Logo

2. Hukuk Dairesi2024/7511 E. 2024/7374 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında bozma kararına uyularak verilen iştirak nafakası hükmünün miktarının azlığı iddiasıyla temyiz edilmesi üzerine, bozmaya uygun hüküm verilip verilmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Bozma ilamına uygun olarak hüküm verildiği ve hükümde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/951 E., 2024/1111 K.

KARAR : Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; iştirak nafakasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde; 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; asıl davanın reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına ve ferilerine, ziynet alacağının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 23.12.2022 tarihli kararı ile, erkeğin asıl ve birleşen boşanma davaları ile kadının karşı boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası gereği boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuklar yararına aylık ayrı ayrı 1.500,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakası ile 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine ve kadının ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 01.03.2023 tarihli ve 2023/298 E., 2023/432 K. sayılı kararıyla;kusura ilişkin yapılan değerlendirmede, asıl davanın, birleşen davanın ve karşı davanın ayrı ayrı kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesinde isabetsizlik olmadığı, kadının ve çocukların ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde, hükmedilen tedbir nafakalarının miktarında da bir isabetsizlik olmadığı, ancak kadın için hükmedilen yoksulluk nafakasının ve tazminatların az olduğu, ortak çocuklar yönünden hükmedilen iştirak nafakası miktarlarının kadının karşı dava dilekçesindeki talebini aştığı, kadının dava dilekçesi ile nafakalara ÜFE-TÜFE oranında artış yapılmasını talep etmediği gerekçeleriyle kadının yoksulluk nafakası ile tazminatların miktarları yönlerinden istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle ortak çocuklar için taleple bağlı kalınarak re'sen aylık ayrı ayrı 1.000,00 TL iştirak nafakasına, kadın için aylık 1.500,00 TL yoksuluk nafakası ile 70.000,00 TL maddî ve 70.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiş, erkeğin tüm, kadının sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 04.03.2024 tarihli ve 2023/3693 Esas, 2024/1453 Karar sayılı kararı ile Bölge Adliye Mahkemesince davacı-karşı davalı erkek vekilinin iştirak nafakaları yönünden açık temyizi olmadığı ve bu yönün kamu düzenine aykırılık teşkil eden hallerden de sayılmadığı, İlk Derece Mahkemesi tarafından velâyetleri anneye verilen ortak çocuklar yararına hükmedilen iştirak nafakalarının miktarının re'sen düşürülmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle kararın bu yönden bozulmasına, davacı-karşı davalı erkek vekilinin tüm, davalı-karşı davacı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin onanmasına, davalı-karşı davacı kadın vekilin erkeğin kabul edilen asıl ve birleşen davalarına yönelik temyiz dilekçesinin reddine, davacı-karşı davalı erkek vekilinin kadının kabul edilen ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinden feragat sebebiyle reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bozmaya uyan Bölge Adliye Mahkemesince yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararla; tarafların 2008 doğumlu ortak çocukları yararına boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren ayrı ayrı aylık 1.500,00 TL iştirak nafakasına karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-karşı davacı kadın vekili, nafakalara ÜFE-TÜFE oranında artırım yapılmasına karar verilmesi gerektiğini, miktarının az olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, boşanma davası olup, uyuşmazlık bozmaya uygun karar verilip verilmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 182 nci ve 330 uncu maddeleri. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu, anlaşılmakla temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı-karşı davacı kadın vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.