Logo

2. Hukuk Dairesi2024/731 E. 2024/8388 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı erkeğin açtığı boşanma davasında, davalı kadının kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin temelden sarsılıp sarsılmadığı, boşanmaya ve tazminata hükmedilip hükmedilmeyeceği ile davalı kadın lehine tedbir nafakasına karar verilip verilmeyeceği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, toplanan deliller ve tarafların beyanları değerlendirilerek, davalı kadının boşanmaya sebep olabilecek kusurlu bir davranışının ispatlanamadığı ve davacı erkeğin boşanma davasının reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1292 E., 2023/1541 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Eskişehir 5. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/481 E., 2022/951 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek dava ile ve cevaba cevap dilekçesinde; davalının, ev işlerini yapmadığını ve ihmal ettiğini, evlilik birliği yükümlülüklerini yerine getirmediğini, müvekkilini beğenmediğini, ilgilenmediğini, sürekli tartıştığını ve küstüğünü, aşağıladığını, hakaret ve beddua ettiğini, davalının olağan dışı harcamalarının olduğunu, kişisel harcamalar ve yatırımlar yaptığını, maşınından ailesine katkı vermediğini, sürekli olarak ailesinin evine gittiğini, müvekkilinin ailesine soğuk davrandığını ve ziyarete gitmediğini, müvekkiline ekonomik, duygusal ve psikolojik şiddet uyguladığını, evin anahtarını değiştirdiğini, her tartışmada müvekkilini evden kovduğunu, kadının iddialarını kabul etmediklerini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 75.000,00 TL maddî ve 75.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın cevap ve ikinci cevap dilekçesinde; davacının iddialarının asılsız olduğunu ve kabul etmediğini, davacının müvekkiline sözlü, psikolojik ve ekonomik şiddet uyguladığını, ortak evi terk ettiğini beyanla davanın reddine, boşanma halinde müvekkili lehine 1.000,00 TL tedbir yoksulluk nafakası ile 200.000,00 TL maddî ve 250.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının, davalıya sözlü, psikolojik ve ekonomik şiddet eylemleri nedeniyle davacının tam kusurlu olduğu, davalıya isnat edilen kusurlu eylemlerin ise ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine, davacının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, davalı lehine aylık 750,00 TL tedbir nafakasına karar verilmiştir

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı erkek vekili, hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, davalının boşanmaya sebep olabilecek kusurlu bir davranışı ispat edilemediğinden davacının boşanma davasının reddine karar verilmesinde, boşanma veya ayrılık davası açılınca geçici önlemleri kendiliğinden alınması gerektiğinden, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları gözetilerek davalı lehine tedbir nafakasına karar verilmesinde ve nafakanın miktarında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı erkek vekili, hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte davalı kadından kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, davalı lehine tedbir nafakası verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarının uygun olup olmadığı, davacı erkeğin reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.