Logo

2. Hukuk Dairesi2024/70 E. 2024/7646 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusurun belirlenmesi, velayet, nafaka miktarları ve eşya talebinin reddine ilişkin kararın temyiz incelemesi.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları ve hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu değerlendirilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1116 E., 2023/931 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kızıltepe Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/289 E., 2022/173 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın ve karşı davanın kabulüne boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; erkeğin kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocukların her biri yararına aylık. 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 2.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 30.000,00 manevî tazminata, ev eşyalarının değerinin yarısının ödenmesine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının iddiaların kabul etmediklerini kadının kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğini iddia ederek karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, erkek yararına 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; erkeğin, kadına ve çocuklarına karşı ilgisiz davranışları bulunduğu, zaman zaman geç saatlere kadar alkol kullandığı ve müşterek eve geç gittiği, evlilik birliğinden kaynaklanan görevlerini yerine getirmediği, kadının ise evin temizliği ile ilgilenmediği, yemek yapmadığı, evin sürekli dağınık olduğu, ortak çocukları ile ilgilenmediği, davalı kocanın misafirlerini istemediği, sık sık ortak konutu terk ederek baba evine gittiği, geri dönmediği anlaşılmış olmakla kadının da birlik görevlerini yerine getirmekten kaçındığı anlaşılmış olup tarafların gerçekleşen bu kusurlu davranışlarına göre boşanmaya sebep olan olaylarda eşit oranda kusurlu oldukları, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, tarafların eşit kusurlu olması nedeniyle tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararlarına olacağı ve velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu gerekçesi ile; asıl davanın ve karşı davanın kabulü ile; tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocukların her biri yararına aylık 250,00 TL tedbir ve 500,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir ve 500,00 TL yoksulluk nafakasına ve davacı-karşı davalı ve davalı-karşı davacının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, davacı-karşı davalının eşya alacağı talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanma hükmüne itirazlarının olmadığı, kusur tespiti, hükmedilen tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakalarının miktarı, ev eşyaları ve kadının manevî tazminat talebinin reddi ve vekâlet ücreti yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesinin boşanma hükmü hariç olmak üzere, kusur tespiti, velâyet, erkek aleyhine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ve miktarı, erkeğin reddedilen maddî ve manevî tazminat talebi yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi tarafından hükmedilen yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası miktarının az olduğu, kadının istinaf başvurusunun bu yönlerden kabulü ile kadın yararına aylık 1.500,00 TL yoksulluk nafakasına, ortak çocuk ... yararına aylık 1.500,00 TL iştirak nafakası ile ortak çocuk Viyan yararına aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, ortak çocuklar ile velâyet kendisine bırakılmayan baba arasında “yarı yıl tatillerinde, dini bayramlarda ve yaz tatilinde” tesis edilen kişisel ilişkinin başlangıç ve bitiş saatleri hükümde gösterilmediği, bu haliyle kişisel ilişki yönünden hüküm infazda tereddüt yaratacak nitelikte infazı kabil olmayan hüküm kurulması doğru olmadığı, ayrıca mahkemenin gerekçeli kararının hüküm fıkrasının 4. bendinde kişisel ilişki tesis edilirken dava dışı üçüncü kişileri sorumluluk altına sokan ek yükümlülükler getirilmesinin de usul ve kanuna aykırı olduğu bu nedenle kişisel ilişki hususunda yeniden hüküm kurulmasına ve kadının eşya alacağı yönünden istinaf başvurusunun bu yönden kabulü ile usulüne uygun açılmış bir davası olmadığından, bu talebi ile ilgili olarak "karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde hüküm kurulmasına, kadının usulüne uygun açılmış bir eşya alacağı davası bulunmadığından, bu talep yönünden vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, tarafların sair istinaf taleplerinin ise 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur tespiti, velâyet, erkek aleyhine hükmedilen tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası ve miktarı yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına nafaka takdirinin ve miktarlarının isabetli olup olmadığı, çocukların velâyeti ve çocuklar için hükmedilen nafakaların miktarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanunu’nun 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ıncı, 166 ıncı, 169 uncu, 175 inci, 176 ıncı, 182 inci, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.