Logo

2. Hukuk Dairesi2024/787 E. 2024/8438 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kadına hükmedilen yoksulluk nafakası ve maddi tazminat miktarlarının doğru olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların iddia ve savunmaları, deliller, uygulanabilir hukuk kuralları, hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1223 E., 2023/1742 K.

KARAR : Kararın kısmen kaldırılarak yeniden kısmen esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Torbalı 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/688 E., 2021/239 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının 2012 yılında müvekkilinin hiçbir kusuru yokken boşanma davası açtığını, açılmış olan boşanma davasının ispatlanamadığından reddine karar verildiğini, red kararının 08.07.2014 tarihinde kesinleştiğini, tarafların red ile sonuçlanan davadan sonra da biraraya gelmediklerini, kadının davalı tarafından evden kovulduğunu, erkeğin başka bir kadını müşterek eve getirdiğini iddia ederek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin son fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; İzmir 7. Aile Mahkemesi'nin 2012/887 Esas - 2013/378 Karar sayılı açılan boşanma davasının incelenmesinde; davacının ..., davalının ... olduğu, yargılama neticesinde dosyadaki delillerden taraflar arasındaki şiddetli geçimsizlik iddiasının ispatlanamadığından davanın 23.05.2013 tarihinde reddedildiği, ilamın 08.07.2014 tarihinde kesinleştiği, dosya kapsamından tarafların 2012 yılından beridir ayrı yaşadıkları, ilk davanın reddedilip kesinleştiği tarih olan 2014 yılından bu yana tarafların bir araya gelmedikleri, fiili ayrılıklarının sürdüğü, bu nedenle fiili ayrılık hukuki nedeni şartının sağlandığı, bu şartın sağlanması nedeniyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası şartları gerçekleştiği, davacı kusur ispatı için tanıklarını dinletmiş ise de; davacının tanıklarının beyanlarıyla yalnızca tarafların fiili ayrılıklarının devam ettiğinin ispat edilebildiği davalının başkaca bir kusurunun ispatlanamadığı, ilk davayı açıp ispat edememesi nedeniyle davası reddedilen, böylelikle fiili ayrılığa sebep olan ve boşanma sebebi yaratan davalı erkeğin boşanmaya neden olarak tamamen kusurlu olduğunun kabulü gerektiğinden kusur tespiti ve tazminatların belirlenmesinde davalı erkeğin tam kusurlu olduğunun anlaşıldığı boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, gerekçesi ile; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin son fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir ve 400,00 TL yoksulluk nafakasına ve kadın yararına 5.000,00 TL maddî, 5.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili katlıma yoluyla istinaf dilekçesinde özetle; boşanma hükmü haricinde kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası, tazminat miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanma hükmü haricinde, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların boşanma hükmünü istinaf kapsamı dışında bıraktıklarından hüküm boşanma yönünden yasal istinaf süresinin sona erdiği 21.04.2021 tarihinde usulen kesinleştiği, davacı kadın yararına hükmolunan maddî tazminat az olduğu, davalı erkeğin ilk boşanma davasını açarak boşanma sebebi yaratma şeklinde gerçekleşen tam kusurlu davranışının davacı kadının kişilik haklarına saldırı teşkil etmediği, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncn maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenen manevî tazminatın koşulları oluşmadığı davacı kadının manevî tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerektiği, kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiş ise de, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, ülkedeki ekonomik göstergeler, hakkaniyet ilkesi ve özellikle davalı erkeğin ödeme gücü de gözetilerek, nafaka miktarı az bulunduğu gerekçesi ile; davacı tarafın yararına hükmedilen maddî tazminat ile yoksulluk nafakası miktarına, davalı erkeğin kadın yararına hükmedilen manevî tazminata yönelik istinaf taleplerinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince kabulü ile, kararın bu hususlara ilişkin hüküm fıkralarının kaldırılmasına, kaldırılan hükümler hakkında yeniden hüküm tesisine; davacı kadın yararına 50.000,00 TL maddî tazminata, davacı kadının manevî tazminat talebinin şartları oluşmadığından reddine, davacı kadın yararına aylık 900,00 TL yoksulluk nafakasına, tarafların sair istinaf taleplerinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadın lehine hükmedilen maddî tazminat ve yoksulluk nafakasının esası ve miktarı yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın yararına nafaka ve tazminat takdirinin ve miktarlarının isabetli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanunu’nun 190 ıncı 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un, 4 üncü, 6 ıncı, 166 ncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ıncı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olupdavalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.