"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2094 E., 2023/2100 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Sivas 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/298 E., 2023/589 K.
Taraflar arasındaki boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; kadının istememesine rağmen erkeğin ailesi ile birlikte yaşadığını, erkeğin ortak çocuğun kadından olmadığını iddia ettiğini, aşağıladığını, doğumdan sonra kadını baba evine bıraktığını, bu süreçte erkeğin eve sevgilisini getirdiğini, doğan kız çocuğuna sevgilisinin adını verdiğini, hakaret ettiğini, aşağıladığını, ziynetlerini bozdurduğunu, sorumluluklarını yerine getirmediğini, ekonomik şiddet uyguladığını, yardımcı olmadığını, kadının cep telefon numarasını başka erkeklere verdiğini, onlarla konuşmasını istediğini, erkeğin ailesinin evliliğe müdahalelerde bulunduğunu, erkeğin sürekli sevgilisinden bahsettiğini, eve sevgilisini getirdiğini, aile evlerindeki yatakta sevgilisi ile birlikte kaldığını, kadın ile aynı yatakta yatmadığını, evin ihtiyaçlarını karşılamadığını, kadının yanında cinsel içerikli videolar izlediğini, sanal seks yaptığını, ailesini ziyaret etmesine izin vermediğini, telefon kullanmasına izin vermediğini, cinsel şiddet uyguladığını, evden kovduğunu, bağımsız bir konut sağlamadığını iddia ederek 4721 sayılı kanunun 161 inci, 162 nci, 163 üncü ve 166 ncı maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine ortak çocuklar için aylık 1.000,00 'er TL tedbir nafakasına, kararın kesinleşmesi halinde nafakaların iştirak nafakası olarak devamına, aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına, kararın kesinleşmesi halinde nafakaların yoksulluk nafakası olarak devamına, 250.000,00 TL maddî tazminat ile 250.000,00 TL manevî tazminatın yasal faizi ile birlikte erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmesini talep etmiştir .
Davacı-davalı kadın vekili birleşen dosya cevap ve ikinci cevap dilekçelerinde özetle; erkeğin kadını ortak konuttan kovduğunu, sadakatsiz davranışlarının bulunduğunu fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, iddiaların doğru olmadığını,erkeğin evden kovduktan sonra özür dilediğini, buna ilişkin mesajlar attığını, savunarak davanın reddine, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, 250.000,00 TL maddî tazminat ile 250.000,00 TL manevî tazminatın yasal faizi ile birlikte erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmesini talep etmiştir .
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ve ikinci cevap dilekçelerinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, kadının ağır itham ve iftiralarda bulunduğunu, aşırı kıskanç olduğunu, kadının güven sarsıcı davranışlarda bulunduğunu, evlenmeden önce bağımsız olmayan bir konuta gelmeyi kabul ettiğini, evliliğin devamında da kadının bağımsız konut yönünden bir şikayetinin bulunmadığını, ortak çocuklara şiddet uyguladığını, aşağıladığını, sorumluluklarını yerine getirmediğini, ağır küfür ve hakaretlerde bulunduğunu, tehdit ettiğini savunarak davanın reddine ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir .
Davalı-davacı erkek vekili birleşen dosya dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; kadının aşırı kıskançlık yaptığını, evin mahremiyetini ailesine ve çevresine anlattığını, erkeği zor durumda bıraktığını, iftira attığını, çocuklara karşı duygusal şiddet uyguladığını, sürekli gergin ve agresif olduğunu, çocukları kendisinden uzaklaştırdığını, cep telefonu ile ilgilendiğini, kadını başka bir erkekle telefonda konuşurken yakaladığını, kadının güven sarsıcı davranışlarının bulunduğunu uygunsuz mesajlaşmalarını yakaladığını, kadının erkeği aşağıladığını, maddî ve manevî yıkıma uğrattığını, tehdit ettiğini iddia ederek 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, 250.000,00 TL maddî tazminat ile 250.000,00 TL manevî tazminatın kadından alınarak erkeğe verilemesine karar verilmesini talep etmiştir .
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı kadının istediği zaman ailesi ile görüşmesine erkeğin ve ailesinin izin vermediği, erkeğin kadına fizikse şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, tarafların erkeğin ailesi ile birlikte yaşadıkları, erkeğin annesinin kadının ailesinin konuta gelmesini istemediği, erkeğin eski sevgilisinin adını ortak kızlarına koyduğu kadının erkeğe hakaret ettiği, çocuklara şiddet uyguladığı, bağırdığı, telefonda başka erkeklerle konuşarak güven sarsıcı davranışta bulunduğu, belirlenen kusurla davranışlarla evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı davacı erkeğin ağır kusurlu olduğu, davalı-davacı kadının hafif kusurlu olduğu, ortak çocukların yaşı, SİR raporu, kadının boşanmakla yoksulluğa düşecek olması, tarafların sosyal ekonomik durumları, tarafların kusur durumları gerekçesi ile asıl davanın 4721 sayılı kanunun 161 inci , 162 nci ve 163 üncü maddeleri uyarınca boşanma taleplerinin reddine, asıl davanın ve birleşen davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin babaya verilmesine, anne ile kişisel ilişki kurulmasına, aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına, kararın kesinleşmesi halinde nafakanın yoksulluk nafakası olarak devamına, 45.000,00 TL maddî tazminat ile 40.000,00 TL manevî tazminatın kararın kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte erkekten alınarak kadına verilmesine, erkeğin tazminat taleplerinin reddine, kadının velâyet ve iştirak nafakası taleplerinin reddine karar verilmiştir .
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına süresinde davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kabul edilen asıl dava, reddedilen maddî tazminat ve manevî tazminat talepleri, tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, kabul edilen maddî tazminat, manevî tazminat ve miktarları bakımından kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince; davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin 6100 sayılı Kanun'a uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, gerçekleşen kusur durumuna göre evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, kadının zina, pek kötü muamele ve haysiyetsiz yaşam sürme nedeniyle boşanma davasının reddine, asıl davanın ve birleşen davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesinde, boşanma davasının açıldığı günden, boşanma hükmünün kesinleştiği tarihe kadar kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesinde, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, kadının ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi gereği hükmedilen nafakanın miktarında, kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesinde, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, kadının zorunlu ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi gereği hükmedilen nafakanın miktarında, maddî tazminat takdir edilmesinde ve takdir edilen tazminatın miktarında, manevî tazminat takdir edilmesinde ve takdir edilen tazminatın miktarında her hangi bir isabetsizlik görülmediği, erkeğin ağır kusurlu olması nedeniyle maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili temyiz başvurusunda özetle; kusur belirlemesi, kabul edilen asıl dava, reddedilen maddî tazminat ve manevî tazminat talepleri, tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, kabul edilen maddî tazminat, manevî tazminat ve miktarları bakımından kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bulunan geçimsizlikte kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü ile kadın yararına maddî tazminat, manevî tazminat, tedbir nafakası yoksulluk nafakası şartlarının oluşup oluşmadığı ve miktarları erkeğin reddedilen tazminat talepleri noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 175 inci maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.