Logo

2. Hukuk Dairesi2024/751 E. 2024/8433 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kimin kusurlu olduğu, velâyetin kime verileceği ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme kararında, taraflar arasındaki olaylar, deliller ve tanık beyanları değerlendirilerek erkeğin ağır kusurlu olduğuna, velâyetin anneye verilmesinin çocuğun üstün yararına olduğuna ve kadın yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi ise tazminat miktarını artırarak yerel mahkeme kararının diğer kısımlarını onamış olup, Yargıtay da hükmün usul ve yasaya uygun olduğunu gözeterek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2150 E., 2023/2129 K.

KARAR : Kararın kısmen kaldırılarak yeniden kısmen esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Niğde 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/703 E., 2023/243 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın ve karşı davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; erkeğin kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının iddialarını kabul etmediklerini kadının kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğini iddia ederek kadının davasının reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, erkek yararına 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; taraflar arasında Niğde 1. Aile Mahkemesi'nin 2017/426 Esas sayılı dosyası üzerinden 31.05.2017 tarihinde açılan davada karşılıklı olarak evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı olarak boşanma talep edildiği, 27.09.2018 tarihinde taraflarca karşılıklı olarak sunulan davadan feragat beyanı üzerinde mahkemece 27.09.2018 tarihli ilam ile asıl ve karşı davanın ayrı ayrı feragat nedeniyle reddine karar verildiği, söz konusu feragat tarihinden önce gerçekleştiği iddia edilen olayların karşılıklı olarak affedilmiş sayılacağı ve işbu boşanma davasında boşanma sebebi olarak dikkate alınamayacağı ve böylece erkeğin, kadının babasının kendisine hakaret ettiği yönündeki iddiasının önceki boşanma davasından önceki olaya ilişkin olması sebebiyle işbu dosyada değerlendirilemeyeceği, önceki boşanma davasının feragatle sonuçlanmasının ardından uzman çavuş olarak görev yapan davalı erkeğin tayini nedeniyle tarafların Malatya iline yerleştiği, bir süre sonra davalı erkeğin Suriye'ye görevlendirildiği dosya kapsamından sabit olduğu, dinlenen tanık beyanlarından erkeğin Suriye'de iken izin günlerinde yaklaşık 6 ayda 1 Türkiye'ye gelip kadın ve ortak çocuk ile vakit geçirdiği, geri kalan diğer izinli günlerini kendi kök ailesi ile geçirdiği, en son 2021 yılı Ocak ayında tarafların bir araya geldiği, bu tarihten sonra erkeğin izin günlerinde dahi ortak konuta uğramadığı ve ortak konutun maddî ihtiyaçlarını karşılamamaya başladığı, faturaları ödemediği, bu sebeple elektriğin kesildiği, erkeğin, kadına karşı "sana para göndermem, babana söyle o ödesin" vb şeklinde söylemlerde bulunduğunu ve faturanın kadının babası tarafından ödenmiş olduğu, ortak çocuğun uzman tarafından alınan beyanı sonucunda dosyaya sunulan 09.06.2022 tarihli sosyal inceleme raporunda belirtildiği ve dinlenen tanık anlatımları ile de desteklendiği üzere erkeğin ortak çocuğa "sana cici anne getireceğim, anneni istemiyorum" vb söylemlerde bulunduğu, erkeğin dava dışı başka bir kadınla sadakatsiz davranışlarda bulunduğunun sabit olduğu, dava dışı kadının, tarafların ailesine ulaşması ile konunun ortaya çıktığı, kadının bu olayı öğrenmesinin ardından Malatya ilinde bulunan ortak konuttan ayrılarak 2021 yılı Mart ayında Niğde iline kendi kök ailesinin yanına döndüğü ve tarafların bir daha bir araya gelmediği, ayrı yaşanılan süreçte erkeğin, kadına ve ortak çocuğa karşı maddî ve manevî yönden ilgi göstermediği, kadının ise ev işleri ile yeterince ilgilenmediği ve ihmal ettiği, erkeğin ailesini telefonlardan engellediği hususlarının sabit görüldüğü boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının az kusurlu, erkeğin ağır kusurlu olduğu, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararına olacağı ve velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu erkeğin karşı davada ileri sürmüş olduğu maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar veril gerekçesi ile; asıl davanın ve karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir ve 500,00 TL yoksulluk nafakasına ve kadın yararına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur tespiti, lehine hükmedilen tazminat miktarları ile tedbir ve yoksulluk nafakası miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. Davalı-davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; velâyet, kusur, kadın lehnie hükmedilen tazminatlar ve erkeğin reddedilen tazminat talepleri yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu bu nedenle kadın yararına 100.000,00 TL maddî tazminat, 100.000,00 TL manevî tazminat hüküm altına alındığı, davalı-karşı davacı erkek vekilinin tüm istinaf talepleri ile davacı-karşı davalı kadının lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarlarına yönelik istinaf başvurusu dışında kalan tüm istinaf taleplerinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur tespiti, kadın yararına hükmedilen tazminatların esası ve miktarları ve velâyet yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına tazminat takdirinin ve miktarlarının isabetli olup olmadığı, çocukların velâyeti yönünden verilen kararın hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un, 4 üncü, 6 ıncı, 166 ıncı, 174 üncü 336 ıncı maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.