"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/443 E., 2024/607 K.
DAVA TÜRÜ : Boşanma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 10. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/778 E., 2022/841 K.
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın vekili tarafından kusur belirlemesi, delillerinin usulüne uygun olarak toplanarak değerlendirilmediği ve lehine hükmedilen nafaka miktarı yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
1.Taraflar arasında görülen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda, İlk Derece Mahkemesince, kadına atfı kabil kusur ispatlanamadığından bahisle açılan davanın reddine hükmedilmiş ve hükme karşı taraf vekilleri tarafından davanın reddine karar verilmesi yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince; toplanan deliller ve değerlendirme raporundaki taraf beyanları esas alınarak kadının geçirdiği hastalık sonrası yaşamdan beklentilerinin değiştiği, bu değişimin aile içi ilişkilerine ve sosyal çevresine de yansıdığı, beklentileri ile aile için sorumlulukları arasında denge kuramadığı, eş ve çocukları ile yeterli paylaşımda bulunmadığı, eş ve çocuklarını sosyal ortamlarda ve özel günlerinde yalnız bıraktığı, zamanla aile üyeleri ile hiç bir paylaşımda bulunmadığı, aynı ev içinde kendisini eş ve çocuklarından soyutladığı, davacının evlilik birliğini kurtarmaya yönelik çabasına net bir cevap vermediği gerekçesi ile "birlik görevlerini yerine getirmediği" kusuru yüklenerek yapılan yargılama ve toplanan delillerden davalı kadının tam kusurlu olduğu, bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olduğu gerekçesi ile açılan boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir. Hükme karşı davalı kadın vekili tarafından kusur belirlemesi, boşanma davasının kabulü, tedbir nafakası miktarı ile reddedilen yoksulluk nafakası ve maddi manevi tazminat talebi yönünden temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Bölge Adliye Mahkemesince, yukarıda belirtildiği üzere davalı kadının, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu olduğu gerekçesiyle boşanmaya karar verilmiş ise de;
kadına yüklenen kusurlara ilişkin dinlenen davacı tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanunu'nun 166/1 inci maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir.Bu itibarla davalı kadının boşanmaya sebebiyet veren bir kusuru ispat edilemediğinden davanın reddi gerekirken kanun hükmünün yorumunda, delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına,
Peşin alınan harcın istek halinde yatırana geri verilmesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
03.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.