 Esas, 2022/2632 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesi karar gerekçesinin denetime elverişli olmadığı, kadının ruhsal rahatsızlığının ileri sürülmesine rağmen kadının vesayet altına alınmasını gerektirir bir neden olup olmadığı hususunda rapor alınmadan karar verilmiş olmasının isabetsiz olduğu, tanıkların bir kısmının dinlenmeden hüküm kurulmasının hatalı olduğu gerekçesiyle tarafların istinaf taleplerinin kabulüyle kararın kaldırılarak belirtilen hususlardaki eksikliklerin tamamlanması suretiyle hüküm tesisi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin kadına hakaret ettiği, ilgisiz davrandığı, değersiz hissettirdiği, kadının ise ortak çocuklarla ilgilenmediği, böylece evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda erkeğin ağır, kadının ise az kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın kabulüyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ergin olmayan ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, kadın yararına aylık 450,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 17.000,00 TL maddî ve 17.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesiyle; İlk derece Mahkemesi kararının kusur belirlemesi ile nafaka ve tazminatların miktarı yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesiyle; İlk Derece Mahkemesi kararının kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar ile kendi tazminat taleplerinin reddi yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusur derecelerine nazaran kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar ile kadının ihtiyaçlarına nazaran hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının az olduğu gerekçesiyle kadının maddî ve manevî tazminatlar ile yoksulluk nafakasının miktarına yönelik istinaf itirazlarının kabulüyle İlk Derece Mahkemesi kararının bu yönlere ilişkin hüküm fıkralarının kaldırılmasına, yeniden kısmen esas hakkında hüküm kurulması suretiyle kadın yararına 80.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminat ile aylık 2.000,00 TL yoksulluk nafakası ödenmesine, kadının sair, erkeğin ise tüm istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının iddialarının iftira niteliğinde olduğunu, şiddete ilişkin iddianın da gerçek dışı olduğunu, bu hususta takipsizlik kararı verildiğini, kadının sık sık evi terk ederek kusurlu olduğunu, nafaka ve tazminat miktarlarının fahiş olduğunu ileri sürerek kararın kadının kabul edilen boşanma davası kusur belirlemesi ile aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadının davasının kabulünün isabetli olup olmadığı, kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı ile kadın yararına hükmedilen nafaka ve tazminat miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı- davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.