"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/945 E., 2024/970 K.
KARAR : Bozmaya uyularak hüküm tesisine
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi kararının maddî ve manevî tazminat miktarı yönünden bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan yönlerden onanmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davacı karşı davalı kadın yararına 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava, cevaba cevap ile brleşen davaya cevap dilekçesinde; erkeğin eşi ve çocuklarına ilgisiz olduğunu, eve geç geldiğini, ailesini beğenmediğini, maddî destekten kaçındığını, çevresine sürekli borçlandığını, fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, yalan söylediğini, şüpheli tavırlar içerisinde olduğunu, eşine küstüğünü, 29 Eylül'de gerçekleşen son olayda eşini aldattığını öğrendiklerini, eve sarhoş geldiğini, eşine küfrettiğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, kadın yararına 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminat ile aylık 2.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasının her yıl TÜFE oranında artırılarak ödenmesine, ihtiyati haciz, ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı vekili cevap ve karşı dava ile birleşen dosya dava dilekçesinde; tarafların arasında cinsel birliktelik olmadığını, ortak çocukların ve eşinin kendisine kötü davrandığını, darp ettiklerini, kadının kıskançlık krizlerinin bulunduğunu, tarafların bir dönem farklı şehirlerde yaşamalarından ötürü ilişkilerinin zedelendiğini iddia ederek asıl davanın reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 162 nci ve 166 ncı maddeleri gereğince tarafların boşanmalarına, erkek yararına 10.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata, karşı davada erkek yararına 70.000,00 TL maddî ve 70.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1.İlk Derece Mahkemesinin 19.07.2019 tarihli kararı ile asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, ihtiyati tedbir, tasarruf yetkisinin sınırlandırılması ve ihtiyati haciz taleplerine ilişkin usulüne uygun dava olmadığından karar verilmesine yer olmadığına, erkeğin karşı davasının reddine, birleşen davasının derdestlik nedeni ile reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı-karşı davalı kadın nafaka ve tazminat miktarları ile tedbir, haciz ve tasarruf yetkisinin sınırlandırılması talebi ile her üç davaya yönelik yargılama gideri yönünden, davalı-karşı davacı erkek ise kadının davasının kabulü, karşı davasının ve maddî-manevî tazminat taleplerinin reddi yönünden süresinde istinaf başvurusunda bulunmuşlardır. Bölge Adliye Mahkemesinin 08.02.2022 tarihli kararı ile dilekçeler aşaması tamamlanmadan tahkikata geçilemeyeceği, erkeğin karşı davada talep ettiği 70.000,00 TL maddî tazminatın boşanmanın ferisi niteliğinde olmadığı, ihtiyati tedbir ve haciz talepleri hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmesi, yine yargılama giderlerinin dökümü alınarak bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının asıl ve karşı davaya yönelik bütün hükümlerinin kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine kesin olarak karar verilmiştir.
2.İlk Derece Mahkemesinin 26.05.2022 tarihli kararı ile davalı-karşı davacı erkeğin başka bir kişi ile ilişkisi bulunduğundan eşine karşı sadakat yükümlülüğüne aykırı haraket etmesi, evine ve çocuklarına karşı ilgisiz olması, lükse düşkün olması, evin ekonomisini sarsacak şekilde alışverişler yapması, aşırı borçlanması, eve geç gelmesi gibi nedenlerle olayların bu noktaya gelmesinde tam kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, koşulları oluştuğundan kadın yararına aylık 700,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakanın TÜFE oranında artırılmasına, faiziyle 30.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata, ihtiyati tedbir ve tasarruf yetkisinin kısıtlanması ve yahut ihtiyadi haciz taleplerine ilişkin usulüne uygun açılmış bir dava olmadığı anlaşıldığından karar verilmesine yer olmadığına, 4721 sayılı Kanun'un 162 nci ve 166 ncı maddeleri gereği açılan erkeğin karşı davasının reddine, 70.000,00 TL maddî tazminat talebinin tefrikine, erkeğin birleşen davasının derdestlik nedeni ile usulden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı kadın vekili, "tazminat ve nafaka miktarları, yargılama gideri, ihtiyati haciz, ihtiyati tedbir ile tasarruf yetkisinin sınırlandırılması talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin karar yönünden" erkek vekili "her iki boşanma davası ve ferileri" yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 09.03.2023 tarihli ve 2022/1792 Esas, 2023/422 Karar sayılı kararıyla; tazminat ve nafaka miktarlarının az olduğu, İlk Derece Mahkemesince verilen ilk hükmün istinaf sebepleriyle bağlı kalınarak münhasıran istinafa konu edilen asıl ve karşı dava yönünden kaldırılmasına karar verilmesine rağmen İlk Derece Mahkemesince kaldırma kararı sonrasında kurulan hükümde daha önce kesinleşen erkeğin birleşen davasına yönelik yeniden hüküm tesisinin doğru olmadığı, kaldırma kararında ayrıca ve açıkça ihtiyati tedbir ve ihtiyatı haciz talepleri ile ilgili olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesinin doğru görülmediğinin belirtilmesine rağmen İlk Derece Mahkemesince yeniden aynı şekilde karar verilmesinin hatalı bulunduğu, kadının ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin kabulü için gerekli yasal koşulların oluşmadığı, yargılama giderlerinin ise açıkça dökümü yapılarak karar verilmesi gerektiği, İlk Derece Mahkemesi kararının diğer yönlerden usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile davacı-karşı davalı kadının yoksulluk nafakası miktarı ve maddî-manevî tazminat miktarlarına, yargılama gideri ile ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen karara ilişkin istinaf taleplerinin kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili kısımlarının hükümden kaldırılmasına, kadın yararına aylık 1.500,00 TL yoksulluk nafakasına, boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 60.000,00 TL maddî ve 40.000,00 TL manevî tazminata, kadının ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin ayrı ayrı reddine, kadının diğer, erkeğin tüm istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 24.04.2024 tarihli kararı ile; geçici hukuki korumalar hakkında verilen kararların temyizi kabil olmadığından temyiz dilekçesinin reddine, davacı karşı davalı kadın yararına hükmedilen tazminat miktarlarının az olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının tazminat miktarları yönünden bozulmasına, erkeğin tüm, kadının sair temyiz itirazlarının reddi ile bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise onanmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı karşı davalı kadın yararına boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren faizi ile 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu, aldattığına dair delil olmadığını, emekli olup başkaca hiç bir geliri bulunmadığını ileri sürerek; erkeğin davasının reddi, kusur belirlemesi, tazminatlar, yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, uyulmasına karar verilen bozma ilamının gereğinin yerine getirilip getirilmediği, kesinleşen yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenip incelenemeyeceği, noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ncı, 174 üncü maddeleri. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 114 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı- karşı davacı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.