Logo

2. Hukuk Dairesi2024/6082 E. 2025/3410 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında ziynet eşyaları ve para alacağı talepleri ile kusur belirlemesine ve hükmedilen tazminat ile nafaka miktarına ilişkin itirazlar.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların iddia ve savunmaları, delilleri, uygulanabilir hukuk kuralları, hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1957 E., 2024/227 K.

DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma- Ziynet Eşyası ve Para Alacağı

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 15. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/269 E., 2022/554 K.

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı- davalı kadın vekili, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve ziynet alacağı yönünden kesin olarak karar verilmesi yönünden; davalı- davacı erkek vekili tarafından ise kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminat ve nafaka yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki beyanlar incelenip gereği düşünüldü:

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabilir. Temyiz dilekçesinin süresinden sonra verilmesi hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen karar, davacı-davalı kadın vekiline 30.04.2024 tarihinde usulüne uygun şekilde tebliğ edilmiş olmasına rağmen davacı- davalı kadın vekili aynı ilamı bu kez kalemde 03.05.2024 tarihinde bizzat tebliğ almıştır. Kadın vekiline usulüne uygun olarak tebliğ aldıktan sonra kararın yeniden tebliğ edilmiş olması ikinci kez temyiz hakkı vermez. Davacı - davalı kadın vekili tarafından ibraz edilen temyiz dilekçesi yasal süre geçirildikten sonra 20.05.2024 tarihinde verilmiştir. Bu durumda kadının temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

2.Davalı-davacı erkek vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacı-davalı kadının temyiz dilekçesinin süreden REDDİNE,

2.Davalı-davacı erkek vekilinin temyizinin incelenmesine gelince;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıdaki temyiz giderinin Hasan'a yükletilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıran ...'e iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.04.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.