Logo

2. Hukuk Dairesi2024/778 E. 2024/7944 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı erkeğin açtığı boşanma davasında, davalı kadından kaynaklanan geçimsizliğin evlilik birliğini temelinden sarstığı iddiasının ispatlanıp ispatlanmadığı ve kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dosya kapsamı ve mevcut deliller değerlendirilerek, davalı kadının evlilik birliğini temelinden sarsacak davranışlarda bulunduğu, davacı erkeğe yüklenebilecek bir kusurun ise ispatlanamadığı, bu nedenle boşanmaya ve kusur belirlemesine ilişkin yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1170 E., 2023/1876 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Soma 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2019/305 E., 2021/126 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile boşanma ve fer'ilerine karar verilmiştir.

Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek dava ile ve cevaba cevap dilekçesinde; davalının telefonla gizli gizli konuşması, bu sebeple yatağını ayırması, gelen telefonlar nedeni ile evden çıkıp geç saatlerde eve gelmesi, bazden sabah çıkıp akşam saatlerine kadar eve gelmemesi, nereye gittiğini açıklamaması, zaman zaman evden gidip beş altı gün gelmemesi, müvekkilinden habersiz başka telefon hattı alması, müvekkilini hor gören davranışlarda bulunması, müvekkilini umursamaması, güler yüz göstermemesi, aynı binadaki depo olarak kullanılan yeri temizleyip çocuklarıyla oraya yerleşmesi, müvekkilini öldürmekle tehdit etmesi, hakaret etmesi, sadakat yükümlülüğünü ihlal etmesi sebebiyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde; davacının iddialarının asılsız olduğunu ve kabul etmediklerini, davacını ekonomik şiddet uyguladığını, müvekkilinin ihtiyaçlarını karşılayabilmek için çalışmak zorunda kaldığını, davacının gelen her telefondan şüphelendiğini, müvekkilin tarım işçisi olarak çalıştığı dönemlerde davacının bu çalışmalara izin verdiğini ancak güvensiz davranışlarda bulunduğunu, kıskançlık yaptığını, psikolojik şiddet uyguladığını, davacının müvekkiline "ben seni istemiyorum, çocuklarını da istemiyorum" dediğini, davacının ortak konuttan kovarak eve almaması nedeniyle müvekkilin ve çocuklarının dam olarak tabir edilen yerde yaşadığını, davacının eve misafir istemediğini, müvekkilinin ve kızının eve gelen arkadaşlarını evden kovduğunu beyanla davanın reddine, boşanmaya karar verilmesi halinde müvekkili lehine 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının, erkeğe tehdit ve hakaret içerikli sözler söylediği, güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, sık sık evi terk ettiği, ortak konutta değil yer evinde kaldığı, erkeğe karşı umursamaz ve hayatı paylaşmaktan uzak olduğu, erkeğin ise alışveriş yapıldıktan bir gün sonra dolabın boş olması ve davacının tartışmalardan sonra evdeki malzemeleri çocuklarına götürdüğü, eve gelen misafirlere misafirperver davranmadığından kadını mahcup duruma düşürdüğü, boşanmaya sebep olaylarda erkeğin az, kadının ise ağır kusurlu olduğu, kusur durumuna göre davalı lehine yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının oluşmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, davalı lehine aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, davalının yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı kadın vekili;davanın kabulü ve kusur belirlemesi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesince davalıya yüklenen kusurlarının bulunduğu, davalının tanık beyanlarının bir kısmının davalıdan duyumlara dayandığı, bir kısmının ise geçimsizliği ispata elverişli olmadığı, davacıya yüklenecek başkaca bir kusurun ispat edilemediği, gerçekleşen bu duruma göre boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin az, kadının ağır kusurlu olduğuna ilişkin kusur belirlemesinde ve maddî vakıa tespitinde bir usulsüzlük görülmediği, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte geçimsizlik bulunduğu ve eşleri birlikte yaşamaya zorlamak kanunen mümkün olmadığından davacının davasının kabulüne karar verilmesinde bir usulsüzlük bulunmadığı gerekçesi ile davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı kadın vekili; davanın kabulü ve kusur belirlemesi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte davalı kadından kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.